ADANA - DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, ““Kürt halkı ile dostları nasıl DAİŞ'i yendiyse DAİŞ sevicilerini de yenecektir” derken, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, “Bize ceza verdikleri gün darbecileri affettiler. Üzgünüz ama öfkemiz bir o kadar büyük, mücadelemiz bir o kadar bilenmiş durumda” dedi.
Kobanê Davası’nda siyasetçilere cezaların yağdırılması Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) tarafından Adana'nın Seyhan İlçesine bağlı Barbaros Mahallesi'nde “Herkes için özgürlük herkes için demokrasi” şiarıyla yapılan halk buluşmasıyla protesto edildi. Buluşmaya DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, DEM Parti milletvekilleri Perihan Koca ve Ali Bozan, Halkevleri Genel Başkanı Nebiye Merttürk, Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, MYK üyeleri Halil İmrek ile Halkevleri, CHP, TÖP, İHD, TİP, SYKP, üyeleri destek verdi.
Yüzlerce yurttaş, "Kobane rumeta me ye" pankartı ve tutsak siyasetçilerin fotoğraflarını taşıyarak, sık sık, "Biji Serok Apo", "Siyasi tutsaklar onurumuzdur", "Direne direne kazanacağız", "Kobanê düşmedi düşmeyecek” ve "PKK halktır halk burada" sloganlarını atıp, Çarşamba Caddesi girişinden DEM Parti Barbaros Mahalle Temsilciliğine kadar yürüdü. Yürüyüş boyunca kitle attığı sloganlarla verilen cezalara tepki gösterdi.
'YOK HÜKMÜNDEDİR'
Yürüyüş sonrası Hatimoğulları kitleye seslendi. Dayanışmanın en fazla ihtiyaç duyulduğu bir dönemden geçtiklerini ifade eden Hatimoğulları konuşmasını şöyle sürdürdü: “Evet devrimci ve demokratik dayanışmayı bizler daha da büyüteceğiz. Kobanê kumpas davası tam da bu demokratik ortaklığımıza, demokratik zemindeki bir arada oluşumuza verilmiş olan bir karardır aynı zamanda. Kobanê kumpas davası örülürken, halklar arasındaki dayanışmayı yok etmek amaçlanmıştır. Demokrasi güçleri arasındaki dayanışmayı yok etmek amaçlanmıştır. Bugün Sincan Adliyesinde verdikleri bu karar buradaki kitleler tarafından Türkiye’deki Avrupa'daki Ortadoğu'daki ve bütün dünyadaki kamuyu tarafından yok hükmündedir. Kobanê kararı bizim nazarımızda yok hükmündedir.
BU YARGIYI DA TANIMIYORUZ
Kobanê düştü düşecek diye sevinenler, IŞİD gibi katil tecavüzcü IŞİD gibi insan kaçakçısı olan bir örgüte adeta sunulmuş bir hediyedir Kobanê kararı. Sincan adliyesinde verilen bu karar aynı zamanda IŞİD ve benzeri terör örgütlerinin ekmeğine yağ süren bir karardır. Bizler IŞİD’i tanımadığımız gibi IŞİD zihniyeti gibi karar alan bu yargıyı da tanımıyoruz. Kobanê kumpas davasının iddianamesini Saray ve AKP genel merkezi yazmıştır. Türkiye’de yargı diye bir şey kalmamıştır. Bağımsız yargı diye bir şey zaten yoktu. Bu kumpas davasının iddianamesi hazırlanırken Yasin Börü’nün katledilmesi üzerinden kurgusu yapılmıştır ama açığa çıkan o ki bu karar bize bir kere daha gösterdi ki onlarca siyasetçiyi HDP’nin atmış olduğu bir dayanışma tweeti üzerinden kurmaca düzmece ve esasen bir intikam davası olarak kurgulardılar. Bunu genel merkezlerinde bizleri siyaseten yenemeyenler, bizlerin duruşundan dolayı kaybeden AKP - MHP ittifakı yazmıştır bu iddianameyi.
DEMOKRASİ DERSİ VERİLDİ
Bizler Türkiye’de ‘düştü düşecek’ dedikleri Kobanê’yle bütün Türkiye halkları bütün demokrasi güçleri devrimci güçleriyle bir dayanışma sergiledik. Kobanê direnişi IŞİD'e karşı verilen onurlu büyük insanlık direnişiydi. Bizlere hem Türkiye halklarına ve Ortadoğu halklarına şu mesajı vermiştir; birlikte olursak dayanışırken IŞİD gibi örgütleri pekala yenebiliriz. IŞİD ilk yenilgisini Kobanê direnişinde yaşamıştır. IŞİD’in saldırıları varken Kobanê direnişi sergilendiği dönemde bütün dünya Kürt halkını ve onlarla ortak yürüyen bütün halkları takdirle karşıladı. Bir tek bundan rahatsız olan Saray ve küçük ortağı MHP’ydi. Bir tek onlar rahatsız oldu bu dayanışmadan. Kobanê direndi, IŞİD yenildi diye onlar rahatsız oldu. Türkiye’de kaybettikleri için böyle bir kumpas davasıyla partimiz HDP’yi ve partimizle dayanışma içinde olan sol ve sosyalistleri mahkum etmek istediler. Ama nafile. Bugün yüzlerce yıl ceza yağdırdıkları arkadaşlarımız her bir savunmasında Türkiye’deki devrimci demokratik mücadeleyi savunmuşlardır. Kürt sorunun demokratik yöntemlerle çözülmesinin Türkiye halklarına, Ortadoğu halklarına sağladığı faydaları anlatmışlardır, her satırda adeta demokrasi dersi vermiştir. Verilen bu cezalar bizler tarafından yok hükmündedir. Bu cezalarla bizleri yıldıracağını zannedenler bilsin ki evet üzgünüz ama öfkemiz bir o kadar büyük. Mücadelemiz bir o kadar bilenmiş durumdadır.
