İSTANBUL - İstanbul’da şüpheli bir şekilde yaşamını yitiren Sevgi Eren Koç’un babası Taner Eren, “Bu olayın ismi cinayettir” diyerek, kızının eşinin serbest bırakılmasına tepki gösterdi.
İstanbul’un Ümraniye ilçesinde, Nişantaşı Üniversitesi öğrencisi Sevgi Eren Koç (26) 16 Nisan Salı günü yaşadığı evde ateşli silahla yaşamını yitirmiş halde bulundu. Sevgi Eren’in intihar ettiğini iddia eden eşi Ramazan Koç, 4 gün gözaltında tutulduktan sonra serbest bırakıldı. Aile ise, kızlarının ölümünün intihar değil, cinayet olduğunu belirtti. Sevgi Eren Koç’un babası Taner Eren, olaya dair ajansımıza konuştu.
İKİ EL ATEŞ EDİLİYOR
Kızının ölümünden önceki gece saat 22.30’da kendilerini arayarak, Ramazan Koç ile yaşadığı sorunları anlattığını belirten baba Eren, “15 Nisan sabah saat 07.00-07.30 sıralarında komşular evden iki el silah sesi geldiğini söyledi. Sevgi o zaman vurulmuş, Pazartesi çocuk vuruluyor kimse bize bir şey demiyor. Pazartesi cenaze içeride kalıyor, Salı günü yani 16 Nisan’da saat 09.00-10.00 sıralarında Ramazan beni aradı ‘amca geldim kapıyı açtım, Sevgi kendini öldürmüş’ dedi” diye aktardı.
‘SİLAHI KİM GETİRDİ?’
Gittiklerinde savcı ve olay yeri incelemenin evde olduğunu söyleyen Eren, “Ramazan da oradaydı. Ramazan ‘silah bana ait değil, bir alakam yok’ diyor. Kızımın hep dışarıdaydı, intiharı düşüncesi olduysa niye 20 yıl, 15 yıl önce yapmadı? Trabzon’da, Ankara’da, Ağrı’da okurken niye yapmadı? Hep dersleri ve kalemiyle uğraşıyordu. Kızıma bir silah göstersen senden uzak durur. Ramazan da ‘silahla alakam yok’ diyor. Peki bu silah nereden geldi buraya, bu silahı kim getirdi eve, bunun alt yapısını kim hazırladı? Bunun peşindeyim” ifadelerini kullandı.
ÇELİŞKİLİ BEYANLAR
Ramazan Koç’un kendisine ve olay yerine gelen ekiplere çelişkili ifadelerde bulunduğuna dikkat çeken Eren, ayrıca delilleri karartmaya çalıştığını dile getirdi. Baba Eren, söz konusu çelişkili beyanlara dair ise şunları belirtti: “Ramazan beni aradı ve ‘Amca kapıyı açtım içeri girdim. Sevgi kendini öldürmüş’ dedi. Polis ekibini ve 112’yi çağırdığında, ‘Anahtar iç kısımda kapının üzerinde, kapı açılmıyor’ diyor. Telefon dokümanı orada, benimle görüştüğü an telefon kaydında var. Devlet, polis, savcı bu kayıtları çıkarsın.”
BOĞUŞMA YAŞANDIĞINA DAİR ŞÜPHE
Olay yerine gittiklerinde evin dağınık olduğunu söyleyen Eren, bir boğuşmanın yaşandığından şüphe ettiklerini belirtti. Eren, “Kapıyı açıp içeri girmedik, çilingir anahtarın göbeğini çıkarırken baktık. Bir insan intihar edecekse bir mermi yeterli değil mi? Bu ikinci mermi sesi nereden geliyor? Komşular söylüyor, şahitlerimiz var, deliller var, bunun üzerinde neden durulmuyor? Kızımın üst komşusu sabah kahvaltı hazırlarken iki el silah sesi duyduğunu söyledi. Sevgi bunu yapacak insan değil, biz Sevgi’yi biliyoruz” dedi.
‘KATİL DIŞARIDA’
Dosyada sadece karakol ifadeleri ve olay yeri incelemeye ait veriler olduğunu aktaran Eren, “Katil bu yüzden dışarıda. Daha dosyaya bir şey konulmamış. Bir insan ölüyor, devlet mağdurların yanında olması gerekirken zulüm yapan insanların yanında duruyor. Bu olayın ismi cinayettir, normal bir olay olarak görmeyin. İlk önce kamera kayıtlarının alınması gerekir. Orada, mahallede dört tane kamera var. Savcı dosyada kamera incelemesinin yapılmasını talep etmiş. Avukata sorduğumda polislerin kamera kaydını alıp almadığını bilmediğini söylüyor. Herhalde daha alınmamış. Avukat savcıyla görüşmesinde taleplerimi iletmiş. Baz istasyonu kaydı istiyorum çünkü Ramazan 3 gündür orada olmadığını söylüyor, kamera tespitlerini istiyorum, telefon ve son mesajları istiyorum” diyerek dosyaya dair taleplerini sıraladı.
‘ADALET YERİNİ BULSUN’
Kızının öldürüldüğünün altını çizen Eren, şöyle devam etti: “Ramazan’ı bir-iki ay cezaevinde tutacak yer yok mu? Adli tıp sonucu çıkınca bir hatası yoksa tekrar salsınlar. Adli tıp daha çıkmadan elini kolunu sallayarak geziyor. Benim çocuğum öldü. Ben ve annesi her gün ölüyoruz. İnsanların hayatı bu kadar ucuz mu? Bir insan bir insanı öldürüyor, bir hafta sonra elini kolunu sallayarak dışarıda geziyor. Böyle bir adalet, kanun nizam yok. Tepkimiz bunadır. Adalet Bakanı’na, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı’na sesleniyorum; kızımın ölümünün üzerinde durulmasını istiyorum. Adalet yerini bulsun, üzeri kapanmasın. Bu katil neden dışarıda elini kolunu sallayarak geziyor? Bir can gitmiş, bir hafta içinde dışarıya salıverilmiş?”
MA / Yeşim Tükel