İSTANBUL - Sağlık sistemini atanmış hastane yönetiminin değersizleştirdiğini belirten SES Şişli Şubesi Eşbaşkanı Bilal Deniz, “Sağlık çalışanlarının doğru sendikalara üye olup seslerini çıkarmaları gerekiyor” dedi.
AKP iktidarının politikaları, sağlık sistemindeki kaosu günden güne derinleştiriyor. Toplumun büyük çoğunluğu sağlığa erişemezken, emekçilere yönelik şiddet ve “onaylı randevu sistemi”ne geçilmesine rağmen hastanelerde randevu krizi halen gündemde.
Hekim eksikliği ve sağlık politikalarının yetersizliği sağlık hizmetlerine ulaşamayan yurttaşları, sağlık çalışanlarıyla karşı karşıya getiriyor. Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve Tabip Odaları’nın 2023 yılında yaptığı ankete göre, 10 hekimden yaklaşık 9’u çalışma hayatı boyunca hasta veya yakını tarafından en az bir defa şiddette maruz kaldı, 10 hekimden 6’sı ise son bir sene içerisinde hasta veya hasta yakınlarından şiddet gördü. Yine Şiddeti Önleme ve Rehabilitasyon Derneği'nin yaptığı bir çalışmaya göre; sadece 2023 yılı içerisinde en az 457 sağlıkta şiddet vakası kaydedildi.
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Şişli Şubesi Eşbaşkanı Bilal Deniz, konuya dair değerlendirmelerde bulundu.
HASTANELERDEKİ ÖNLEM YETERSİZ
Sağlık çalışanlarının tepkileri üzerine son dönemde hastane girişlerine x-ray cihazının konulduğunu belirten Deniz, ancak bu uygulamanın tek başına yeterli olmadığını söyledi. Deniz, “AVM’lerdeki güvenlik insanların üzerini arayabilirken hastane güvenliği bir hastanın üzerini arayamıyor. Biz buna karşıyız” dedi.
SES Şişli Şubesi Eşbaşkanı Bilal Deniz
MUAYENE SÜRESİ
Yakın zamanda hasta muayene süresinin iki dakikaya düşürüldüğünü hatırlatan Deniz, bu düzenlemenin sağlık hizmetindeki sorunları katmerleştirdiğini, gelinen aşamada da sağlıkta niteliği düşürmeye yol açtığını söyledi. Deniz, “Doktor ve hemşire sayılarının az olması nedeniyle hastalar randevu bulmakta zorlanıyor. Süreler kısalınca hasta aslında muayene olmuş olmuyor. Bu ise kaliteyi düşürüyor. Bir cilt hastasının kısa sürede muayene olması ve hızlıca örnek alınıp incelenmesi mümkün değil. Örnek incelenmeden hastaya doğru ilaç yazılamaz ve bu hastanın tekrar tekrar hastaneye gelmesine neden olur” diye belirtti.
ŞİDDETİN NEDENLERİ
Söz konusu sorunların yanı sıra çalışanlara dönük şiddetin de her geçen gün artarak devam ettiğine dikkati çeken Deniz, “Şiddet olaylarının her geçen gün artmasının nedeni istenilen sağlık kalitesine ulaşılmaması. İnsanlar randevu bulamıyor, acile gelmek zorunda kalıyor. Bir cilt hastalığından dolayı hasta kalkıp acile gelebiliyor. Polikliniklerde randevu bulunmaması acilin meşguliyetini artırılıp, kalitenin düşürülmesine neden olabiliyor. Hasta istediği hizmeti alamayan hasta, doktor yeteri kadar ilgilenmeyince şiddete yönelmeye başlar” ifadelerini kullandı.
Özellikle devlet hastanelerinde hasta tuvaletlerinin hijyenik olmadığını dile getiren Deniz, temizliğin ortalama 5 ayda bir denetim dönemlerinde yapıldığını aktardı. Hastane yönetimlerinin atanmış pozisyonda olmasının sağlık sistemini değersizleştirdiğinin altını çizen Deniz, şunları belirtti: “Bırakalım iktidarı, hastane yönetimi dahi kalkıp bir gün acile inip dolaşsa birçok sorunu görecektir. Poliklinik alanlarında hasta varken hizmet sürecini görse kendileri değerlendirecektir. Bayram zamanları dışında çalıştığım acil servisine yönetimden birilerinin bir gün olsun geldiğini görmedim. Bir çalışana ‘sorunların nedir’ diye sorulmaz, sormuyorlar. ‘Sorunlar nedir?’ diye sorduklarında bir sürü sorunun çıkacağını biliyorlar, o yüzden dolaşıp ne hastalara ne de çalışanlara bir şey sorulmuyor. Aslında hastane yönetimi bunları yapsa sağlık hizmeti üst boyutlara çıkabilir.”
ASIL İŞ SENDİKALARA DÜŞÜYOR
Sigortası olmayan yurttaşların bugün devlet hastanelerinde 250 TL muayene ücreti ödemek zorunda kaldığını söyleyen Deniz, hastanelerin ticarethaneye dönüştürüldüğüne işaret etti. Her yurttaşın ücretsiz sağlık hakkı olduğunu belirten Deniz, “Hastaneler üzerinden gelir elde edilmesini biz hiçbir şekilde doğru bulmuyoruz. Bu sendikaları ilgilendiren bir konudur. Tepki gösterilmediği sürece iktidar hiçbir şekilde yanaşmaz ve hiçbir şeyi değiştirmez. Tepki de ya halktan ya da sendikalardan gelmeli. Ama maalesef günümüzde yetkili sendikalar ağırlıklı olarak iktidar yandaşı. Aslında bu da iktidarın her şeyin farkında olduğu ve tepki çıkmaması için böyle bir yol izlediğini gösterir. Sağlık çalışanlarının doğru sendikalara üye olup seslerini çıkarmaları gerekiyor” diye belirtti.