MÊRDÎN - Qoser’de devlet hastanesinde intihar girişiminden 25 gün sonra hayatını kaybeden Murat Çiçek’in ölümüne dair tek bir işlem yapılmadığını söyleyen Av. Ali Çiçek, "Tamamen müvekkilin ölmesi beklenmiş” dedi.
Mêrdîn’in Qoser (Kızıltepe) ilçesindeki devlet hastanesinde psikiyatri servisinde tedavi gören Murat Çiçek, 1 Mayıs'ta 3’üncü katta bulunan odanın korkuluklarını kırdıktan sonra atlaması sonucu ağır yaralandı. Tedavi için Ankara’ya sevk edilen Çiçek, 28 Mayıs akşam saatlerinde tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Mêrdîn Şubesi, olaya dair hazırladığı raporda Çiçek’in ölümünde “ihmaller” olduğuna dikkat çekti. Raporda, “Psikiyatri servisinde risk analizinin yapılmadığı, daha önce de benzer bir olayın yaşandığını, psikiyatri servisinin hasta ve çalışan güvenliğine elverişli olmadığına dair tutanaklara rağmen gerekli önlemlerin alınmadığı” kaydedildi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekilleri Kamuran Tanhan ve Beritan Güneş Altın, konuyu Meclis'e taşıdı. Olaya dair başlatılan soruşturmada, 25 günlük süreçte tek bir işlem yapılmadığı ortaya çıktı. Ayrıca sorumluların tespiti ile hastane yönetiminin eksikliklerine dair tespitlerin yapılmadığı ortaya çıktı. Savcı, Çiçek’in ölümünün ardından ailesinin ifadesine başvurdu.
'POLİS İŞ UZAR DİYEREK, İNTİHAR KAYDI ALMADI’
Konuya dair Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuşan Çiçek ailesinin avukatı Ali Çiçek, olayın oluş şeklini anlatarak, hayatını kaybeden Çiçek’in daha önce de tedavi gördüğünü hatırlattı. 28 Nisan’da hastaneye yatırılan Çiçek’in tutulduğu odanın kamera kayıtlarını izlediklerini belirten Av. Çiçek, “Olay günü elbiselerini giyiyor, ardından çantasını hazırlıyor ve alüminyum olan pencere parmaklıklarını sökerek aşağı atlıyor” dedi. Olayda çok sayıda ihmal olduğunu kaydeden Av. Çiçek, hastanın hastaneye getirilmeden önce intihara teşebbüs ettiğini ancak hastane polisinin kayıtlara intihar teşebbüsü olarak geçmediğini söyledi.
Hastane polisinin aileye “iş uzar” telkininde bulunarak, kayıtlara bu şekilde geçmediğini kaydeden Av. Çiçek, ilk ihmalin buradan başladığını söyledi. Psikiyatri servisinin 3’üncü katta olmasının bir başka ihmal olduğunu kaydeden Av. Çiçek, “Türkiye’nin hiçbir yerinde psikiyatri servisinin 3’üncü katta olduğunu göremezsiniz. Çünkü ekseriyetle bu hastalar intihara meyilli, kaçma girişiminde bulundukları ya da başkalarına zarar verdikleri sabit aslında. Psikiyatri servisi neden 3’üncü katta?” dedi.
‘ÖLÜMDEN SONRA İFADEYE ÇAĞRILDIK’
Odanın pencerelerinin demir parmaklıklardan yapılması gerekirken, alüminyumdan yapıldığını ve vidalarla tutturulduğunu kaydeden Av. Çiçek, odada an be an izlenmesi için kameraların olduğunu belirtti. Kamera kayıtlarında her şeyin görülmesine rağmen müdahale edilmediğini söyleyen Av. Çiçek, “İhmali olanlar; Hastane yönetimi, başhekim, hastane müdürü, müteahhit bunlar baş sorumlular. Bir de kamera operatörü” dedi. Sorumluların belli olmasına rağmen savcılık tarafından olayın ilk gününden bu yana bir işlem yapılmadığını kaydeden Av. Çiçek, “Hayatını kaybeden Murat Çiçek’in babasının ifadesi 28 Mayıs günü alındı. Oradan anladık ki, o güne kadar bir şey yapılmamış. Tamamen müvekkilin ölmesi beklenmiş. Adliyeden de aldığımız bilgiler üzerine henüz bir soruşturma başlatılmamış. Ölüm gerçekleştikten sonra ifadeye çağrıldık. Ölüm gerçekleşmemesi durumunda belki ifadeye de çağrılmayacaktık. Bu olayın üstü bu şekilde örtbas edilmiş olabilirdi” dedi.
SAĞLIK VE ADALET BAKANLIĞINA ÇAĞRI
Aynı serviste daha önce de benzer bir olay olmasına rağmen önlem alınmadığını ve tahkikat başlatılmadığını kaydeden Av. Çiçek, ilgili kişiler hakkında işlemlerin başlatılması, gerekli cezalandırmaların yapılması gerektiğine dikkat çekti. Av. Çiçek, Adalet Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı’nın gerekli tahkikatı yapması çağrısında bulundu.
MA / Ahmet Kanbal