İZMİR - Çeşitli gerekçelerle tahliyesi ertelenen 31 yıllık tutsak Gökhan Gündüz, çizdiği bir karikatür gerekçe gösterilerek "cumhurbaşkanına hakaret" iddiasıyla cezalandırılmak isteniyor.
İzmir Buca Kırıklar 2 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi'ndeki 31 yıllık tutsak Gökhan Gündüz hakkında "cumhurbaşkanına hakaret" suçlamasıyla dava açıldı. Davaya, Gündüz'ün Adana F Tipi Kapalı Cezaevinde bulunan bir arkadaşına gönderdiği mektupta yer alan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın karikatürü ile karikatüre dair yazdığı öneriler gerekçe gösterildi. Gündüz, mektubunda karikatürle ilgili, "Tayyip Türkiye'yi yutmuş, yutmuş ama boğazına takılmış, boğazı Türkiye haritası gibi olmuş. Ağzı da açık tabii. O açık ağızdan da dışarı doğru bir kol uzanmış afiş tutuyor. Afişte de bir şeyler yazar... Mesela direne direne kazanacağız" ifadelerini kullandı.
21 MAYIS'TA KARAR ÇIKACAK
Gündüz hakkında açılan dava, İzmir 40'ıncı Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülüyor. 18 Nisan'da görülen son duruşmda savcı ceza talebinde bulundu. Gündüz ve avukatları mektuptaki ifadelerin haberleşme, fikir ve düşünce özgürlüğü kapsamında olduğuna işaret ederek, beraat talebinde bulundu. Davanın karar duruşması ise 21 Mayıs'ta görülecek.
GÜRBÜZ: HAKARET YOK
Hakkındaki davaya dair avukatına mektup gönderen Gürbüz, "Hakaretin hiçbir unsuru söz konusu değil, dahası bu davanın kendisi aklımıza, fikrimize hakaret ve komedi sayılabilir" diye belirtti.
AVUKAT: 'UMUT HAKKI' İHLAL EDİLİYOR
Davaya dair konuşan Gündüz'un avukatlarından Arman Atılgan, "cumhurbaşkanına hakaret" suçlamasıyla açılan dosyaların yoğunluğuna ve beraat oranlarına değindi. Bu davalarla Gökhan Gündüz gibi yüzlerce tutsağa yönelik kasti infaz yakma çabaları olduğunu söyleyen Atılgan, "Müvekkil müebbet hapis cezasının infazını tamamlamış olmasına karşın bu ve benzeri dosyalar yaratarak siyasi tutsakları 'ölünceye' kadar içeride tutmak istiyorlar. Başka gerekçelere kılıf uydurularak umut hakkının ihlal edildiği anlamına gelmektedir. Siyasi iktidar, ceza infaz rejimini adeta tecrit politikalarına alet etmektedir. Bu ve benzeri dosyalar adli yargı eliyle infazını tamamlamış tutsakları içeride tutmayı hedeflemenin yanı sıra cezaevi idareleri de 'kitap okumak' gibi eylemleri bahane ederek tutsakların infazlarını yakmaktadır. Bu politikalara son verilerek, infazını tamamlayan siyasi tutsaklar derhal serbest bırakılmalı ve cezaevindeki tecrit politikalarına son verilmelidir" diye konuştu.
GÜNDÜZ KİMDİR?
Gündüz, 1993 yılında gözaltına alındıktan sonra tutuklan ve yargılandığı davada müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Tutuklu bulunduğu süre içerisinde hakkında "kamu malına zarar verme" gibi suçlamalarla dava açıldı. Ayrıca "slogan atma" ve "kapı dövme" gerekçeleriyle disiplin cezaları verildi. Söz konusu dava ve disiplin cezaları gerekçe gösterilerek infaz süresini tamamlamasına rağmen tahliyesi ertelendi.
KOLU KIRILDI, CEZA VERİLDİ
Gündüz, Kırıkkale F Tipi Kapalı Cezaevinde tutulduğu 25 Mayıs 2017’de kantin önünde oturma eylemi gerçekleştirirken, gardiyanlar tarafından darp edilerek kolu kırıldı. O dönem cezaevi idaresi tarafından açılan disiplin soruşturmasında gardiyanlar hakkında "disiplin cezası verilmesine yer olmadığına" karar verildi. Gündüz hakkında ise 1 ay "Haberleşme veya iletişim (mektup) araçlarından yoksun bırakma veya kısıtlama" ile "Hücreye koyma veya ziyaretçi kabulünden yoksun bırakma" cezaları verildi. Gündüz'ün savcılığa yaptığı suç duyurusuna dair ise takipsizlik kararı verildi. Anayasa Mahkemesi (AYM), Gündüz'ün yaptığı başvuruyu 3 Kasım 2020'de karara bağladı. AYM, "Anayasa’nın 17’nci maddesinde güvence altına alınan eziyet yasağının maddi ve usule ilişkin boyutlarının ihlal edildiği" yönünde karar verdi.