ANKARA - Uzun bir süredir sürdürdüğü sivil itaatsizlik eylemiyle adalet arayışının sembolü haline gelen Emine Şenyaşar’ın, Adalet Bakanlığı önündeki eylemi yarın 100’üncü gününe giriyor.
Riha’nın Pirsûs (Suruç) ilçesinde 14 Haziran 2018 tarihinde AKP eski milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın koruma ve yakınları tarafından eşi ve iki oğlu katledilen Emine Şenyaşar, 946 gündür Adalet Nöbeti’nde. Riha'da 846 günlük adalet arayışını 26 Temmuz 2023’te Ankara’ya taşıyan Şenyaşar’ın, bakanlık önündeki eylemi ise yarın 100’üncü gününe giriyor.
Arjantin’de 1977’den beri kayıplarını arayan Plaza de Mayo Anneleri ile 1995’ten bu yana her Cumartesi eylemde olan Cumartesi Anneleri’nin kitleselleşen eylemleri bir yana tek başına en uzun sivil itaatsizlik eylemini sürdüren Emine Şenyaşar, adalet arayışının da sembolü oldu. Birçok yerden ödül alan Şenyaşar, çoğu insana da umut oldu. Öyle ki Ankara’da kendisinden etkilenen Sevinç Çakır da bakanlık önünde eylemde.
Şenyaşar’ın yaşadıkları, oğlunun yargılandığı dava süreci ve dinmeyen adalet çığlığının nedenini 13 soruda derledik.
14 Haziran 2018’de ne yaşandı?
24 Haziran 2018 Genel Seçimleri’nden 10 gün önce yani 14 Haziran 2018’de Pirsûs’taki işyerlerini ziyaret eden AKP’liler, tartıştıkları Celal, Adil, Mehmet, Fadıl ve Ferit Şenyaşar’a işlettikleri dükkânda saldırdı. Saldırı, daha sonra yaralıların kaldırıldığı hastanede de devam etti. Yıldız’ın yakınları, tedavi altına alınan Şenyaşar kardeşlere hastane personellerinin önünde saldırdı, Celal ve Adil Şenyaşar hastanede katledildi. Çocuklarının vurulduğunu duyup hastaneye giden baba Hacı Esvet de burada Yıldız’ın yakınları tarafından Emine Şenyaşar’ın gözleri önünde katledildi.
Katliama dair dava süreci nasıl işlendi?
Olaya dair dava dosyası, saldırı ve katliam aynı gün olmasına rağmen “işyeri” ve “hastane” olarak ikiye ayrıldı. “Hastane” dosyası ile ilgili 4 yıl 4 ay süren soruşturma sonucunda gizlilik kararı kaldırılarak iddianame hazırlandı. Dava kapsamında 19 sanık hakkında “Hacı Esvet ve Adil Şenyaşar’ı katletmekten, Ferit ve Mehmet Şenyaşar’ı ise yaralamaktan” hapis cezası istendi.
Hastanede gerçekleşen katliama dair açılan davaya bakan Malatya 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi 1 Şubat'ta verdiği ara kararla her iki dosyayı birleştirerek, “hastane” dosyasını, “işyeri saldırı” davasının görüldüğü Malatya 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdi.
Dava kapsamında kimler yargılanıyor, kaç sanık var?
Her iki dosyanın birleştirildiği davada, aralarında katliamdan yaralı kurtulan Emine Şenyaşar’ın oğlu Fadıl Şenyaşar’ın da bulunduğu 30 sanık yer aldı. Fadıl Şenyaşar, Enver Yıldız, Mekail Şimşek ve Celal Yıldız’ın tutuklu yargılandığı davada, 26 sanık ise tutuksuz yargılanıyor.
Kimlere ne ceza verildi?
“İşyerinde gerçekleşen saldırı” ile ilgili yapılan yargılamada, Fadıl Şenyaşar’a 37 yıl 9 ay, Enver Yıldız’a ise 18 yıl hapis cezası verildi. 2 Nisan 2021’de Malatya 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen karar, 9 Aralık 2022’de Antep Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bozuldu ve yargılama yeniden başladı.
Fadıl Şenyaşar neden yargılanıyor?
Saldırıda yaralanan Fadıl Şenyaşar, kafası ve boğazı sargı içinde çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak gönderildiği Urfa 1 Nolu T Tipi Cezaevi'nden daha sonra Elazığ Kapalı Cezaevi’ne sevk edildi. Fadıl Şenyaşar, iş yerinde kim tarafından ateşlendiği belirlenemeyen bir mermiyle yaralanan AKP eski milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın ağabeyi Mehmet Şah Yıldız’ı öldürdüğü ve 8 kişiyi yaraladığı iddiasıyla yargılanıyor.
Fadıl Şenyaşar savunmasında ne dedi?
Suçlamaları reddeden Fadıl Şenyaşar, yargılandığı davanın tüm duruşmalarında iddianamede çelişkiler olduğunu ve delillerin karartıldığını söyledi. İş yerinde sadece iki defa ateş ettiğini belirten Şenyaşar, silahının kayıp olduğunu ve bulunması halinde Mehmet Şah Yıldız’ı öldürmediğinin ortaya çıkacağını belirtti. Mahkemece görevlendirilen bilirkişi raporuna göre de, Yıldız’ın ölümüne neden olan silah tespit edilemedi.
