MÊRDÎN/ ANKARA – Kobanê Davası kararını protesto etmek için yapılan açıklamada “Halkın iradesine ipotek konulmasına, hukukun siyasallaşmasına derhal son verilmelidir” çağrısı yapıldı.
Mêrdîn Emek ve Demokrasi Platformu, Kobanê Davası’nda aralarında Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş’ın da olduğu siyasetçilere ağır cezalar verilmesini protesto etti. Artuklu ilçesinde bulunan Karayolları Parkı’nda gerçekleştirilen açıklamaya çok sayıda kişi katıldı. “Li dijî faşîzmê wê demokrasi bi ser bikeve” ve “Kobanê Kumpas Davasına karşı demokratik siyaseti savunuyoruz” pankartları açıldı.
Açıklamayı yapan Platform Dönem Sözcüsü Erkan Yavuz, Kobanê Davası’nda açıklanan kararla beraber iktidarın önümüzdeki dönemde de Anayasa ve hukuku askıya alacağının gösterildiğini belirtti. Yavuz, “Yargının siyasallaşmasının sembol davalarından olan Kobanê Davası’nın kararının mahkeme salonunda değil Saraydan alındığını, Kürt sorununda, siyasetin ve demokratik çözümlerin devre dışı bırakılarak kan ve gözyaşı dışında bir şey getirmeyen güvenlikçi politikaların esas alınmasının sonucu olduğunu biliyoruz. Bu davada yargılananlar, barışa ve demokrasiye inançlarını büyük bedeller ödeme pahasına defalarca kanıtlayan kişilerdir” dedi.
‘İKTİDAR KUTUPLAŞMADAN YANA TAVIR ALDI’
31 Mart yerel seçimlerinde halkın beklentilerinin demokrasi, barış ve siyasal çözümden yana olduğunun açığa çıktığını ifade eden Yavuz, iktidarın ise bunun aksine çatışmadan ve toplumsal kutuplaşmadan yana tavır aldığının açığa çıktığını söyledi. Demokratik siyaseti tasfiye etme kararı alanların yapacağı Anayasanın kimseye faydasının olmayacağının altını çizen Yavuz, “Halkların özgürlük ve demokrasi temelinde bir arada yaşaması için demokrasi mücadelesini yükseltmek aynı zamanda emek mücadelesini de yükseltmekle olacaktır. Buna olan inancımızı, umudumuzu kırmak isteyenlere karşı bir arada ve ortak mücadeleye hiç olmadığı kadar ihtiyacımız var. Siyasetin yargı eliyle dizayn edilmesine, kuşatma altına alınmasına, halkın iradesine ipotek konulmasına, hukukun siyasallaşmasına derhal son verilmelidir. Kürt sorununa, halkların ortak yaşam iradesi doğrultusunda bir gün dahi kaybedilmeden demokratik ve barışçıl yöntemlerle çözüm aranmalıdır” ifadelerini kullandı.
Açıklama “Bijî berxwedana Kobanê” ve “Faşizme karşı omuz omuza” sloganlarıyla son buldu.
ANKARA
DEM Parti Yenimahalle İlçe Örgütü’nün Murat Karayalçın Parkı’nda yapılan açıklamaya DEM Parti Ankara İl Örgütünün yanı sıra demokratik kitle örgütleri katıldı. Yapılan açıklamada “Kobanê Davası bir kumpastır. Siyasi kararları tanımıyoruz” yazılı pankart ve tutuklu siyasetçilerin fotoğrafları taşındı.
‘BÜTÜN HUKUKSAL İLKELER YOK SAYILMIŞTIR’
Açıklamayı yapan DEM Parti Yenimahalle İlçe Eşbaşkanı Gülay Yurt, bu dava ile Kobanê halkının direnişi sonucunda DAİŞ’in işgaline karşı kazanılan zaferden intikam alınmaya çalışıldığını belirterek, “Hukukun değil kirli siyasetin başrol oynadığı bir davadır Kobanê davası. Başından beri kurgu ve talimatlarla hukuk dışı siyasi oyunlarla gizli tanıklarla oluşturulan bu davada bütün hukuksal ilkeler yok sayılmıştır. Bu davada yargılanan siyasetçilerin hiç biri biat etmedi. Dolayısıyla bunun yarattığı kin ve nefret böyle bir cezalandırma ile karşılık buldu. Bir türlü yok edemedikleri Kürt siyasal mücadelesini yok saydıkları Kürt dilini bu tür komplolarla yok etmeye çalışıyorlar” dedi.
‘BU DAVA SON DEĞİL BAŞLANGIÇTIR’
Bu davanın sadece HDP'li vekillere yönelik olmadığını kaydeden Yurt, “Bu dava dün Osman Kavala, Can Atalay bugün Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş nezdinde bütün topluma özellikle devrimci ve Sosyalist topluma bir gözdağı vermenin amacını taşıyor. Aynı zamanda dava emek ve özgürlük güçlerinin meşru ve haklı toplumsal eylemlilikleri başta olmak üzere taleplerinin ve demokratik siyasetin mahkûm edilmesi anlamını da taşıyor. Bu davada verilen yüzlerce yıllık mahkûmiyetler, demokratik mücadelemizde ve politik özgürlük hareketimizde bir son değil yeni bir başlangıçtır son sözü dün de bugün de direnenler söyler” diye konuştu.