ANKARA/ İZMİR - Ankara ve İzmir'de yapılan eylemlerde hayvanların “uyutma” adı altında katledilmesini öngören tasarı ortadan kalkıncaya kadar mücadele edilmesi çağrısı yinelendi.
Yaşam İçin Yasa İnisiyatifi’nin, iktidarın sokakta yaşayan hayvanların uyutularak öldürülmesine dair hazırlıklarını yaptığı yasa teklifine karşı Çankaya Belediyesi önünde başlattığı oturma eylemi dördüncü gününde devam etti. Hayvanların fotoğraflarının taşındığı eylemde, sık sık “Hayvana insana yeryüzüne özgürlük” sloganı atıldı.
‘SÖMÜRÜSÜZ YAŞAMDAN YANA OLACAĞIZ’
Açıklamayı yapan Yerel Hayvan Koruma Gönüllüsü Güliz Gündüz, “Biz, hayvan hakları savunucuları olarak yetkiyi elinde tutanların, Türkiye'de ekonomik, sosyal ve kültürel başka hiçbir ‘hayati’, hatta ‘ölümcül’ sorun yokmuş gibi, kendi sorumsuzluklarını, suçlarını, ihlal ve ihmallerini örtmek için hayvanları ve hayvan hakkı savunucularını hedefe koymalarına ve köpekleri Türkiye’nin en büyük sorunu gibi yansıtmasına izin vermeyeceğiz! Ağacı, toprağı, hayvanı, insanı, ötekileştirilen, sömürülen ve hedef haline getirilen tüm canlıları korumaya devam edeceğiz. Sınıfsız, sınırsız, eşit, adil, yaşanabilir bir dünya için her zaman yaşatmaktan yana olacağız. Çünkü biliyoruz ki, mücadele alanlarının tek bir tanesini dışarıda bırakarak gerçek bir devrim olamaz” dedi.
‘KİMİNLE GÖRÜŞTÜĞÜNÜZÜ AÇIKLAYIN HERKES BİLSİN’
Gündüz, AKP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Bahadır Yenişehiroğlu’nun, tecrit ve katliam yasasını hazırlarken, konunun birinci muhataplarıyla görüşülmediğini kaydederek, “Hayvanları yaşatma etiğini çiğneyen bazı veteriner hekimlere ve hayvan katliamını savunan gazetecilere görüşüldü. Bu alanda kapsamlı deneyimi ve çalışmaları olmayan derneklere, görüştüklerini ise sosyal medya platformlarından önümüze düşen paylaşımlarla şans eseri öğrenmiş bulunuyoruz. Dahası Yenişehirlioğlu, yasa tasarısı hazırlığı sürecinde kimlerle görüştüğünü şeffaf bir şekilde hala kamuoyuna açıklamadı. Bu gelişmeler, AKP’nin bir kez daha etik ve bilimden çok uzak olan, hak temelli STK’ları, akademisyenleri ve meslek örgütlerini bilinçli şekilde dışarıda bırakarak, toplumun kabul etmeyeceği bir yasayı, bir kez daha meclis çoğunluğu sayesinde hızla geçirmeyi planladıklarını kanıtlıyor. Bahadır Yenişehirlioğlu, size sesleniyoruz; Görüştüğünüz isimleri ve oluşumları kamuoyuna açık şekilde paylaşın. Paylaşın ki, toplum vicdanına aykırı şekilde planladığınız katliamın öncülerini herkes bilsin” diye konuştu.
‘BAKAN YANLIŞLIKLA İTİRAF ETMİŞ OLDU’
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın sanal medya hesabından yaptığı paylaşıma da değinen Gündüz, “Aylardır çeşitli mecralarda yaygınlaştırılırken bakan, ‘Türkiye’de 10 milyon sokak köpeği var’ haberlerini yalanladı ve sayıyı bugün de 4 milyon olarak paylaştı. Yılda en fazla 350 bin köpek kısırlaştırabileceklerini vurgulayan Yumaklı, bu verileri Türkiye'de yasaya uymayan, bakımevi açmayıp kısırlaştırma yapmayan bin yüz belediyeye rağmen söyledi. Belki kendisi farkında değil ama aslında bu sayede tüm belediyelerin görevini yapmalarını sağlamaları halinde, sadece 1 yıl içerisinde popülasyonu kontrol altına alabileceklerini kendi açıkladıkları verilerle bile kabul etmiş oldu” ifadelerini kullandı.
