İZMİR - Yüzde 89'u RES'lerle kaplı Karaburun'a kurulmak istenen 41 RES türbinine Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından onay verildi.
İzmir Karaburun ilçesinde Lodos Karaburun Elektrik Üretim isimli şirket tarafından işletilen Rüzgar Enerji Santrali'nin kapasite artışı için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na yaptığı başvuru kabul edildi. Karaburun Yerel Fok Komitesi ve 8 mahalle muhtarı projeye dair Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na itiraz ederek, konuya ilişkin açıklamalarda bulundu.
Karaburun’da 8 mahallede toplam 41 adet RES türbini kurulmasına ilişkin konuşan Parlak köyü Muhtarı Kadriye Gültekin, “Yarımada’da mevcutta 140 rüzgar türbini bulunuyor. Karaburun Yarımadası’nın yüzde 89’unu kapsayacak şekilde 7 RES proje sahası mevcut. Bu yatırımların, Yarımadamızın doğal ve çevresel değerlerinin yanında sosyal ve ekonomik yapısı üzerinde de olumsuz etkileri bulunuyor. Bölgemizin temel geçim kaynağı tarım ve hayvancılık. Kadimden beri kullandığımız tescilli meralarımız, rüzgar enerjisi santralleri için tahsis edilmesi sebebiyle daraltıldı. Ayrıca, bu alanların tahsisi ve etrafının çevrilmesi, hayvancılık ile uğraşan Yarımada halkının ortak kullanılan mera alanlarına ve su kaynaklarına erişimine de engeldir. Bu sebeple Karaburun Merkez, Küçükbahçe, Parlak, Haseki, Tepeboz, Bozköy, Yaylaköy, Saip mahalle muhtarları olarak Lodos Enerji’nin Karaburun RES Kapasite artışı projesinin iptal edilmesi için ilgili birimlere itiraz dilekçelerimizi ilettik" dedi.
KARABURUN RESLERLE DONATILIYOR
Yerel Fok Komitesi tarafından yapılan yazılı açıklamada ise "Lodos Karaburun Elektrik Üretim A.Ş. tarafından İzmir’in Karaburun ilçesi sınırlarında, Yaylaköy, Küçükbahçe, Bozköy, Parlak, Tepeboz, Saip Mahalle sınırları içinde 87 türbin işletilmektedir. Onaylanan kapasite artış projesi ile bu sayı 41 türbin ilavesiyle 128 türbine çıkacaktır. Proje tarım, orman ve mera alanındadır. Kurulma onayı alan 41 türbinin altyapıları ile inşası proje alanı ve çevresindeki biyoçeşitliliğe, orman varlığına, bitki örtüsüne ve yerel ekonomiye zarar verecektir. Bölgedeki devamlılığı sağlanması gereken kadim üretim kültürü enerji yatırımları, acele kamulaştırma ve mülksüzleştirme pratikleriyle yok olmaktadır. Bu nedenle karar iptal edilmelidir” ifadeleri yer aldı.