ANKARA - Kobanê Davası’nı takip eden sivil toplum örgütü ve siyasi parti temsilcileri, davayla Kobanê Devrimi’nin mahkum edilmek istendiğini belirterek, “Umarız bu dava bizim adalet duygumuzu yeniden diriltir ve Türkiye’nin siyaseten önünü açar” dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş'ın da aralarında olduğu 18’i tutuklu 108 siyasetçinin yargılandığı Kobanê Davası'nın karar duruşması görülüyor. Salona sığmayan ve cezaevi önünden duruşmayı takip eden demokratik kitle örgütü temsilcileri davaya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
ŞENOĞLU: ÇÖZÜMÜ YARGILAYAN DAVA
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Parti Meclisi (PM) üyesi Sedat Şenoğlu, Kobanê davasının Türkiye’de adaletin ve hukukun nereye gideceğini gösteren bir dava olduğunu belirterek, “Bugün yargılanmak istenenler bu ülkenin barışı, demokrasisi ve özgürlüğü için en büyük bedeli ödemiş insanlardır. Bu topraklarda özgürlük, barış için ne gerekiyorsa ne söylemişlerse bunu söylemeye devam ediyorlar. İntikamcı ve Türkiye’yi karanlığa götüren bu kumpasçı siyasi irade mahkemeler üzerinde hüküm sürmeye devam ederse barışın değil savaşın, yoksulluğun, her türlü kötülüğün önün daha da açılacaktır. Sonuna kadar halklarımızla, ezilenlerle birlikte mücadele edeceğiz” ifadelerini kullandı.
ÇİÇEK: HALKLARIN DEMOKRASİ TALEBİNİ TANIMADAN YÜRÜYEMEZSİNİZ
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eşsözcüsü ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Cengiz Çiçek, “Bu davada aslında Kobanê Devrimi mahkum edilmek isteniyor. O gün Kürt halkını soykırımdan geçirmek isteyen, Kürt halkının özgürlük mücadelesini ve Rojava’daki Kürt halkının statüsünü tasfiye etmek isteyen anlayışa karşı Kürt halkı ve dostları ayağa kalktı. Burada yargılanması gerekenler, o gün IŞİD ile pazarlık yapan, Kürt halkına soykırımcı ve sömürgeci sistemi dayatanlardır. Bugün burada yargılanması gerekenler bizi yargılayamazlar. Yumuşama ve müzakere sürecinden bahsedenlere sesleniyoruz; bugün yargılanan arkadaşlarımızın dokunulmazlığını kaldıran sizlersiniz. Eğer gerçekten bir yumuşama olacaksa önce bu tarihsel vebalin altından kalkacaksınız. Siyaseti bu kumpas, soykırım alanından kurtarmak zorundayız. Türkiye’de gerçekten demokratik bir zemine ulaşmak istiyorsak; Kürt halkının özgürlük mücadelesini, statü talebini, Türkiye’deki emekçi halkların demokrasi talebini tanımadan yürüyemezsiniz. Gezi’de ve Kobanê Davalarında yargılanan arkadaşlarımıza özgürlük talep ediyoruz. Gezi ve Kobanê kardeşliğini siyaseten savunamayan hiçbir akıl bu ülkede demokratik dönüşümü sağlayamaz” dedi.
GEVHER: DAVALAR GÖSTERMELİK BİR TİYATROYA DÖNÜŞTÜ
KESK Genel Sekreteri Döne Gevher, Türkiye’deki anti-demokratik tutumdan emek örgütlerinin de etkilendiğini belirterek, “2015’ten itibaren her geçen gün dozunun arttırılarak devam ettiği, hukuksuzluğun hukuk normu haline geldiği, bu hukuksuzluk üzerinden yürüyen süreçlerle insanların uzunca yıllar tutukluluk hallerinin devam ettiği, davaların göstermelik bir tiyatroya dönüştüğü, kararların siyasi olduğu bir süreci yaşıyoruz. Bu davaların hepsinin hükümsüz olduğunu söyleyebiliriz. Bu hukuksuzluğa karşı hukukun inşa edilmesi ve mahkeme heyetinin beraatla sonuçlanan bir karar vermesi gibi bir beklentimiz var” diye belirtti.
VARGÜN: HUKUK SİYASETE ALET EDİLİYOR
İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Sekreteri Halil İbrahim Vargün, Kobanê Davası’nın hukuksal bir süreç olmadığını belirterek, “Bu dava hukukun siyasete alet edilmesi davasıdır. Bütün yönleriyle bu davadan hukuksuzluk akıyor. Umarız bu dava bizim adalet duygumuzu yeniden diriltir ve Türkiye’nin siyaseten önünü açar” dedi.
Karar duruşmasına katılmak için Mersin’den gelen Barış Annesi Xecê Arslan, “Tutsak edilenler için buradayız. Hiçbirinin bir suçu yok. Vicdanınız olsaydı bu kadar insanı cezaevine atmazdınız” dedi.