HABER MERKEZİ – Kürt Dili Bayramı nedeniyle düzenlenen panellerde asimilasyon politikalarına karşı Kürtçe konuşulması çağrısı yapıldı.
Avesta Ziman ve JînArt Huner öncülüğünde, Kürt kurumları 15 Mayıs Kürt Dilİ Bayramı dolayısıyla İzmir Konak'ta bulunan JînArt binasında panel düzenledi. Panele konuşmacı olarak yazar Yasemin Elvan, İzmir Dersim Kültür ve Dayanışma Derneği Eşbaşkanı Hasan Ali Kılıç ve yazar Mustafa Borak katıldı.
Panelde ilk olarak konuşan yazar Mustafa Borak, anadilin insanın ruhu olduğunu dile getirerek “Anadili özgür olan kişi özgürdür” dedi. Mustafa, Kürtçe ve Kürt halkının statüsüyle ilgili siyasetçilere büyük bir sorumluluk düştüğünü kaydederek “Belediyeler bizim elimizde olduğunda Amed’de ‘Zarokistan’ vardı. Orayı ziyaret etmiştim. Çocuklar için büyük bir okul kurulmuştu. Zaten bu nedenle belediyelere kayyım atandı” dedi.
Ardından konuşan yazar Yasemin Elvan ise Kürt çocukların Türkçe konuşmasının katliam olduğunu vurguladı. Asimilasyon politikaları nedeniyle çocukların Kürtçe’yi çok az konuştuğuna dikkati çeken Elvan, bu konuda Kurdi-Der’in önemine dikkati çekti. Elvan, “Bakur Kurdistan’ında Kurdî-Der açıldıktan sonra Kürtçe eğitim güçlendi. Daha önce Kürt yazarlar sayılıydı ama şimdi yüzlerce yazarımız var. Bunlar Kurdi-Der’in çalışmaları sayesinde oldu. Üniversiteden, Kürtçe’ye değer veren arkadaşlarımız eğitim almaya geliyorlardı” ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından Kürtçe hikayeler anlatıldı ve Dengbej dinletisi düzenlendi. Dinletinin ardından Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) İzmir Şubesi Kadın Korosu sahne aldı. Kürtçe söylenen şarkıların ardından etkinlik sona erdi.
WAN
Wan’da 15 Mayıs Kürt Dil Bayramı etkinlikleri kapsamında Dil Kültür ve Sanat Araştırmaları Derneği (ARSİSA), Tevgera Jinên Azad (TJA), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halkların Demokrasi Partisi (HDP), Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), İnsan Hakları Derneği (İHD), Emek ve Demokrasi Platformu, Kowara Destar öncülüğünde BASK-DER tarafından panel, şiir ve dengbêj dinletisi düzenlendi.
BASK-DER ’in dernek binasından gerçekleşen etkinlikte Yusuf Kardahan yöneticisinin moderatörlüğünü yaptığı panelde ARSİSA yöneticisi Cemil Arman panelist olarak yer aldı.
‘KÜRT DİLİ HER ZAMAN VAR OLACAK’
Yıllardır Kürt halkına ve Kürt diline karşı saldırıların olduğunu belirten Arman, “Dil insan için her şeydir. Olmasa olmazıdır. Dilimize kültürümüze karşı birçok salıdırlar var. Bizleri dilimiz ve kültürümüzle vuruyorlar. Tarihe baktığımızda Kürtçe çok eski bir dildir ve değerlerle doludur. Dilimizi ve kimliğimizi yok etmeye çalışıyorlar. Dilimizi ve kimliğimizi yok ederek kendi dilini kültürünü bizlere dayatmaya çalışıyorlar. Bu politikalara karşı hiçbir zaman yenik düşmedik ve hiçbir zaman da yenilmeyeceğiz. Kürt, Kürtçe ve Kurdistan vardır, var olmaya devam edecektir” dedi. Kürtçe diline yönelik asimilasyon politikalarına dikkati çeken Arman, “Bizlerin bu tür politikalara karşı önlemler almamız gerekiyor. Buna karşı evlerimizde çocuklarımızla Türkçe konuşmayalım. Kendi anadilimiz olan Kürtçeyi konuşalım. Ve bu tür politikalara gelmeyelim” şeklinde konuştu.
Panelin ardından Kürtçe üzerine hazırlanan sinevizyon izlenildi. Etkinlik, şiir ve dengbej dinletisi ile son buldu.
MÊRDÎN
Mêrdîn Emek ve Demokrasi Platformu öncülüğünde, Mêrdîn Barosu Tahir Elçi Konferans Salonunda “Hawara hawar ê” isimli panel düzenlendi. Salona “15 Mayıs Kürt Dili Bayramı kutlu olsun. Kürtçe resmi ve eğitim dili olsun” yazılı Kürtçe pankart asıldı. Siyasetçi ve yazar Sultan Yaray ile yazar Resul Geyik’in panelist olduğu panelin moderatörlüğünü ise Ahmet Çelik yaptı.
