SÊRT - Sêrt’te 18 yıldır arıcılık yapan Muhsin Beydoğan, ekonomik kriz ve yaylaların yasaklanması nedeniyle mesleği yapamayacak hale geldiğini söyledi.
Yaklaşık olarak 15 bin yıllık geçmişi olduğu tahmin edilen arıcılık, günümüzde çok zorlu koşullarda sürdürülüyor. Ekonomik krizin derinleşmesiyle arıcılar da hem arıcılık için gerekli malzemelerin alımında hem de ürünlerin satımında ciddi problemler yaşıyor. Öyle ki, arıcılar zarar ettikleri için mesleğini bırakma düşüncesi içerisinde girmiş durumda.
Sêrt’te 18 yıldır arıcılıkla uğraşan Muhsin Beydoğan’la, mesleğinin incelikleri ve yaşadıkları zorlanmalara ilişkin konuştu.
Kovanları dolaştırarak, arılarla ilgili bilgi aktaran Beydoğan, Mart itibariyle yavaş yavaş arıları çoğaltmaya başladıklarını, bazen Çukurova’dan ana arı getirerek, bu ana arılarla kovanda bölmeler yaptıklarını kaydetti. Haziran sonrası yaylalara gittiklerini ve arıların bal üretmeye başladığını aktaran Beydoğan, Ekim aylarında bal yapımının tamamlandığını söyledi. Beydoğan, normal kovandan 10 kilo, kara kovanlardan ise yaklaşık 5 kilo bal elde ettiklerini aktardı.
‘YASAKLI BÖLGELER’ ARICILARI ZORLUYOR
Yaylalara çıkma konusunda da ciddi sorunlar yaşadıklarını belirten Beydoğan, “Güvenlik” adı altında arıcılık için en verimli olan alanların yasaklandığını aktardı. Yurttaşların Bedlîs’ten Wan’a kadarki alanda yolun kenarında üretim yapmak zorunda kaldığını söyleyen Beydoğan, “Sonuç itibariyle sen organik bir bal üretiyorsan mecburen o ‘yasaklı bölge’ dediğin alanlara gitmen lazım. Oralar yasaklı olduğu için bu sefer arılara en azından ölmemeleri için şeker takviyesi yapmak zorunda kalıyorsun” diye belirtti.
ARICLIK SEKTÖRÜ ZOR GÜNLER YAŞIYOR
Balın artık bir “lüks” olduğunu ve insanların bu nedenle alamadığını belirten Beydoğan, “Bir kilo bal 250-300 TL. Ama bir tane sandığın fiyatı bin 200 TL. Bir peteğin kilosu 250 TL. İlkbahar ve sonbahar bakımları için kullandığımız şekerin 50 kilosu bin 500 TL olmuş. Ama bal para etmiyor. Biz aile geçimimizi bu yolla sağlıyoruz. Böyle giderse bu sene de şansımı deneyip, artık bu işi bırakacağım. Arıcılığın çok muazzam bir masrafı var. Satışta sorun yaşıyoruz. Aynı zamanda malzemenin pahalılığından kaynaklı bu sektör çok zor günler yaşıyor” diye kaydetti.
Piyasada üretilen sahte balların da işlerini zorlaştırdığını sözlerine ekleyen Beydoğan, “Sahte bal çok üretildiğinden kaynaklı gerçek bal üretilmiyor. Bugün hiç arıyı kullanmadan süzme bal üretiliyor. İnsanlar güvenleri kırıldığı için bal almak istemiyor. Reklamlarda, ‘5-10 şişe bal 100 TL’ deniliyordu. Bunu kullanan insanların birçoğu, artık bal almamayı tercih ediyor. İnsanlar arıcılık sektörüne artık güvenmiyor” diye belirtti.
‘ARICILIK YAPAMAYACAK DURUMDAYIZ’
Arıcılarla ilgili bir an önce bir yasanın çıkartılması ve arıcıların desteklenmesi gerektiğini vurgulayan Beydoğan, “Birkaç tana arıcılar birliği var ama bunlarda yeteri kadar çalışma yürütemiyorlar. Çünkü kağıt üzerinde bir sürü proje yapıyorlar. Kağıt üzerinde proje oluyor, bitiyor ve sadece birileri para kazanmış oluyor. Ama maalesef hiçbir şekilde insanlar faydalanamıyor. Temel amaç birilerini zengin etmektir. Her hangi bir çözüm üretemiyoruz. Bu sıkıntılar böyle devam ederse… Artık arıcılık yapamayacak durumdayız” şeklinde konuştu.
MA / Rukiye Adıgüzel