İSTANBUL - Kobanê Davası öncesi bir araya gelen kadınlar, davaya karşı birlikte mücadele etmenin ve kadın dayanışmasının önemine dikkati çekti.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Kadın Meclisi ve Özgür Kadın Hareketi’nin (TJA) çağrısıyla birçok kadın örgütü ve kadın 16 Mayıs’ta karar duruşması görülecek olan Kobanê Davası öncesinde Beyoğlu’nda bulunan Halkların Demokratik Kongresi (HDK) il binasında buluşma gerçekleştirdi. Buluşmanın gerçekleştiği salona “Yargılanan kadınları tanıyoruz. Yaşasın kadın dayanışması. Bijî tekoşîna jinan” pankartı asıldı.
DEM Parti Kadın Meclisi adına söz alan Aygül Sincar, yıllardır süren bir savaşın olduğunu belirterek, ana temalarının barış olduğunu vurguladı. Kadınların Kobanê Davası’nda “destansı” savunmalarının olduğunu dile getiren Sancar, “Bizler barış için mücadele ediyoruz. Çünkü coğrafyada var olan savaş halkların yıkımına dönük bir savaştır; kadın cinsinin yok sayılmasıdır, düşüncemizin zihnimizin yok sayılmasıdır, bizi tecrit altına almaktır. Kobanê davasını tek bir güne sığdırmamak her alanda gündemleştirmemiz gerekir” dedi.
‘MÜCADELE DUVARLAR ARASINDA SÜRDÜ’
DEM Parti İstanbul İl Eşbaşkanı Gonca Yangöz, kadın dayanışmasının büyüdüğünün altını çizerek, erkek egemen zihniyetin meşruiyetini kadınlar üzerinden sağlamaya çalıştığını belirtti. Kadınlara yüklenen rolleri yıkacaklarını vurgulayan Yangöz, tutsak kadınların mücadeleyi dört duvar arasında sürdürdüklerini söyledi. Yangöz, “Arkadaşlarımız uydurulmuş, gerçekliği olmayan dosyalarla yargılanıyor. Her arkadaşımız bunca zaman içinde yakınlarını kaybetti, yas hakları elinden alındı. Arkadaşlarımız kadın mücadelesini dört duvar ardında da olsa bırakmadılar ve bize de model oldular. Kürt kadın hareketi direnç tarihiyle büyümüş bir hareket” ifadelerini kullandı.
‘KOBANÊ VE GEZİ DAVALARININ ORTAK YANLARI VAR’
Kobanê Davası’nın sürecini “sözde yargılama” olarak tanımlayan Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi avukat Arzu Eylem Kayaoğlu, bu davanın Gezi Davası ile ortak yanlarının olduğunu belirtti. Kayaoğlu, “Kürt siyasetçiler üzerinden Türkiye toplumunun tamamına yayılmak istenen bir korku var. Kobanê Davası da Gezi Davası da ancak birlikte mücadele ederek sonlandırılabilir. Kürt halkının üzerindeki baskıyı, Kürt siyasetçilere yönelik saldırıya son verecek olan halklardır. Biz Kobanê davasına bilinçli olarak kumpas davası diyoruz” dedi. Ardından dava sürecine dair aktarımlarda bulundu.
‘YAPTIĞIMIZ EYLEMLERDEN YARGILANIYORLAR’
Ardından bağımsız feminist Hülya Osmanağaoğlu söz aldı. Gültan Kışanak ve Sebahat Tuncel’in Kobanê Davası’ndan önce tutuklandığı davaları hatırlatarak “Feministler olarak bu davaları takip ettik. O davalarda hep beraber yaptığımız eylemler yargılanıyor. ‘Barış için 1000 Kadın’ eylemi yargılama maddelerinden birisi, bir diğer yargılama maddesi 25 Kasım eylemi. Aslında Gültan’a yöneltilen 32 suçlama maddesinden 16 tanesi kadın eylemleriydi” diye konuştu.
‘MAHKEMEYİ YARGILIYORLAR’
HDK Eş Sözcüsü Esengül Demir de mahkemedeki savunmaların “tarihi” olduğuna vurgulayarak, “Mahkemeye giden her arkadaşımız pozitif duygularla dönüyor. Politik mücadeledeki kararlılık, haklılık mahkemeye de yansıyor. Onlar mahkemeyi yargılıyorlar. Her arkadaşımız savunmalarını son derece cesurca, doğru yerden kurarak, onları yargılayarak yapıyor” dedi.
‘YARGILANAN ORTAK MÜCADELEMİZ’
Enternasyonal kadın mücadelesinin sürdürüldüğünü ifade eden Kadınlar Birlikte Güçlü’den Roza Kahya, “Yargılanan bizim ortak mücadelemiz. Kadın hareketi ile Kürt kadın hareketinin birlikte sömürgeci devlete karşı verdiği mücadele yargılanıyor. IŞİD’in Rojava’ya saldırılarına karşı feministler mücadelenin parçası oldular. Yol arkadaşlarımızı zindanlardan çıkarana kadar mücadeleye devam etmenin sözünü veriyoruz” şeklinde konuştu.