ANKARA - DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, Kobanê Davası'nda verilen kararlara karşı yarın Adana, Amed ve İstanbul’da adalet buluşmalarını gerçekleştireceklerini duyurarak, "ortak ses verme" çağrısı yaptı.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Sözcüsü Ayşegül Doğan, Kobanê Davası kararlarına ilişkin Merkez Yürütme Kurulu’nun (MYK) dün gerçekleştirdiği toplantının ardından genel merkezde basın toplantısı düzenledi. Kabaca bir hesapla siyasetçilere 400 yıl hapis cezası verildiğini belirten Doğan, "Bir yandan yumuşama bir yandan normalleşme bir yandan yeni anayasa yapım süreci tartışmaları sürerken bu oluyor. Nasıl bir normalleşme nasıl bir yumuşamadan bahsedebiliriz böyle bir dönemde?" diye sordu.
Suçlama konusu yapılan tweet ile olayların meydana gelme tarihinin dahi bir biriyle uyuşmadığına dikkati çeken Doğan, olayın araştırılması için verilen araştırma önergelerinin Meclis'te AKP-MHP oylarıyla reddedildiğini söyledi. Davada yargılanan HDP'lilerin Kobanê protestoları sırasında öldürülen insanların "katili" , "müsebbibi" olarak gösterildiğini vurgulayan Doğan, "Ama bakın mahkeme buralardan beraat veriyor. Bu talimatlı ve özel yetkili mahkemeler dahi, hukuku hiç işletmeyen mahkemeler dahi şu haliyle bu bağlantıyı kuramıyor. Bunu delil olarak kullanamıyor. Peki, ne yaptı Erdoğan? Mitinglerde meydanlarda her yerde bugün bu kadar özgürlüklerinden mahrum bırakılan bu siyasetçiler ve partimizle ilgili böyle bir algı yaratmaya çalıştı. Böyle bir siyasi mühendislik yaratmaya çalıştı" diye belirtti.
‘TÜRKİYE’YE KURULAN BİR KAMPAS’
Dün görülen davada daha karar tam olarak açıklanmamışken İçişleri Bakanı Yardımcısı Bülent Turan'ın attığı tweete işaret eden Doğan, "İçişleri Bakanı Yardımcısı, henüz mahkeme heyeti salonda alfabetik sırayla kararları açıklarken ve daha A harfindeyken 'Hesabı sorulur demiştik, sorduk. Bu böyle kalmaz demiştik, kalmayacak' diye bir tweet atarak algıya devam etti. Demek ki Kobanî Davası neymiş, hakikaten bir kumpasmış. Ama yalnızca Kürt siyasetçilere ve Türkiye demokrasi güçlerine kurulmuş bir kumpas değil, bizatihi Türkiye’nin kendisine kurulmuş bir kumpas" ifadelerini kullandı.
'HESAP SORMASI GEREKEN BİZLERİZ'
Davanın siyasi talimatla yürütüldüğünü dile getiren Doğan, "Hesap soracak birileri varsa onlar da bizleriz. Asıl neyin hesabını soracağız? Milyonlarca insan oy kullandı bu siyasetçiler için. Selahattin Demirtaş yalnızca Selahattin Demirtaş değil. Figen Yüksekdağ sadece Figen Yüksekdağ değil. Keza diğer siyasetçiler milyonların iradesidir. Siz milyonlarca insanı iradesiyle ilgili böyle talimatlarla, bazı siyasi partilerin genel merkezlerinde koridorlarında onların talepleriyle kararlar veremezsiniz. Vermemelisiniz" dedi.
'NORMALLEŞMEDEN BAHSEDİLEMEZ'
Davada yargılanan, ceza verilen ve tahliye edilen isimleri hatırlatan Doğan, "Gültan Kışanak'ın dün tahliye esnasında söylediği gibi, Türkiye'nin tahliyeye değil; daha çok özgürlük, eşitlik, demokrasi ve adalete ihtiyacı var. Bunun sağlanabilmesi için de haksız ve hukuksuz bir biçimde yıllardır içeride tutulan, infazlarını doldurmuş olmalarına rağmen tahliye edilmeyen herkesin o hapishanelerde çıkarılması gerekiyor. Aksine bizim normalleşmeden, yumuşamadan bahsetmemiz mümkün olamaz" diye belirtti.
3 KENTTE BULUŞMA VE MUHALEFETE ÇAĞRI
Verilen kararlara karşı atacakları adımları aktaran Doğan, 3 kentte demokrasi talebiyle buluşmalar gerçekleştireceklerini açıklayarak, sözlerini şöyle tamamladı: "Adana’da Barbaros Mahallesi temsilcilik önünde saat 17.00'de Diyarbakır Dağkapı'da saat 16.00'da ve İstanbul Esenyurt Meydanı'nda saat 17.00'de bir araya geliyoruz. Buradan bu çağrıyı yineliyorum; bu sesi hep birlikte yükseltmezsek itirazımızı birlikte ifade etmezsek Gezi'den Kobanî'ye Can Atalay'dan Kavala'ya tüm eşitsizliklere ve adaletsizliklere karşı ortak ses çıkaramazsak korkarım bizi daha çok zor günler bekler."