Panelde ilk olarak konuşan Sultan Yaray, Kürt dili üzerinde yıllardır sürdürülen asimilasyon ve baskı politikalarına dikkati çekti. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kurulduğu ilk günden Kürtlerin inkarına yönelik saldırılara başladığını kaydeden Yaray, Kürtçe için çalışma yürüten Kürt öncülerini hatırlattı. “Her yerde Kürtçe konuşarak dilimizi yaşatalım” diyen Yaray, “Ne kadar saldırı olursa olsun dilimize ve kültürümüze sahip çıkacağız. Öncülerimizin bir yerlere gelmesini engellemek için sistem yüz yıllardır çalışmış” dedi. Tecride de dikkati çeken Yaray, “Tecrit kalkmadığı müddetçe toplum özgür olamaz. Dilimizi bugün savunmazsak ve dilimize sahip çıkmazsak biz yarın torunlarımıza hesap veremeyiz. Elimizden gelen mücadeleyi vermeliyiz” dedi.
DİLİN TARİHSEL GELİŞİMİNİ ANLATILDI
Ardından konuşan yazar Resul Geyik, dilin önemine işaret ederek, çocuklarla Kürtçe konuşulması gerektiğini ifade etti. Geyik, “Dilimizi kaybedersek geriye hiçbir şey kalmayacak. Her şeyden önce dilimizi yaşatmamız gerekiyor” diyerek dilin tarihsel gelişimini ve değişimini anlattı.
Konuşmaların ardından panel, soru cevap bölümünün ardından son buldu.
İSTANBUL
Kadın Zamanı Derneği, Beyoğlu'nda bulunan Nazım Hikmet Kültür Merkezi'nde “Êm mafê zimanê zikmaki diaxivin” şiarıyla 15 Mayıs Kürt Dili Bayramı kapsamında panel gerçekleştirdi. Panele Beyoğlu Belediyesi Başkan Yardımcısı Elif Yıldırım, Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivistleri, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) üyeleri, Göç izleme Derneği (GÖÇ-İZDER) üyeleri ve çok sayıda kadın katıldı. Araştırmacı Zeynep Yaş ve Psikolojik danışman Esra Kahraman’ın konuşmacı olduğu panelin moderatörlüğünü Dilşah Taş gerçekleştirdi.
Panelde konuşan Araştırmacı Zeynep Yaş, uzun zamandır Kürt müziğine dair çalışma gerçekleştirdiğini dile getirdi. Yaş, dünya çapında tanınan Eyşa Şan’a dair çalışma gerçekleştirdiğini ancak çalışmaya ilk başladığında Eyşa’nın hayatına dair çok fazla bir bilgi olmadığına dikkati çekti. Yaş, “Eyşa Şan’ın sadece sesi güzel değildi aynı zamanda mücadeleci bir kadındı. Biz ona yaptığımız çalışmanın sonunda 120 şarkısı ve yaşamı üzerine kitap yazdık. Ama sadece Eyşe Şan değil birçok sanatçı yok olmaya yüz tutmuştu bunu gördüm çalışma yapınca. Ben de bunları araştırmaya başladım. Şimdi çalışmamız var Kürdistan’da dengbêj kadınların sesini birleştirip bütün Kürtlere duyurmak. Kadınların isimleri duyulursa emekleri de görülür onun için isimlerinin duyulmasını önemli buluyorum. Ortadoğu’daki kadınlar birçok şeyin öncülüğünü yapmış ama eril toplumdan kaynaklı görülmemişler. Kadının emeği görülmemiş bundan dolayı tarihlerde bahsedilmemiştir” diye konuştu.
‘DÜŞÜNCELERİMİZ KISITLANIYOR’
Daha sonra söz alan Psikolojik Danışman Esra Kahraman, insanın kendini ifade edebilmesi konusunda anadilin önemine dikkati çekti. Kahraman, “Anadilimiz yasaklanırsa orada psikolojik şiddet ortaya çıkıyor. Kişinin duyguları, kişiliği anadiliyle beraber oluşuyor. Kürtçe düşünüyoruz ama dilimiz yasaklandığında konuşamadığımızda düşüncelerimiz kısıtlanıyor. Bir dizide bir diyalog vardı cezaevindeki tutsak olan oğlunu görmeye giden anne Türkçe bilmediği için oğluna sadece ‘Kamber Ateş nasılsın?’ diye soruyordu. Bu büyük bir zulümdür” dedi. Kahraman, yaşamın her alanın Kürtçe hizmet olmamasından kaynaklı insanların hastaneye, okula dahi gitmeye çekindiğine dikkat çekti.