BİZE CEZA VERDİKLERİ GÜN DARBECİLERİ AFFETTİLER
Saray ve küçük ortağı 28 Şubat darbecilerini bizlerle ilgili verilen karar günü tahliye ettiler. Cumhurbaşkanı onları affetti. Adeta çıkan bu sonuç Türkiye tarihinde demokrasiyi katleden bir sonuçtur. Oturulmuş ince bir mühendislikle o gün o kara gün tek tek hesaplanmıştır. Bizim arkadaşlarımıza verilen cezalarla 28 Şubatçıların tahliyeleri birilerine mesaj vermektedir. Bu mesaja karşı şunu söylüyoruz; askeri cunta mahkemelerine rahmet okutan bir karar alınmıştır. Hukuk katledilmiştir, büyük bir hukuk cinayeti işlenmiştir. İstiklal mahkemelerinde alınan kararların benzerlerine arkadaşlarımız hakkında verilmiştir. Biz bunu asla kabul etmiyoruz. Dayanışmayı büyüteceğiz. Bu eylem ve etkinliklerimiz burayla sınırlı değildir. Bizler bütün demokrasi güçleriyle beraber özgürlük ve adalet kampanyamızı başlatmış bulunuyoruz.
MÜCADELEYİ BÜYÜTMENİN STARTINI VERİYORUZ
Bütün dünya ve Türkiye şunu bilmeli; bizler verilen cezalara rağmen adil bir demokratik düzeni kurmaktan vazgeçmeyeceğiz. Kürt sorunu barış ve demokratik yöntemlerle çözülene dek mücadelemiz devam edecek. Yaşanan hayat pahalılığına, işsizliğe, yoksulluğa karşı mücadelemiz devam edecek, gençlerin pırıl pırıl bir gelecekle buluşması için, kadın cinayetlerine karşı ve kadın eşitliği için mücadelemiz sonuna kadar devam edeceğiz. Bizler tarih boyunca ezildik, tutuklandık, işkenceye maruz kaldık ama baş eğmedik. Baş eğeceğimizi zannedenler büyük yanılıyor. Demokratik zeminde mücadelemizi daha da büyütmenin startını veriyoruz. Kobanê kumpas davasında çıkan bu karardan geri adım atmaları için mücadelemizin startını vermiş oluyoruz. Yaşasın dayanışmamız yaşasın örgütlü mücadelemiz."
‘KÜRT HALKI DAİŞ SEVİCİLERİ DE YENECEK’
Kürt siyasetçilere verilen cezalara tepki gösteren DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır da AKP ve MHP tarafından siyasetçilere hukuksuz bir şekilde ağır cezalar verildiğini söyledi. Bu topraklarda hiçbir Kürdün baskı ve saldırılar karşısında boyun eğmediğini belirten Bayındır, “Kürt halkı ile dostları nasıl DAİŞ'i yendiyse DAİŞ sevicilerini de yenecektir” diye vurguladı. Bayındır, "Biz biliyoruz, DAİŞ AKP ve MHP bahçesinde büyüdü ve Kürt halkının başına bela oldu” dedi.
'KOBANÊ DÜŞMEDİ AMA ONLAR DÜŞECEK'
DEM Parti Mersin Milletvekili Perihan Koca, Türkiye siyasi tarihinin "en karanlık siyasi kumpas davasının" sonuçlarının açıklandığını, "sarayın fermanıyla" demokratik siyasete, Türkiye halklarının barış umuduna Türkiye emekçi sınıfının adalet, özgürlüğün, eşitlik, barış talebine karşı ağır bir suç işlendiğini vurguladı. "Kumpas davası hükümsüzdür" diyen Koca, "Faşizmi geri püskürteceğiz. Kobanê düşmedi. Ama onlar düşecek" diye konuştu.
‘FAŞİZME KARŞI MÜCADELE EDECEĞİZ’
Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili İskender Bayhan da iktidarın DAİŞ’le Rojava’da, Efrin'de “kumpas ittifakı” kurduğunu, bu ittifak sonucu açılan davanın da kumpas davası olduğunu belirterek, “Onun arkasından verilen, yağdırılan cezalar, kumpas cezalarıydı. 31 Mart'ta aldığı yenilgiyle birlikte yumuşama, nutukları atan Erdoğan'ın siyaseti kumpas siyaseti olarak devam ediyor. Saraydaki kumpas ittifakı kalleş bir ittifaktır. O yıkılacak kardeşlik kazanacak" dedi. Son olarak konuşan Halkevleri Genel Başkanı Nebiye Merttürk ise siyasetçilere verilen cezalara tepki gösterip, bu cezaları “intikam” olarak niteledi. Merttürk, faşizme karşı mücadele etmeye devam edeceklerini vurguladı.
Etkinlik konuşmalarla son buldu.