İSTANBUL - Kobanê Davası'nda çıkan kararın siyasi olduğunu belirten Nesrin Nas, "Bu karar Türkiye’nin geleceği açısından son derece umut kırıcı bir karardır" dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın da aralarında olduğu 108 isim hakkında açılan davanın karar duruşması önceki gün görüldü. 12 isim hakkında beraat kararı verildi, 18 tutsaktan 5'i hakkında tahliye kararı verildi, 72 ismin dosyası ayrıldı ve Demirtaş ile Yüksekdağ'ın da aralarında olduğu birçok isme 400 yılı aşkın hapis cezası verildi.
KOBANÊ VE GEZİ DAVALARI
Siyasetçi-ekonomist Nesrin Nas, davada verilen kararları değerlendirdi. Kararın hukuki olmadığını belirten Nas, Kürt siyasetinin tasfiye edilmek istendiğini kaydetti. Nas, “Cezalar müthiş bir incelikle verilmiş. Bazıları ise serbest bırakılmış. Tahliyeleri de zaten gecikmiş tahliyelerdi. Beraat edenlere baktığınızda, o kadar süre cezaevinde niye kaldılar? Bu karar Türkiye’nin geleceği açısından son derece umut kırıcı bir karardır” dedi.
AKP'nin “tekçi rejimini" kurmak ve kendini yeniden var etmek için iki davaya başvurduğunu belirten Nas, bunlardan birisinin Kobanê diğerinin ise Gezi davası olduğunu söyledi. Nas, "Biriyle Türk sivil demokrat muhalefet susturulmak istenmiştir, diğeriyle de Kürt demokrat muhalefet tasfiye edilmek istenmiştir. Rejimin kurulması için kullanılan iki önemli ayaktır bu iki dava. O nedenle bu davalardan farklı kararlar çıkmasını beklemiyordum” diye kaydetti.
Söz konusu davanın HDP hakkındaki kapatma davası için kullanılabileceğini ifade eden Nas, "Büyük ihtimalle bu davalar kapatma davasını desteklemek için kullanacaklar. Mevcut rejim kendi kurumsal yapısını oluşturmak için elindeki tüm araçları kullanacak ve baskıyı arttıracaktır” dedi.
Nesrin Nas
'KÜRTLERDEN UZAK DUR' MESAJI VERİYOR'
Nas, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın “yumuşama” söylemlerine işaret ederek, "Yumuşamadan bahsederken her gün gözaltılar yapılıyor ve görüldüğü gibi Kürt siyasetçilere ağır cezalar veriliyor. 31 Mart seçimlerini kaybettiği için 'yumuşama' diyerek muhalefeti kendi yanına çekmeye çalışıyor. Aynı zamanda CHP’yi de bir çizgiye çekmeye, muhalefet alanını belirlemeye çalışıyor. Yumuşamadan kastı bu. Erdoğan, ‘Bu sınırların dışına çıkmazsan senin muhalefet olmana imkan sağlarım, izin veririm. Ama Kürtlerden uzak dur' diyor. Bu giderek sertleşeceğini bize gösteriyor" ifadelerini kullandı.
MUHALEFETİN TUTUMU
Muhalefetin davaya dair tutumuna değinen Nas, "CHP, Kobanê duruşmasına oldukça kalabalık bir katılım göstererek, bu davayı baştan sona izleyerek bunun açıkça bir siyasi kumpas davası olduğuna işaret etti. Şimdilik Erdoğan'ın çizdiği sınırların içine girmeyeceğini söylemiş oldu. Bu tutumunu sürdürdüğü sürece Türkiye, demokratik bir hukuk devleti olma yolunda ilerleyebilir. Tabii ki bu kolay olmayacak. Oldukça çatışmalı bir süreç olacak. Muhalefetin Erdoğan'ın yumuşama projesine çok da prim verdiğini gösteriyor” diye belirtti.
‘İKTİDAR KABUS YAŞIYOR’
Kararın aynı zamanda ülkedeki demokratik siyaseti baltaladığını belirten Nas, şöyle devam etti: "Bizi çok zor bir dönem bekliyor. Ortam çok gergin olacak. Hak ihlalleri artmaya devam edecek. 'Etki ajanlığı' yasası gelirse, muhalifler için hayat çok daha zor hale gelecek. Zaten çok ağır bir ekonomik kriz var. İktidar zaten bir kabus yaşıyor. Bu kabusla birlikte baskıyı da arttıracaktır. Bu süreç muhalefetin tutumuna bağlı olarak şekillenecek. Muhalefet ne kadarını ve nasıl mücadele edeceğini belirleyecek."
MA / Ferdi Bayram