AMED - Cezaevlerindeki tutsakları ile yakınları, "Abdullah Öcalan'a özgürlük, Kürt sorununa çözüm" talebiyle aylardır eylemde. Tutsak yakınları, talepleri karşılanmadan eylemlerinin son bulmayacağını vurguladı.
Cezaevindeki tutsaklar, 4 Nisan'dan bu yana "Abdullah Öcalan'a özgürlük, Kürt sorununa çözüm" talepleriyle eylemde. Tutsaklar, mahkemeleri boykot ederek, aile ve telefon görüşlerini boykot ediyor. Tutsak yakınları da benzer taleplerle cezaevleri önlerinde "Özgürlüğe ses ver" eylemleri gerçekleştiriyor.
'ÖCALAN İLE GÖRÜŞÜLSE HER ŞEY DÜZELİR'
Tekirdağ 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde tutulan Mahsum Saruhan'ın annesi Sulhiye Saruhan, bir annenin çocuğundan haber almadan yaşamasının çok zor olduğunu ifade etti. Saruhan, "Hayvanların yavrusuna bile yaklaşınca bize saldırıyor. Yavrusunu savunuyor. İki ay oldu, hiç haberimiz yok onlardan. Ne yaşıyorlar bilmiyoruz. Zaten eskiden tecrit altındaydılar. Şimdiki durum daha büyük bir zulüm" dedi.
Öcalan'a yönelik tecridin kaldırılmasını isteyen Saruhan, "Bu zulmün son bulmasını, tecridin kaldırılmasını istiyoruz. Barış istiyoruz, eşitlik olsun, artık annelerin yüreği yanmasın. Sayın Abdullah Öcalan ile görüşmeler olsa her şey düzelmeye başlar" ifadelerini kullandı.
'TECRİT KALKMADAN EYLEMLERİ BIRAKMAYACAĞIZ'
Eylemdeki annelerden Reşahat Ada, kardeşi Hamdusena Ada'nın tahliyesine 7 ay kaldığını ancak iki hafta önce Amed'den Bolu'ya sevk edildiğini aktardı. Reşahat Ada, 2 aydır kardeşinden haber alamadığına işaret ederek, "Ne seslerini duyabiliyoruz ne görüşleri var de başka bir şey. Evlatlarımız üzerindeki tecrit kırılmadan eylemlerimizi bırakmayacağız. Sayın Öcalan ile görüşme yapılmadan hiçbirimiz özgürleşmeyiz. Tecrit her yerde" diye konuştu.
Ada, "Evlatlarımız onurlu ve kutsal bir yolda. Başımız dik, biz onlara borçluyuz. 'Ben evlat sahibiyim, vicdan sahibiyim' diyen herkes elini taşın altına koysun. Hiçbir zaman boyun eğmeyeceğiz. ‘Bijî berxwedana zindanan’ demeye devam edeceğiz" şeklinde konuştu.
‘KAYGILANIYORUM’
Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde kalan hasta tutsak Şivekar Ataş'ın annesi Rabia Ataş, hasta kızından haber alamamanın verdiği üzüntüyü dile getirdi. Ataş, "Bir anne olarak benim de yüreğim yanıyor. Kızım hasta ama haber alamıyoruz. Kalp kapakçığında çürüme başlamıştı. Telefonla konuşunca az da olsa nefes alıyorduk. Ama şu an nefesimiz daralıyor" diye belirtti.
İmralı'daki tecridin biran önce kırılması için mücadele çağrısında bulunan Ataş, "Önderlik (Öcalan) üzerindeki bu tecridin kaldırılmasını istiyoruz. Çünkü biz de tecrit altındayız. Bütün vicdan sahibi, onurlu insanlara sesleniyorum; herkes buna karşı dursun. Bugün benim çocuğum tecrit altında, yarın onlar da aynı şeyi yaşar" diye kaydetti.
Çocuğundan haber alamamanın kendisini endişelendirdiğini ifade eden Kayseri Bünyan Kadın Kapalı Cezaevi'ndeki Gülistan Al'ın annesi Emine Al, "Bu tecridin biran önce kalması için herkes ayaklansın ve Pazartesi günleri saat 14.00’da cezaevi önünde gerçekleşen eylemimize katılsın. Evlatlarımızla görüşmeyi istiyoruz. Evlatlarımız, bizler ve önderimiz üzerindeki bu tecridin kırılmasını istiyoruz. Evlatlarımızdan haber alamayınca kadar evde durmayacağız" ifadelerini kullandı.
'ÖNDERİMİZİN ÖZGÜRLÜĞÜNÜ İSTİYORUZ'
Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutulan 3 çocuk annesi Amine Kaya'nın annesi Meryem Soylu da endişelerini dile getirerek, "Herkes cezaevi önündeki eylemimize katılsın. Orada sayımız çoğaldıkça bu zinciri kırabileceğiz ve çocuklarımızla görüşebileceğiz. Bütün dünya çocuklarımızın Sayın Abdullah Öcalan için eylemde olduğunu biliyor" diye konuştu.
Tecridin ancak güçlü eylemlerle kırılacağını vurgulayan Soylu, şunları söyledi: "Her birimiz üzerinde tecrit var. Çocuklarımız artık sadece tecrit kırılsın demiyor, 'Biz önderimizin özgürlüğünü istiyoruz' diyor. Ben insanım diyen herkes elini taşın altına koymalı ve onları bizim gibi sahiplenmeli."