ADANA - Kadınlar, gazeteci Solin Dal ile kadın mücadelesi yürüten Sedanur Uğur ve Sibel Örkmez’in bir an önce serbest bırakılmasını isteyerek, "Bizler yoldaşlarımızı alana dek mücadelemize devam edeceğiz. Kadın dayanışması ve mücadelesini engelleyemeyeceksiniz" dedi.
Adana Kadın Platformu, Wan’da seçim darbesi yapılmasına karşı başlayan protestolarda 2 Nisan’da İzmir’de düzenlenen eylemde gözaltına alınan Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) üyesi Sedanur Uğur ve Mor Dayanışma üyesi Sibel Örkmez’in tutuklanması ile tutuklanan Mezopotamya Ajansı (MA) muhabiri Esra Solin Dal’ın Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde çıplak aramaya uğramasına ilişkin İnönü Parkı'nda açıklama yaptı.
'TÜM SORUMLULAR CEZALANDIRILSIN'
"Seda, Sibel ve Solin'e özgürlük! Kadın dayanışması kazanacak" pankartının açıldığı açıklamada basın metnini Mor Dayanışma üyesi Zeliha Korkmaz okudu. Uğur ve Örkmez'in Wan halkının iradesi ile dayanışma gösterdiği için tutuklandığını belirten Korkmaz, "Yoldaşlarımız tutuklandıkları ilk günden itibaren siyasi koğuşa geçmeyi talep ettiler. Taleplerinin yerine getirilmemesi bir yana, haftalardır gardiyanların ve cezaevi yönetiminin hakaret ve tehditlerine maruz kalıyorlar. Cezaevi müdürü, milletvekillerinin telefonlarına dahi cevap vermiyor. Erkek devletin örgütlü bir saldırısı olan bu adımlar ve kışkırtmalar, yoldaşlarımızın içeride adli suçlular tarafından darp edilmesine yol açtı. Seda ve Sibel yaşanan tüm hukuksuzluklara, tehdit ve şiddete rağmen dimdik ayaktalar. Bizler de kadınlar olarak bir çok ilde olduğu gibi Adana’dan da bir kez daha uyarıyoruz; Seda ve Sibel derhal serbest bırakılsın. Bu şiddete sebep olan tüm sorumlular cezalandırılsın" dedi.
'ONLARCA GAZETECİ HAKSIZ HUKUKSUZ YERE TUTUKLU'
İstanbul'da 23 Nisan’da yapılan ev baskınlarında gözaltına alınarak tutuklanan gazeteci Esra Solin Dal’ın Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde çıplak aramaya uğramasına da tepki gösteren Korkmaz, " MA muhabiri Esra Solin Dal, tutulduğu Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde çıplak arama işkencesine maruz bırakıldı. Şimdi ise tek kişilik hücrede tutuluyor. Erkek adalet hergün kadın mücadelesini kriminalize etmeye çalışsa da başaramayacak. Çıplak arama insanlık suçudur. Onlarca gazeteci haksız hukuksuz yere tutuklu bulunuyor. Özgür Basını susturamayacaksınız. Arkadaşlarımızın saçlarının tek bir kılına zarar gelirse sorumlusu cezaevi yönetimleri, ilgili bakanlık ve hükümettir. Bizler yoldaşlarımızı alana dek mücadelemize devam edeceğiz. Kadın dayanışması ve mücadelesini engelleyemeyeceksiniz" diye konuştu.