‘ŞAŞKINLIK İÇERİSİNDE İZLEDİK’
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin de konuya ilişkin yaptığı konuşmayı da hatırlatan Gündüz, “Hepimiz şaşkınlıkla izledik” diyerek, “Sürece dair bilgisi yokmuş gibi tarihi ve trajikomik bir söyleme imza attı. Gazetecilerin sokakta yaşayan köpeklerin ‘uyutulması’ yani öldürülmesi planları hakkında ne düşündüğünü sorması üzerine ‘Uyutulunca nasıl uyutulacak? Ne kadar uyutulacak? Kaç saat uyutulacak? Kim uyutacak? Sınırı ne kadar? Bunları bilen yok. Türkiye'nin neresine giderseniz gidin, öğlen sıcaklığında mutlaka uyurlar, herkes de görür’ sözlerini sarf etti. Görünen o ki, şaşkınlık içinde izlediğimiz Türkiye’nin meclisinde ne konuşulacağını, ne oylanacağını dahi bilmeyen karar alıcılarla bu katliam yasası çıkarılmaya çalışılacak. ‘Evet’ oyu vermeleri için kendi milletvekillerine emir verenler henüz uykuda” dedi.
‘HERKESİN SORUNU OLDUĞU KANITLANMIŞ OLDU’
Gündüz devamla şu ifadelere yer verdi: “Son bir haftada İnsan Hakları, Kadın Hakları, LGBT+ Hakları ve iklim çalışmaları yapan birçok dernek, tecrit ve katliam yasasına karşı açıklamalarda bulundu. 27 Mayıs’ta Ankara’da düzenlediğimiz eyleme İnsan Hakları Derneği de katılarak mücadelemize destek verdi. Özgür Özel'in, ‘parası olanlar köpeklerin hakkını savunuyor’ açıklamalarına karşı da birçok işçi sendikası aksi yönde açıklamalar yaptı. Motorlu Kurye İşçileri Derneği, ‘bizler üç beş kuruşa çalışan kuryeleriz. Sokak hayvanlarının hapsedilmesine de, katledilmesine de, öldürülmesine de karşıyız’ diyerek hak savunuculuğunun ve yaşam hakkının tür, sınıf, ırk, din, cinsiyet, cinsel yönelim fark etmeksizin herkes için aynı olduğunu vurgulamış oldu.”
Tasarıya karşı çıkan siyasi partileri de sıralayan Gündüz, sokağa çıkma çağrısı yaparak nöbet eylemlerinin her gün süreceğini belirtti.
İZMİR
İzmir Vegan Platformu, Karşıyaka Çarşı girişinde sokak köpeklerinin uyutulmasını hedefleyen yasa tasarısını protesto etmek amacıyla 4'üncü Utanç Duvarı Eylemi'ni gerçekleştirdi. Eyleme birçok sivil toplum örgütü temsilcisi katıldı. Eylemde sık sık "Öldüremezsin, hapsedemezsin, toplayamazsın" sloganı atıldı ve 2 Haziran'da gerçekleşecek olan miting için çağrı yapıldı.
‘KANLI BİR SOYKIRIM’
Açıklamayı yapan İzmir Vegan Platformu üyesi Cemre Nayir, uyutma adı altında hayvanların katledileceğine dikkati çekerek, "Bizler İzmirli yaşam hakkı savunucuları olarak, bu örgütlenen nefretin tesadüfi değil, bilinçli ve ilmek ilmek örgütlenen bir nefret olduğunun farkındayız. Hayvana şiddete yönelik caydırıcı yasalar getirmeyen iktidar, bakanlıklar ve yetersiz yasalara onay veren milletvekilleri bu katliamın sorumlusudur! Her gün yaşam alanlarını talan ettiğimiz hayvanların en temel hakkı olan yaşama haklarının tartışmaya açılmasının dahi suç olduğunu ve bunun kanlı bir soykırım olduğunu söylemekten vazgeçmiyoruz" dedi.
‘KATLİAM YAPMANIZA İZİN VERMEYECEĞİZ’
Nayir, çözümün barınak adındaki ölüm kamplarına hapsetmek olmadığını belirterek, "Çözümün önleyici ve caydırıcı yasalar, kısırlaştırma, denetleme ve yerinde yaşatmak olduğunu haykırıyoruz. Ötenazi, uyutma, avrupa modeli gibi yumuşatılmış ifadeler ile katliam yapmanıza izin vermeyeceğiz" diye konuştu.