HABER MERKEZİ - Filozof Edgar Morin, Kürtlerin özgürlük mücadelesine hayran olduğunu belirterek, “Kürt halkının özgürlük mücadelesi haklı bir davadır. Kürt halkı ve onun lideri Abdullah Öcalan için mücadele etmeliyiz” dedi.
Dünya çapında 38 üniversitenin fahri doktora unvanını taşıyan 103 yaşındaki ünlü Fransız filozof ve düşünür Edgar Morin, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın ve Kürtlerin mücadelesine ilişkin Fırat Haber Ajansı’na (ANF) değerlendirmelerde bulundu.
Kürt halkının bugün yaşadığı sorunların temelinde Osmanlı İmparatorluğu’nun dağılması sürecinde başını İngilizler ve Fransızların çektiği güçlerin ortaya koyduğu politikaların yattığını ifade eden Edgar Morin, bugün birçok merkezde yaşanan savaşların anlaşılmasına dönük şunları dile getirdi: “Yapılması gereken ilk şey, çatışmaları tarihsel ve jeopolitik bağlamlarına yerleştirmektir. Örneğin Kürt halkı, Osmanlı İmparatorluğu'nun dağılmasından sonra İngiliz ve Fransızlar tarafından keyfi şekilde dayatılan ulus devletler arasında bölünmeye maruz kaldı. Bu politikalar sonucunda Kürt halkı kendisini Türkiye'den İran'a kadar çeşitli uluslar arasında bölünmüş buldu ve ulus olma hakkından mahrum bırakıldı.
Buna ek olarak, Osmanlı İmparatorluğu'nun Avrupa ve Asya'da etnik açıdan eşit olmayan uluslara bölünmesi feci savaşlara yol açtı. Yugoslavya, ardından Avrupa'da Kosova ve Ortadoğu’daki çatışmalar o gün çizilen ulus devlet sınırlarının bir sonucu olarak gelişti.”
‘BARIŞÇIL ÇÖZÜMLERİN YOKLUĞU SAVAŞLARI DERİNLEŞTİRİYOR’
Günümüzde bu denli ciddi savaşların yaşanmasının en büyük nedenlerinin barışçıl çözümlerin yokluğu olduğunu kaydeden Morin, “Barışçıl çözümlerin yokluğu, savaşların yayılması ve hatta genelleşmesi tehlikesi de dahil olmak üzere, savaşın tırmanmasını ve tehlikelerini teşvik etmektedir. Kürt halkının bir kısmı özerk bir bölgeyi muhafaza edebilmiş ve kendini savunabilmiştir; diğer bir kısmı ise Türkiye ve İran gibi güçlerin acımasız boyunduruğu altında kalmaya devam ediyor” ifadelerini kullandı.
Yaşanan savaşlarda dünyada artan popülist politikaların ve liderlerin varlığının önemli bir rol oynadığını kaydeden Morin, “Tüm kıtalarda geneli bir gerileme, demokrasilerin küresel krizi ve bireyleri bilgisayarla kontrol etme araçlarına sahip neo-otoriter rejimlerin gelişimi, popülist politikaların ve liderlerin yükselişini sağlıyor” diye konuştu.
Batılı güçlerin Kurdistan’da yaşanan savaşa ve Kürt halkının özgürlük mücadelesine dönük yaklaşımını da değerlendiren Morin, “Batılı güçler hiçbir zaman Kürt halkının ulusal ihtiyaçlarını göz önünde bulundurmamıştır. Aksine Suriye’de Kürt halkını DAİŞ’e karşı savaşta kendi çıkarları doğrultusunda desteklemişlerdir” diye kaydetti.
Morin PKK’nin Avrupa Birliği tarafından “terörist örgütler” listesinde yer almasına dair de şunları söyledi: “ ‘Terörist’ kelimesi, bir baskı unsuruna karşı verilen direnişi tanımlamak için hep yanlış kullanılmıştır. Bu tutum barışa hizmet etmiyor. Kürt ve Filistin halkları da dahil olmak üzere Ortadoğu’daki durumun iyileştirilmesi için uluslararası bir toplantı koşullarının yaratılmasına ihtiyacımız var. Ancak böylesi bir perspektifin çok uzağındayız.”
‘ROJAVA ÖRNEK TEŞKİL EDİYOR’
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın paradigmalardan esinlenerek Rojava’da inşa edilen demokratik, kadın özgürlükçü ekolojik bir sistemin varlığının önemine de değinen Morin, bu sistemin değişim ve dönüşüm arayışında olan toplumlar için önemli bir deneyim olduğunu söyledi. Morin, “Rojava deneyimleri örnek teşkil etmektedir ve arzu edilen değişimlerin gerçekleştirilmesine yardımcı olmak için daha geniş çapta tanınmalı ve duyurulmalıdır” dedi.
‘ÖCALAN İÇİN ULUSLARARASI BİR BASKI ETKİLİ OLABİLİR’
10 Ekim’de küresel çapta startı verilen “Öcalan’a özgürlük Kürt sorununa çözüm” hamlesinin önemli olduğunu vurgulayan Morin, “Kürt halkı ve onun lideri Abdullah Öcalan için mücadele ve kampanya yürütmekten vazgeçmemeliyiz. Kürt sorununa barışçıl bir çözüm için harekete geçebilecek güçler, çok zayıf ve dağınık durumdalar. Kürt halkı lehine uluslararası bir müdahalenin gerçekleşebilmesi için dünyada demokratik bir canlanma olması gerekmektedir. Bu anlamda, Türkiye üzerinde Abdullah Öcalan lehine uluslararası bir baskı etkili olabilir” şeklinde konuştu.
‘KÜRT HALKININ MÜCADELESİNE HAYRANIM’
Kürt halkının özgürlük mücadelesinin her alanda desteklenmesini gerektiğinin altını çizen Morin, “Benim görüşüm nettir. Ben Kürt halkının mücadelesine hayranım. Kürt halkının özgürlük mücadelesi haklı bir davadır ve ben onlar adına mücadele ettim, etmeye de devam edeceğim. Ancak Kürt halkının zalimlerden kurtulması için tarihsel konjonktürün değişmesi gerekiyor. Önemli olan bunu ve Kürt halkının mücadelesini unutmamaktır” diye belirtti.
EDGAR MORIN KİMDİR?
1921 Paris doğumlu olan Edgar Morin, dünyaca ünlü filozof ve sosyolog olarak tanınıyor. İspanya iç savaşı sırasında anti-faşist cephede yer alan Edgar Morin, ardından 1942’de 2. Dünya Savaşı sırasında Almanya’nın Fransa işgaline karşı mücadele etti. Gençlik yıllarında komünist bir aktivist olan Edgar Morin, 1951’de Fransız Komünist Partisinden ayrıldı.
1950’lerden itibaren ortaya koyduğu fikirleriyle Fransa’da, ardından ise dünya çapında sosyolojinin değişmez figürleri arasında yer almaya başlayan Prof. Edgar Morin, yüzyılın en önemli filozofları ve düşünürleri arasında görülüyor.
Dünya çapında 38 üniversitenin fahri doktora unvanını taşıyan Edgar Morin, uzun yıllar Fransa Ulusal Bilimsel Araştırmalar Merkezi (CNRS) direktörlüğü görevini yürüttü.