HABER MERKEZİ - Türk Veteriner Hekimleri Birliği, sokak hayvanlarının enjeksiyonla öldürülmesini de içeren yasa teklifine karşı yaptığı açıklamada, yasa çıksa da ötenazi yapmayacaklarını kaydederek, çözüm önerilerini sıraladı.
Türk Veteriner Hekimleri Birliği (TVHB), sokak hayvanlarının enjeksiyonla öldürülmesini de içeren yasa teklifine karşı açıklama yaptı. Sahipsiz hayvan popülasyonundaki artışın, yerel yönetimlerin Hayvanları Koruma Kanunu'nun gerekliliklerini yerine getirmemesi olduğunu söyleyen veteriner hekimler, sokak hayvanlarının enjeksiyonla öldürülmesini de içeren yasa teklifi kabul edilirse uygulamayacaklarını duyurdu.
'ÖTENAZİYİ SADECE VETERİNERLER YAPABİLİR'
Sağlıklı hayvanların ötanazisi ve itlafının veteriner hekimler açısından da etik, insani ve vicdani olmadığını kaydeden hekimler, evrensel hekimlik değerlerini hatırlatarak, "Veteriner hekimler olarak bizler bu yasa çıksa da ötanazi yapmayacağız. Önerilen bu yöntem sanıldığının aksine maliyet açısından da avantajlı değildir. Basındaki haberlerden edindiğimiz bilgilere göre bu taslakla getirilenlerin daha önceki değişiklikler gibi sahadan ve bilimsellikten uzak, uygulanması mümkün olmayan, toplum vicdanını rahatsız eden değişiklikleri içerdiği ve ülkemize bu alanda bir 20 yıl daha kaybettireceği kaygısı taşımaktayız. 2004 yılında çıkan 5199 sayılı Hayvan Koruma Kanunu öncesinde, sahipsiz hayvanlar maalesef insani olmayan yöntemlerle yok edilmekteydi. Ancak gelişen toplumsal bilinç ve itirazlar sonrası 5199 sayılı kanun çıkarılmış ve her türlü itlaf yasaklanmıştı" ifadelerine yer verdi.
Veteriner hekimler, kısırlaştırma işlemlerinin maliyetli olduğu gerekçesiyle yapılmadığını söyledi ve tasarıyı şu sözlerle eleştirdi: "Ötanazi sadece veteriner hekimler tarafından uygulanabilir ve sağlıklı bir hayvana uygulandığında katliamdan başka bir anlam taşımaz. Sağlıklı hayvanların ötanazisi ve itlafı veteriner hekimler açısından da etik, insani ve vicdani değildir, evrensel hekimlik değerleri ile de bağdaşmamaktadır. Veteriner hekimler olarak bizler bu yasa çıksa da ötanazi yapmayacağız.”
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ SIRALANDI
Türk Veteriner Hekimleri Birliği, soruna ilişkin çözüm önerilerini şöyle sıraladı:
"* Büyükşehir Belediyelerinde Veteriner Halk Sağlığı Daire Başkanlığı ve diğer belediyelerde Veteriner İşleri Müdürlüğü kurulmalıdır.
* Veteriner Halk Sağlığı Daire Başkanlığı ve Veteriner İşleri Müdürlükler'inde nitelikli ve yeterli sayıda personel istihdamı sağlanmalıdır.
* Geçici bakımevi kapasitesini karşılar sayıda veteriner hekim, hayvan sağlığı yardımcı personeli ve işçi personel bulunmalıdır.
* Bu konuda standartlar oluşturulmalıdır. Geçici hayvan bakımevinde çalışan yardımcı personeller hijyen, hayvan davranışları, hayvan refahı ve bakımı, hayvanların tutulması ve yakalanması konusunda eğitim almalıdır.
* İhtiyaç duyulan bölgelerde veteriner fakülteleri ve serbest veteriner hekimlerden kısırlaştırma çalışmalarında destek alınmalıdır.
* Sahipli hayvanlar da dahil olmak üzere kontrolsüz üreme ve denetimsiz ticari satışların önüne geçilmeli, üretim yapılacaksa ilgili bakanlığın denetimi ve mutlaka veteriner hekimlerin denetimi ve onayıyla yapılmalıdır.
* Sahipsiz kedi ve köpeklerin sokaktan sahiplenilmesi özendirilmeli, sahiplenilmesi halinde kimliklendirilmesi ile ilgili zorluklar ortadan kaldırılmalı, her yaştaki hayvan kimliklendirilebilmelidir.
* Çevreye uyum gösteremeyen, yaşlı, zayıf, engelli vb. köpekler ve kediler sahiplendirilinceye kadar veya hayatları boyunca bakımevlerinde kalmalıdır.
* Hayvan sahiplenme şartları yeniden düzenlenmelidir.
* Sokağa terkedilen hayvanlara ilişkin hayvan sahiplerine ciddi yaptırımlar uygulanmalıdır.
* Önemli bir sokak hayvanı kaynağı olan kırsal yerleşim alanları ile tarım işletmelerindeki hayvanlar denetim altına alınmalıdır.
* Sahiplendirmenin özendirilmesi, devletin bu konuda destek vermesi, bireysel sahiplenmenin yanı sıra, ülkemizde bulunan çok sayıda şirketin ve kamu kurumlarının hayvanları sahiplenmesi sağlanmalıdır.
* Çözüm için başta meslek örgütleri olmak üzere sivil toplum örgütleri ve diğer gönüllülerden yardım alınmalı, destekleri istismar eden kişi ve kurumlar denetlenmelidir."