RIHA - Pîrsûs Katliamı’nda yaşamını yitirenlerin anıldığı “Adalet ve Özgürlük Buluşmaları”nda konuşan ESP Eş Genel Başkanı Özlem Gümüştaş, Gezi ve Kobanê’nin direniş ve kader birliğine işaret etti.
Urfa’nın Pîrsûs (Suruç) ilçesinde, “Adalet ve Özgürlük Buluşmaları” programı kapsamında çok sayıda siyasi parti temsilci ile sivil toplum örgütü üyesi bir araya geldi. Program kapsamında 20 Temmuz 2015’te Pirsûs Katliamının gerçekleştirildiği Amara Kültür Merkezi önünde anma gerçekleştirildi. Anmaya, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eşsözcüsü Esengül Demîr, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkanı Özlem Gümüştaş, Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Eş Genel Başkanı Mertcan Titiz ve Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) üyelerinin yanı sıra çok sayıda yurttaş katıldı.
SLOGANLARLA YÜRÜYÜŞ
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Pirsûs ilçe örgütü önünden anmanın yapılacağı Amara Kültür Merkezi’ne kadar katliamda yaşamını yitirenlerin fotoğraflarını taşıyarak “Kobanê’de düşene dövüşene bin selam”, “İçerde dışarda tecridi parçala”, “Berxwedana Kobanê rumeta me ye” sloganları attı. Çevredeki yurttaşların da alkışlarla destek verdiği yürüyüş ardından merkezin önüne gelen kitle 33'lerin fotoğraflarını katliamın gerçekleştirildiği yere astı.
GÜMÜŞTAŞ: YÜRÜYÜŞÜMÜZÜ DURDURAMAZSINIZ
ESP Eş Genel Başkanı Özlem Gümüştaş, "Gelen gençler, Türk, Çerkes, Alevi ve Ermeniydiler. Mücadeleyi ilk defa Gezi barikatlarına deneyimlemişlerdi ve oradaki ruhu alarak yönlerini Kobanê'ye döndürmüşlerdi. Devletin, yerin yedi kat altına koymaya çalıştığı Gezi'den Kobanê'ye uzanan direnişimiz ve kader birliğimizdir. Her direnişin ve her kazanımın ağır bedelleri vardı ve ödedik. Bu bedel ve cefa gerektiren yolu gönüllülükle yürüyoruz. İşte bir bedel daha Kobanê Kumpas Davasında gerçekleşti" dedi.
Kobanê Davası’nda verilen cezalara tepki gösteren Gümüştaş, "Kobanê'de katledilen halkların hawar çığlıklarına karşı tüm devrimciler, yurtseverler sokağa çıktı. Sadece Kobanê'yi değil kendi onurumuzu korumak için sokaktaydık. Rejim bu yoldan dönmeyenlere yüzlerce yıl hapis cezası verdi. Biz yine aynı yolda yürürüz. Bugün tutsaklarımız ve şehitlerimizle mücadelemizin ruhuyla yürümeye devam edeceğiz. Kürt halkı ile birleşerek yürüyen bu yürüyüşümüzü durduramazsınız" diye konuştu.
UÇAR: DEVLET VE İKTİDAR BİLGİSİ DAHİLİNDE KATLEDİLDİLER
DBP Eş Genel Başkanı Uçar, "33'ler devletin yüz yıllık inkar ve imha politikasına karşı, Kürtlerin yalnızlaştırılması politikasına karşı Türkiye ve Kürdistan'ın dört bir yanından Kürt halkının haklı mücadelesini yükseltmek için yola çıktılar. Devlet Kürtleri yalnız bırakmak için akıl dışı bir yol yürütmeye çalışıyordu. Sonra bu saldırı gerçekleştirildi. Dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu hesap vermelidir. Burada karanlık güçlerin kimler olduğunu da biliyoruz. Bunlarla yüzleşmeden kendi karanlık güçleriyle de yüzleşemeyeceğini iyi biliyoruz” diye belirtti.
"İŞİD kaybetti, Kobanê halkı ve Kobanê Kumpas Davasındaki arkadaşlarımız kazandı" diyen Uçar, "Kürt sorununu görmezden gelen tüm iktidarlar eridi. 33'ler rahat uyusun. Türkiye ve Kürdistan'da mücadele devam ediyor. Mevcut iktidarın kendisi de bunu çok iyi biliyor. Sandığa gitmeyen seçmenler AKP-MHP iktidarının politikalarına dur dedi. İktidar Kürt gerçekliğini kabul ederek yoluna devam etmek zorunda. Barış Anneleri bu ülkede ‘barış gelsin’ diye barış nöbetleri gerçekleştirmek için cezaevleri önünde, Adalet Bakanlığının önünde eylem yapıyor. İmralı'da sürdürülen tecride ses verilmesini istiyor. İmralı'da, Türkiye kendi yasalarını da askıya alarak bir tecrit sistemi inşa ediyor. Kürt sorununun demokratik çözümü mümkün” ifadelerini kullandı.
Açıklama, "Şehid namirin" sloganları ve katliamın gerçekleştiği alana kırmızı güllerin bırakılmasıyla son buldu.