İZMİR - Kobanê Davası'nda verilen kararlarla Kürtlerle dayanışmanın da önüne geçilmek istendiğini belirten sosyalist parti ve yapılar, "Omuz omuza mücadele verilmeli" vurgusu yaptı.
Kobanê Davası’nda siyasetçilere ağır hapis cezaları verilmesine dair yankılar sürüyor. İzmir'de bulunan sosyalist parti ve yapıların temsilcileri, davadan çıkan kararları değerlendirdi. Yeni Demokrat Gençlik üyesi Onur Kaya, “Halkın seçtiği temsilcilere çok ağır cezalar verildi. Bunların karşısında yapmamız gereken en önemli şey ses çıkarmaktır. Kürtler bu karara karşı direniyor. Biz de bu direnişi sokaklara taşımalıyız. Son yerel seçimden sonra Kürtlere savaş mesajı veriliyordu. Türkiye’de ve Kurdistan’da ellerinden gelen her türlü baskıyı arttırmış durumdalar. Çok fazla siyasetçimiz tutsak edildi. Bu direnişi ne kadar engellenmeye, halkı ne kadar tutsak etmeye çalışsalar da başaramadılar. Kürtler sıkıştırıldıkça daha çok direniyorlar” ifadelerini kullandı.
‘OMUZ OMUZA MÜCADELE EDİLMELİ’
Sosyalist Mücadele İnisiyatifi (SMİ) üyesi Hejar Al, DAİŞ’in yenilgiye uğradığı Kobanê’de ortaya konulan direnişi hatırlatarak, asıl saldırının Kobanê'de elde edilen zafere dönük olduğunu söyledi. Al, "Kobanê demek Kürt halkının özgürlük mücadelesi demektir. Türk devleti de bu savaştan yenilgiyle ayrılmıştır ve AKP Kobanê zaferinin intikamını almaya çalışıyor. Hem Kürt halkı hem sosyalistlerin zafer olarak değerlendirdiği bu savaşı, enternasyonalizm tarafıyla değerlendirmek gerekiyor. Sosyalistler Kürt özgürlük hareketiyle birlikte omuz omuza mücadele vermelidir. Bu dava bize Kobanê direnişinin hala bitmediğini gösteriyor. Kobanê savaşı, orada kazanılan zaferden sonra farklı alanlarda aynı biçimde devam etti. Bu kararlar, bu sürecin devam ettiğini gösteriyor. Kobanê topraklarında verilen mücadele Kürtlerin ve sosyalistlerin bir arada verdiği mücadeleden doğmuş bir zaferdir” diye belirtti.
'KÜRTLER YALNIZLAŞTIRILMAK İSTENİYOR'
Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) Sözcüler Kurulu üyesi Juliana Gözen, Kobanê Davası’nda yargının “sopa” olarak gibi kullandığını söyledi. Gözen, şunları söyledi: "Kürtleri yalnızlaştırmaya çalışıyorlar. Yargı, iktidarın bekası ve sermayenin ihtiyaçları için her yere bükülen bir araç olarak kullanılıyor. Adalet beklemiyoruz. Biz adaleti Kürt halkının direnişi, ezilen halkların örgütlülüğüyle bulacağımızı çok iyi biliyoruz. Dava kararından sonra hep birlikte mücadele etmemiz gerektiğini anladık. Bu karar toplumu dizayn etmek için verilmiş bir karardır.”
‘HALK BU BARBARLIĞA MAHKUM DEĞİL’
Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) İzmir İl Başkanı Kerim Altınmakas ise, AKP eliyle hukukun pervasızlaştığına dikkati çekti. İktidarın her geçen gün daha çok saldırganlaştığını söyleyen Aktınmakas, "Nasıl ki sömürüde sınır yoktur, saldırganlıkta da sınır yoktur. Kararın bir diğer nedeni de DEM Parti’nin yükseliyor olmasıdır. O kadar baskıya rağmen büyük bir zafer kazanılmasının önünü kesmek için gözaltılar ve tutuklamalar yaşanıyor. Bu uygulamalar geçicidir, halk bu barbarlığa mahkum değildir. Daha önce de Erdoğan, ‘Kobanê düştü düşecek’ dedi ve IŞİD’in yanında durdu. Ancak Kobanê direnişi, bütün dünyada vicdan ayaklanması oldu. Bu tepkiler Kobanê'deki direnişi arttırdı. Tutsaklar ise insanlık felaketine dönüşen bu mücadeleye sahip çıktıkları için tutuklandı" diye konuştu.