RIHA - Tokat T Tipi Kapalı Cezaevi'nde politik tutsakların avukatları ile yaptığı görüşmeler, “gizli mahiyette istihbari bilgiler olduğu” gerekçesiyle 3 yıldır kayda alınıyor.
Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Riha Şubesi, 29 Mart'ta Tokat T Tipi Kapalı Cezaevi’ne dair açıkladığı raporda, politik tutsakların avukatlarıyla yaptığı görüşmelerin görüntü ve ses kaydının alındığını açıkladı. Söz konusu uygulamanın devam ettiği öğrenildi. Ayrıca uygulamaya dair yeni detaylar ortaya çıktı.
Edinilen bilgilere göre; görüşmelerin görüntü ve ses kaydının alınmasına dair karar, cezaevi idaresinin 2021 yılında savcılığa yaptığı başvuru üzerine alındı. Tokat İnfaz Hakimliği, 2021’de aldığı kararla görüşmelerde görüntü ve ses kaydının alınmasına onay verdi. 3 ayı kapsayan karar, daha sonra 11 kez uzatıldı. Ancak hiçbir karar tutsaklara ya da avukatlarına tebliğ edilmedi.
Geçtiğimiz günlerde cezaevinde bulunan bir müvekkilini ziyaret eden Ahmet Taş, duruma itiraz etti. Cezaevi idaresi, alınan kararı Av. Taş'a iletti. İletilen kararda cezaevi idaresinin “gizli” ibareli savcılığa gönderdiği talebe de yer verildi. Talepte, “Karar alınması halinde karara itiraz durumunda PKK terör örgütü mensubu hükümlü/tutuklular ile avukatlarına karar tebliğ edildiğinden, karar içeriğinde talebimize esas gerekçelerin gizli mahiyette istihbari bilgiler olduğu göz önüne alınarak karar içeriğine yazılmaması hususu” ifadelerine yer verildi.
Ayrıca hakimlik kararının detaylarına yer verildi. Hakimlik kararının detayında, "politik tutsakların avukatları ile yapacağı görüşmelerin teknik cihazlarla sesli veya görüntülü olarak kaydedilmesine, görüşme sırasında bir görevlinin hazır bulunmasına, tutsağın avukata ya da avukatın tutsağa verdiği belge veya belge örnekleri, dosyalar ve aralarındaki konuşmalara ilişkin tuttukları kayıtlara el konulmasına" denildi. Ayrıca hakimliğin tutsakların avukatları ile yapacakları görüşmeleri de bir saat ile sınırladığı ifade edildi.
Av. Taş, iletilen karar üzerine Tokat 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne 7 Mayıs 2024 tarihinde itiraz etti. İtiraza dair sürecin devam ettiği öğrenildi.
AV. TAŞ: KARAR HUKUKA AYKIRI
Konuya dair görüştüğümüz avukat Taş, söz konusu uygulamanın sadece Tokat T Tipi Kapalı Cezaevi'nde devrede olduğunu aktardı. Kararın iptal edilmesi gerektiğini vurgulayan Taş, "Tamamen soyut ibarelere dayanılarak karar verilmiş. ‘Cezaevi güvenliğini tehlikeye sokacak bilgi’ denilmekte, ancak aradan geçen 3 yılda buna dair herhangi bir somut delil bulunamamıştır. Bu karar müvekkillere tebliğ edilmediği için kesinleşmiş sayılmaz. Kesinleşmemiş bir karar 3 yıldır uygulanıyor. Bu hukuka aykırıdır. Tebliğ edilmediği için bir itiraz etme durumu ortada kalmıyor. Bir süre sınırlaması yok, idare keyfi olarak 3 ayda bir uzatabiliyor. ‘Emir ve talimat’ alınıp verilmesi deniliyor, ancak bununla ilgili ne tutsak ne de bir avukat hakkında 3 yıldır bir soruşturma dahi açılmamıştır. Bu iddianın asılsız olduğunu gösterir” diye konuştu.
'MAHREMİYET İHLAL EDİLİYOR'
"Tokat’ta ayrı bir hukuk rejimi kurulmuş durumda" diyen Taş, "Anayasaya göre avukat ve müvekkil görüşmesi gizlidir ve belgelere el konulamaz. Bu mahremiyet önemlidir. Ancak yakın zamanda gittiğimizde gördüğümüz şu oldu; kameralı bir alan ve otoriter bir durum var. Görüşme sırasında bir görevli bekliyor ve konuşmaları dinliyor. Özel hayatın ihlalidir bu. İki odaya kamera konulmuş durumda. Görüşmeler bu odalarda yapılıyor. Bir saati aşan görüşmelerin sonlandırılacağı uyarısı yapılıyor. Tutsağın dışarı ile tek bağlantısı avukattır ve bu görüşme esnasında özel bilgiler de verebilir. Mahremiyet ihlali söz konusudur. Cezaevi idaresi genel bir karar çıkararak herkesin etkilenmesini sağlamış” şeklinde konuştu.
Benzer uygulamaların Olağanüstü Hal (OHAL) dönemlerinde uygulamada olduğunu söyleyen Taş, şunları söyledi: "Otoriter rejimlerin ilk baskı kurdukları yerler cezaevleri oluyor. Burada hayata geçirilen uygulamalar bir süre sonra dışarıya sirayet etmekte. Bunun için cezaevinde şuan hayata geçirilen ses ve görüntü kaydı alım uygulamasına herkesin ses çıkarması lazım. Bütün hukuk örgütleri buna karşı durmalı ve iptalini sağlamalı."
MA / Emrullah Acar