BEDLÎS - PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki mutlak tecride tepki gösteren Barış Anneleri, yaşanan ağır hak ihlalinin son bulmasını ve eylemdeki tutsakların taleplerinin karşılanmasını istedi.
İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi'nde tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan ile Ömer Hayri Konar, Hamili Yıldırım ve Veysi Aktaş'tan 38 aydır haber alınamıyor. Mutlak tecride tepki gösteren Tetwan Barış Anneleri Meclisi üyeleri, Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünü istedi.
‘İHLALE DUR DENİLSİN'
Barış Annesi Gülbahar Kılıç, “Sayın Öcalan serbest bırakılmalıdır. Tutsaklar Sayın Öcalan üzerindeki koşullardan dolayı aylardır eylemdeler. Yıllardır Sayın Öcalan barışta ısrar ediyor, onlar ise savaşta ısrar ediyorlar. Savaşla bir yere varılmaz ve yüzyıl daha devam etse yine gelinecek yer barış masasıdır” diye konuştu.
PKK Lideri Öcalan’ın 38 aydır ne avukatları ne de ailesiyle görüştürülmediğine dikkati çeken Kılıç, “Avrupa devletleri insan haklarından bahsediyorlarsa o zaman Sayın Öcalan’a yönelik bu ağır hak ihlaline ‘dur’ demeli ve ses çıkarmalı. Bu sessizlik kabul edilemez. Biz barış olsun istiyoruz. Sayın Öcalan özgür olmadan bu ülkenin hiçbir sorunu çözülmez. Bu ülkeye ne barış ne demokrasi gelir” diye konuştu.
'SAĞLIK DURUMLARI AĞIRLAŞIYOR'
Gülperi İlbasan ise, “Sayın Öcalan üzerinden başlayıp tüm cezaevlerine yayılan tecridi kınıyorum. 38 aydır Sayın Öcalan’dan herhangi bir haber alınamıyor. Yapılanlara karşı Meclis önünde sesimizi çıkartmamız gerekiyor. Kürt halkı üzerindeki vahşete ‘artık yeter’ diyoruz. Bir insanın 38 ay boyunca ne ailesi ne de avukatlarıyla görüştürülmemesi dünyada görülmemiş bir durumdur. Her gün annelerin ciğeri yanıyor. Anneler gününde bile mutlu değiliz. Bu mutluluktan mahrum bırakılmışız. Cezaevlerinde hasta tutsaklarımıza iyi bakılmıyor ve her geçen gün sağlık durumları ağırlaşıyor” şeklinde konuştu.
'SESSİZLİĞİMİZ NEDEN OLDU'
Tutsakların aylardır cezaevinde eylemde olduklarına dikkat çeken İlbasan, şunları söyledi: “Eylemler belli bir il veya birkaç kişi ile olacak bir şey değil. Başta dört parça Kurdistan halkı buna karşı duyarlı olmalıdır. Eğer Sayın Öcalan’dan haber alınmadığı ilk ayda ses çıkartmış olsaydık, tecrit bu noktaya gelmezdi. Bunun için büyük sahiplenme olmalıdır ve kimse sessiz kalmamalıdır. Bizim sessizliğimiz ölümlere neden oluyor. Madem ses çıkardık ve boyun eğmiyoruz diyoruz, o vakit bu eylemleri sonuca kavuşturmalıyız.”