WAN - Kürt Dil Bayramı kapsamında düzenlenen mitingde konuşan DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, "Yüzyıllık politikayla 'eğer dili yok edersek, Kürt varlığını da yok ederiz' dediler. Ancak bizler her alanda dilimizi yaşatarak bu politikaları boşa düşüreceğiz" dedi.
15 Mayıs Kürt Dili Bayramı kapsamında Wan’ın Erdîş (Erciş) ilçesi Sahil Kent Mahallesi’ndeki Fener Alayı’nda miting düzenledi. “Her dem Kurdî her der Kurdî (Her zaman Kürtçe her yerde Kürtçe)" şiarıyla düzenlenen dil mitinginde “Her dem li her dere bi Kurdî bi axivin, bi Kurdî bixwinin, bi Kurdî binivîsînin, bi Kurdî bijîn”, “Divê zimane Kurdî bibe zimanê fermî” pankartları asılırken, “Kurdî hebûna me ye”, “Bê ziman jiyan na be”, “Kurdî dayîka me ye”, “Jin, jiyan, azadî” dövizleri taşındı.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halkların Demokratik Partisi (HDP), Dil Kültür ve Sanat Araştırmaları Derneği (ARSİSA), Tevgera Jinên Azad (TJA), Kovara Destar öncülüğünde yapılan mitinge, DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, Wan Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Neslihan Şedal ve DEM Parti Milletvekili Mahmut Dindar da katıldı.
Özgürlük ve demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenlerin anısına saygı duruşu ile başlayan miting, DEM Parti Erdîş İlçe Eşbaşkanı Mecbure Açık’ın konuşmasıyla devam etti. Açık, “Dilimiz kimliğimizdir. Her alanda dilimize sahip çıkmalıyız. Evde, sokakta, hastanelerde ana dilimizle konuşmalıyız. Dilin taşıyıcısı olan nenelerimizden dilimizin tüm inceliklerini öğrenerek yaşatmalı ve diğer nesillere taşımalıyız” dedi.
Ardından konuşan DEM Parti İl Eşbaşkanı Gülşen Kurt, “Dilimiz kadim bir geçmişe sahip olmasına rağmen her alanda engelleniyor. Bizler bu engelleme politikalarına karşı, asimilasyona karşı kültürümüze, dilimize sahip çıkmalıyız” diye konuştu.
'KÜRTÇE KONUŞMAK BİR SORUMLULUKTUR'
TJA adına konuşan Diba Keskin de, Kürtçeye sahiplenişin göstermelik olmaması gerektiğini vurgulayarak, “Tabi ki hiçbir yönelime karşı baş eğmeyip, diz çökmeyeceğiz. Ancak dilimizi sahiplenişimiz sözde kalıyor. Dolayısıyla bizlerin duyguda, düşüncede, vicdanda Kürtçeyi savunması gerek. Bizler hiçbir değerimizi unutmamalı, sahiplenmeliyiz. Kürtçe dilimiz, kimliğimiz, tarihimiz, varlığımızdır. Kürtçe konuşmak büyüklerimizin mirasına sahip çıkmaktır. Üzerimize düşen bir görev ve sorumluluktur” dedi.
Ardından Koma Zarokên Zîlanê Korusu şarkılarını seslendirdi. Çocuk korusunun seslendirdiği şarkılara kitle tempo tutarak eşlik etti.
'DİL BEDENDİR'
Ardından DEM Parti Dil ve Kültür Komisyonu Eş Sözcüsü Heval Dilbahar konuştu. “Dil bedendir, bedeninize sahip çıkın” sözleriyle konuşmasına başlayan Dilbahar “Bedenimize her alanda sahip çıkmalıyız. Kürtler tarih boyunca ne kadar zulme ve saldırıya maruz kalmışsa, Kürtçe de aynı şekilde zulme ve baskıya maruz kaldı. Yıllardır Kürtçe cezaevlerinde, yaşamın tüm alanlarında engellendi, baskılandı ve yok edilmeye çalışıldı. Kahraman Kürt halkı her alanda tüm baskılara ve saldırıya karşı diline sahip çıkmıştır. Kürtçe dili Zîlan’da direndi, Newala Qesaba da direndi, en son tüm dünyanın gözü önünde Kobanê’de direndi. Tarih boyunca mücadelede birçok şehit verdik, dilimizin şehit düşmesine izin vermeyeceğiz. Her alanda sesimizi yükselteceğiz” ifadelerini kullandı.
'HER ALANDA DİLİMİZE SAHİP ÇIKACAĞIZ'
Son olarak konuşan DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır da, yıllardır Kürt halkının dil mücadelesi verdiğini söyleyerek, “Kürtçe, dünya dil literatüründe en ön sıradadır. Dilimiz, bin yıllık bir dildir. Dilimiz kültür ve kadim bir dildir. Ne kadar asimilasyon varsa bizler, siyasette, parlamentoda dilimize sahip çıkacağız. Bize; ‘Sen kimsin?’ diye sorulduğunda bizler buna karşı ‘Biz Kürd’üz’ diye yanıt vereceğiz. ‘Siz nerelisiniz?’ derseler ‘Kurdistanlıyız’ diyeceğiz. Yüzyıllık politikayla önce dilimizi yasakladılar ve ‘eğer dilini yok edersek, Kürt varlığını da yok ederiz’ ifadeleriyle varlığımıza saldırıldı. Ancak bizler her alanda dilimize sahip çıkarak, her alanda yaşatarak bu politikaları boşa düşüreceğiz. Mücadelemizle dilimizi resmi bir dil yapacağız” şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından miting çalınan müzik ve çekilen halayların ardından son buldu.