AMED - Ekonomik kriz ve yasaklar nedeniyle Kürt yayınevleri zor günler geçiriyor. Payiz Yayınları Genel Yayın Yönetmeni Jehat Rojhılat, "10 kişiden 5'i kitap satın alabiliyor. Bu sorunun çözülmesi için sahaf oluşturmaya karar verdik" dedi.
Ekonomik kriz nedeniyle kitap satışlarında düşüş yaşanıyor. Geçtiğimiz yıl 100 TL'ye satılan kitapların fiyatı bu yıl 300-350 TL'ye kadar yükseldi. Bu durum, kitap satışlarının yarı oranında düşmesine neden oldu. Kitapçılar kepenk kapatmamak için direnirken, kitap fiyatlarının daha da artmasından endişe ediliyor.
Ekonomik krizin yanı sıra yayınevlerine dönük baskı ve yasaklar da devam ediyor. Bu durumdan en çok etkilenenlerin başında Kürt yayınevleri geliyor. En son İzmir Kitap Fuarı'nda Kürt tarihini konu alan ve isminde “Kurdistan” ifadesi bulunan 3 kitap gerekçesiz bir şekilde toplatıldı. Yine Kürtçe yayımlanan kitapların birçoğu cezaevlerine alınmıyor.
KÜRTÇEYE DÖNÜK BASKILAR
Amed'de bulunan Payiz Yayınlarının Genel Yayın Yönetmeni Jehat Rojhilat, ekonomik kriz ve yasakların etkilerini değerlendirdi. Aynı zamanda Payîz Pirtûk Kitabevi'nde kitap satışı yapan Rojhilat, kitap satışlarının özellikle 2015-2016 yılları sonrası düşmeye başladığını aktardı.
Kürtçe kitaplara yönelik her dönem baskıların olduğunu dile getiren Rojhılat, bu durumun son 8 yılda daha da arttığını söyledi. Rojhilat, "İnsanlar bir kitap alırken ‘Acaba başıma bir şey gelir mi? Bir şey derler mi? Kitabı kim yazmış? Kürtler mi Aleviler mi?’ gibi endişelere kapılıyor. Bu gibi düşünceler olduğu zaman okumalar duraksıyor ya da eksiliyor" diye kaydetti.
CEZAEVLERİNDE KEYFİ UYGULAMALAR
Kimi zaman kitapların içeriğine dahi bakılmadan yayınevi ve isminden kaynaklı toplatma kararı çıkarıldığını belirten Rojhilat, "Cezaevlerine kitap gönderiyoruz, geri dönüyor. Üzerine ‘kurumu kabul etmiyoruz’ yazıyorlar. Yani tamamen keyfi. Birçok kez bu durumla karşılaştık. Tutsakların özgürlükleri zaten kısıtlanmış, içeride geçirdikleri zamanları iyi bir şekilde geçirmek istiyorlar. Bazı tutsakların elinde aynı kitap oluyor. Başka bir tutsağa göndermek istediğimiz zaman keyfi bir şekilde almıyorlar. Kitap araştırılmış, bandrol verilmiş ve her şeyi yasal ama onlar ‘olmaz’ diyor. Bazen birinci ay kabul ediyorlar, ikinci ay kabul etmiyorlar" ifadelerini kullandı.
EKONOMİK KRİZİN ETKİSİ
Kitap satışlarının düşmesinin bir başka nedeninin ekonomik kriz olduğuna dikkati çeken Rojhilat, "Ekonomik kriz başladıktan sonra kitaplar fiyatlarına 5 kat zam geldi. Kitapları TL ile almıyoruz. Euro ve dolar bazında alıyoruz. Kur yükseldikçe kitap fiyatları da yükseliyor. Kitap alacağımız zaman birkaç gün bekliyoruz, o zamana kadar kur da yükseliyor. Bizim sektör, ekonomik krizin etkisi altında kaldı. Sadece Kürtçe yayınevleri değil tabi. Aynı zamanda kitap basamıyoruz" diye konuştu.
Rojhılat, şöyle devam etti: "Birçok okur gelip kitap soruyor, 10 kişiden 5'i satın alabiliyor. Bu sorunun çözülmesi için sahaf oluşturmaya karar verdik. Mesela isteyen gelip kitap bağışında bulunabilir. Kitap okumak isteyene, ihtiyacı olana daha uygun fiyata veya ücretsiz vermek istiyoruz."
‘KÜRTÇEYİ KURDİSTAN’I SİSTEM KABUL ETMİYOR’
Kürtçe kitap okuyucularından Rezan Aktulum ise, artan fiyatlar ve yasaklardan yakındı. Aktulum, "Toplumu kurtaracak olan şey kitap okumaktır. Okuyucular kitaplar pahalı olduğu için alamıyor. Kitapların içinde Kürtçe veya Kurdistan isimleri geçtiği zaman sistem bunu kabul etmiyor. İçinde Kürtçe, Kürdistan isimleri geçen kitaplar yasak olmamalı" dedi.
Aktulum, sadece kitapların değil Kürtçe etkinliklerin de yasaklandığına işaret ederek, "Sistem diyor ki 'ben senin Kürtlüğünü inkar etmiyorum ama benim istediğim gibi bir Kürt olacaksın. Dur deyince duracaksın, otur deyince oturacaksın.' Ama başarılı oluyor mu? Hayır. Kürtler hiçbir zaman kültüründen uzaklaşmıyor. Zaman zaman gerileme olabilir ama kendini tanıma noktasında her zaman başarılıdır. Kürtler her şeyden önce kendi dillerini öğrenmeli ve okumalı" ifadelerini kullandı.