ERZÎNGAN - Licik’te meydana gelen maden kazası alanında incelemelerde bulunan DEM Partili milletvekilleri, “Yüzde yüz ihmal var. Aşırı yüklenme var” dedi.
Erzîngan’ın Licik (İliç) ilçesi Çöpler Altın Madeni’nde 13 Şubat’ta siyanürlü toprak kayması sonucu 9 işçi enkaz altında kaldı. Maden faciasında şuana kadar 4 işçinin cenazesine ulaşılırken, aradan 3 ay geçmesine rağmen 5 işçinin cenazesi ise halen toprak altında. Licik’te yaşanan facianın ardından, yaşananların tüm yönleriyle ortaya çıkarılması için Meclis’te “İliç Maden Kazası Araştırma Komisyonu” kuruldu. Komisyon üyesi olan milletvekilleri 7-8 Mayıs’ta Licik’te incelemelerde bulundu. Meclis’te kurulan komisyonda Enerji ve Tabi Kaynakları, Çevre ve Şehircilik İklim Değişikliği ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlıklarını, AFAD ve DSİ yetkililerini dinleyen milletvekilleri, Licik’teki incelemeler ardından Anagold Maden İşletmesi yetkililerini dinleyecek.
Licik’te incelemelerde bulunan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekilleri Ayten Kordu ve Ömer Faruk Hülaku, gözlemlerine dair Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuştu.
'ŞİRKET YETKİLİLERİ YURTDIŞINA ÇIKTI'
Licik’te yaşamını yitiren ve toprak altında kalan işçilerin, ailelerini ziyaret ettiklerini söyleyen Hulakü, ailelerin, şirket yetkililerini tehlikelere karşı uyardıklarını söyledi. Ailelerin şirketteki yetkililere, maden alanında “çatlama ve çökme” olduğunu söylediklerini ancak şirketin çalışmalara devam ettiğini aktardığını dile getiren Hülaku, “Ölenlerin aileleri ‘o gün orada olmamaları gerekiyordu, niye orada olduklarından bir bilgimiz yok’ dedi” diye belirtti. İşçileri maden faciasının yaşandığı alana gönderen şirket yetkililerinin isimlerinin de aileler tarafından dile getirildiğini ve bu kişilerin yurtdışına çıktığına dair de bilgilerin olduğunu aktaran Hülaku, komisyon olarak onların iadesi talebinde de bulunacaklarını ifade etti.
'BAKANLIKLAR KUSURU KABUL ETMİYOR'
Faciaya dair ilk tespitlerinin aşırı yükleme olduğunu ifade eden Hülaku, “4’üncü faza kadar yükleme varken 5’inci faza girmişler, aşırı yükleme olduğundan kaymaya sebebiyet vermiş. Büyük bir oranı iki tarafa doğru kaymış. Licik’te yüzde yüz ihmal var. Aşırı yüklenme var. Çatlaklar olmasına rağmen önlem alınmamış” diye konuştu. Hülaku, komisyonda dinledikleri bakanlıkların hiçbirinin kusuru kabul etmediğini söyledi. Hülaku, haftaya da şirket yetkililerini dinleyeceklerini ifade etti.
Toprak altında kalan işçilere ulaşmak için aramanın titizlikle sürdüğünü ifade eden Hülaku, “Hassas bir arama yapılıyor. Kepçe toprağı almadan bir kez daha kontrolden geçiriliyor. Her kepçe alımı öncesi iki defa arama yapılıyor. Aramalar titizlikle, hassas yapılıyor” diye belirtti.
'AİLELERİN TALEBİ SORUMLULARIN YARGILANMASI'
Komisyonda yer alan DEM Parti Dêrsim Milletvekili Ayten Kordu, Çöpler Altın Madeni’nin bulunduğu alanın büyüklüğüne dikkat çekerek, maden arama çalışmalarıyla alanın talan edildiğini ifade etti. Kordu, ailelerin temel talebinin sorumluların açığa çıkarılması olduğunu söyledi.
Komisyon yürütmesiyle yaptıkları görüşmelere ilişkin de konuşan Kordu, komisyon yürütmesinin daha çok madenciliğin nasıl faciasız ve kazasız sürdürüleceği tartışmalarını yürüttüğünü belirtti. Kordu, asıl sorunun vahşi depolama ve madencilik olduğunu söyledi. Siyanürlü altın madenciliğinde tonlarca suyun, toprağın kullanıldığını söyleyen Kordu, birçok sivil toplum örgütünün siyanüre karşı uyarıda bulunduğunu, yıkımın olabileceğini haykırdığını söyledi. Kordu, “Bu kaza göz göre göre geldi” diye konuştu.
'İKLİM VE ENERJİ BAKANLIĞI DA SORUMLU'
Kordu, bakanlıklara, ilgililere sorulan sorularda herkesin cevap yetkisini birbirine attığını söyleyerek, “Bu işin muhatabı kimdir sorularına yanıt verilmiyor. Pek çok soruya yanıt verilmiyor” diye konuştu.
Komisyonun olayı tüm yönleriyle açığa çıkarması gerektiğine işaret eden Kordu, “Araştırma Komisyonu’na ÇED raporları veren İklim Bakanlığı, Enerji Bakanlığı’nın da bu işte sorumlu olduğunu ifade ettik. Soma’da, Amasya’da olduğu gibi devlet sorumluluğu üzerinden atarak, kurtulmaya çalışıyor. İliç sahasının kapasitesinin artış raporlarının verilmesi, Anagold Madenciliği’nin kendi bünyesinde yerel ve taşeron firmayı da çalıştırdığı, daha fazla kar hırsıyla çok büyük kapasite üzerine çıkarak, çalışma yürütmesi var. Bu sadece 9 kişiyle gündeme geldi ama açık siyanür aramanın sermayedarları zengin etme, onların işlerini kolaylaştırma, daha çok nasıl madencilik yaparım üzerine gidiyor. Komisyon daha çok teknik ve mesleki çalışmasını yürütüyor. Bu meselenin bir tarafı da siyasal ve politiktir. Bu insanı ve toprağı ile birlikte doğanın sömürüsüdür. Bu zihniyetin değişmesi gerektiğini, maden sahalarının geri çekilmesini, maden yasallarının yeniden gözden geçirilmesini gündeme getirmeliyiz” diye konuştu.
Anagold Madenciliği’nin ruhsatı aldıktan sonra köylüler ve işçilerle anlaşmasının olduğunu, anlaşma iptalinin ardından ise fazlasıyla iadenin söz konusu olduğunu söyleyen Kordu, “Şirket, iktidarın ‘önce işsiz bırak, açlıkla terbiye et sonra kendine bağla’ politikasını yürütüyor” ifadesinde bulundu.
Komisyon olarak sonraki süreçte Anagold Şirketi başta olmak üzere, ilgili sivil toplum örgütleri, kurumlar ve üniversitelerdeki uzman kişileri dinleyeceklerini sözlerine ekleyen Kordu, DEM Parti olarak da Türk Tabipler Birliği(TTB), Türk Mimar ve Mühendisler Odaları Birliği (TMMOB), Bağımsız Maden İş Sendikası gibi kurumları dinleme talebinde bulunacaklarını söyledi.
MA / Müjdat Can