Şenyaşar ve avukatları ayrıca hastanede delillerin yok edildiğini de her duruşma dile getirdi.
Hastanedeki deliller nasıl yok edildi?
Hastanede yaşanan linç ve katliam esnasında Urfa Valisi Abdullah Erin, Suruç Kaymakamı Tarık Açıkgöz ile dönemin Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba hastane bahçesinde bulunuyordu. Bulunan devlet erkanı ve üst düzey güvenlik durumuna rağmen hastanedeki kamera kayıtlarının çalındığı iddia edildi. Hastanede “sarı alanda” linç edilen Esvet Şenyaşar’ın duvarlara bulaşan kanı da boyanarak yok edildi. Dava kapsamında tanık olarak dinlenen Suruç İlçe Emniyet Müdürü Hüseyin Özen, sorumluluğu altında olan hastane görüntülerinin alınmasında bir ihmalin olmadığını savundu. Özen, hastane kayıtlarının kendilerinden daha hızlı hareket eden Yıldız ailesi tarafından çalınmış olabileceğini belirtti.
Adalet Nöbeti ne zaman ve neden başladı?
Tüm bu hukuksuzluğa karşı saldırıda iki oğlu ve eşini yitiren Emine Şenyaşar ve saldırılardan yaralı kurtulan oğlu Ferit Şenyaşar, Fadıl Şenyaşar’ın serbest bırakılması, katliama karışan ve göz yuman kişilerin yargılanması talebiyle 9 Mart 2021’de Urfa Adliyesi önünde Adalet Nöbeti başlattı. Emine Şenyaşar, baskı, gözaltı ve engellemelere rağmen adliye önündeki eylemini 846 gün boyunca sürdürdü.
Nöbet neden Ankara’ya taşındı?
Adalet talepleri karşılanmayan Emine Şenyaşar ve milletvekili seçilen oğlu Ferit Şenyaşar, 26 Temmuz 2023’te Meclis’te yaptıkları açıklamada, Adalet Bakanlığı’ndan görüşme talep edeceklerini belirterek, “Eğer adalet sağlanmazsa mücadelemizi Ankara’da sürdüreceğiz” dedi. Görüşme taleplerinin kabul edilmemesi üzerine de bakanlık önünde başlattıkları eylemleri yarın 100’üncü gününe giriyor.
Adalet Bakanlığı’nın görüşmek yerine yanıtı ne oldu?
Adalet Bakanlığı ilk günden Emine Şenyaşar’ın görüşme talebine polis ablukası ve saldırıyla karşılık verdi. Bakanlığın sırasıyla tüm kapıları Emine Şenyaşar’a kapatıldı. Emine Şenyaşar ise, bakanlığın kapalı kapıları önünde “Bakanlığın kapısını kilitleyerek içeride saklanmak acizliktir. İki oğlum ve eşim devlet hastanesinde katledildi. Tek talebimiz adalettir” yazılı dövizle Adalet Nöbeti’ni sürdürmeye devam ediyor.
Emine Şenyaşar bu süreçte hangi hastalıklarla boğuştu?
Emine Şenyaşar, adalet arayışı sürecinde hem fiziksel hastalıklarıyla hem de psikolojik şiddetle boğuştu. Katliam sonrası psikolojik tedavi gören Şenyaşar’ın durumu, oğluna verilen hapis cezası üzerine iyice kötüleşti. Ağlamaktan sağ gözünde yüzde 70 görme bozukluğu gelişti, dizleri rahatsızlandı. Kalbinden rahatsız olan Emine Şenyaşar, dizlerinden ve gözlerinden ameliyat oldu. Şenyaşar, uyuyabilmek için de ilaç kullanıyor.
Hakkında kaç soruşturma ve dava açıldı?
Emine Şenyaşar, oğluyla beraber birçok kez gerekçe gösterilmeden gözaltına alındı, pankartlarına el konuldu, para cezası ile cezalandırıldı. Emine Şenyaşar hakkında nöbet esnasında sarf ettiği sözler gerekçe gösterilerek “Hakaret” suçlamasıyla 31 farklı soruşturma açıldı ve bunlardan 10’u davaya dönüştü. Şenyaşar hakkında AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya “hakaretten” dava açıldı. Davalardan biri de Şenyaşar’ın, AKP eski Milletvekili İbrahim Halil Yıldız'a "hakaret" ettiği iddiasıyla açıldı.
Şenyaşar’a verilen destek yeterli mi?
Emine Şenyaşar’ın eyleminin ilk günden bu yana Barış Anneleri başta olmak üzere en büyük destekçisi kadınlar oldu. Kurdistan kentlerindeki tüm baro başkanları, birçok siyasi partinin genel başkanları, adalet arayan Suruç Aileleri, tutuklu çocukları için mücadele eden annelerin yanı sıra Avrupa’dan da çok sayıda isim destek ziyaretinde bulundu. Çok sayıda yerden verdikleri uzun süreli mücadele nedeniyle ödüller verildi. Şenyaşar, bu destekleri sürekli dile getirdi ancak hala yanında güçlü bir kalabalık bekliyor. Öyle ki Adalet Bakanlığı önünde sürdürdüğü eyleminde sık sık “Wan’daki kalabalık nasıl toplandıysa, burada da toplanın. Gelin, yeter artık bu zulüm” çağrısında bulundu.
MA / Zemo Ağgöz