ANKARA - DEM Parti, İmralı Cezaevi’nde tecrit altında tutulan ve 30 yıllık cezası tamamlanmasına rağmen tahliyesi engellenen Veysi Aktaş için Meclis araştırma komisyonu kurulmasını istedi.
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü aynı zamanda Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İstanbul Milletvekili Cengiz Çiçek ile Şirnex Milletvekili Newroz Uysal, İmralı Cezaevi’nde 30 yıllık infazını tamamlayan ancak PKK lideri Abdullah Öcalan’a uygulanan tecrit kapsamında tahliyesi bir yıl ertelenen Veysi Aktaş’ın “alı konulma” halinin son bulması için Meclis Başkanlığı’ndan Meclis araştırma komisyonunu kurulmasını istedi.
‘ÖCALAN’IN ÇABALARINA RAĞMEN SÜREÇ SONLANDIRILDI’
Uysal il Çiçek; Meclis Başkanlığı’na sundukları araştırma önergesinin gerekçesinde: “Cumhuriyet tarihinin en köklü sorunu olan ve kamuoyunda ‘Kürt sorunu’ olarak tabir edilen Kürtlerin adalet, eşitlik ve özgürlük sorununun çözülmesi adına 2012 yılı sonunda Sayın Abdullah Öcalan ile hükümet ve devlet heyetleri arasında görüşmeler başlamış, adına ‘Çözüm süreci’ denilen çatışmasız sürece girilmiştir. Mart 2015 tarihinde ise Sn. Abdullah Öcalan’a müzakerelerde eşlik ederek sekretarya görevini üstlenecek 5 mahpus; Nasrullah Kuran, Çetin Arkaş, Hamili Yıldırım, Ömer Hayri Konar ve Veysi Aktaş İmralı Ada Hapishanesi’ne gönderilmiştir. Ancak kısa bir süre sonra Öcalan’ın tüm çabalarına rağmen süreç, hükümet tarafından sonlandırılmıştır.
ÖCALAN’A UYGULANAN TECRİT MUTLAK HALE GETİRİLDİ
Çözüm sürecinin bitirilmesi ile Öcalan’a uygulanan insanlık dışı tecrit, ağırlaştırılarak mutlak hale getirilmiştir. Öcalan’a uygulanan tecrit, cezaevine sekretarya olarak gönderilen mahpuslara da en ağır biçimde uygulanmıştır. 5 mahpustan 2’sinin, 26 Aralık 2015 tarihinde İmralı Hapishanesi’nden gönderilmeleri sonrasında bile bu kişiler uzun bir süre aynı tecritle karşı karşıya kalmıştır.
YILDIRIM, KONAR VE AKTAŞ’TAN DA HABER ALINMAMAKTA
İmralı Ada Hapishanesi’nde 16-17 Mart 2015 tarihinden itibaren Öcalan ile tutulan Hamili Yıldırım, Ömer Hayri Konar ve Veysi Aktaş’tan 25 Mart 2021 tarihinden beri haber alınamamaktadır. Mahpuslar geçmişte bulundukları cezaevinden kat kat daha ağır uygulamalara, Öcalan’a özgü tasarlanıp uygulanagelen ‘İmralı Tecrit Sistemi’ne tabi tutulmuşlardır.
AKTAŞ’IN TAHLİYESİ KEYFİ ENGELLENİYOR
Bu mahpuslardan biri olan Sn. Veysi Aktaş, İmralı Ada Hapishanesine götürüldüğü Mart 2015 tarihinden bugüne kadar diğer mahpuslar gibi avukatlarıyla görüşmesine izin verilmemiştir. Aktaş’ın 28 Nisan 2024 tarihinde 30 yıllık ceza infazını tamamlamasına rağmen tahliyesi keyfi bir biçimde ve tecrit sistemi kapsamında 1 yıl ertelenmiştir. Bu bağlamda İmralı Ada Hapishanesi’ne herhangi bir bağımsız gözlemcinin, ailenin, avukatın girişine izin verilmemesinin bir uzantısı olarak İmralı’dan herhangi bir mahpusun çıkışına da izin verilmediği görülmekte ve İmralı’da neyin öğrenilmesinden korkulmaktadır ki zamanı gelmiş bir tahliye engellenmektedir?
ÖCALAN’A UYGULANAN TECRİT BİR YÖNETİM BİÇİMİNE DÖNÜŞTÜ
Bir devlet politikası olarak yürütülen ve uluslararası insan hakları ihlaline dönüşen İmralı’daki bu tecrit sistemi yalnızca hukuki bir sorun olmaktan çıkmıştır. Öcalan’ın dışarı ile temasının kesilmesi ile Türkiye’de ve Ortadoğu’da ortaya çıkan siyasal-toplumsal-ekonomik sorunlar derinleşmiştir. Öcalan’a uygulanan tecrit sistemi; Kürt meselesinde çözümsüzlük, güvenlikçi bakış açısı ve Ortadoğu’da izlenen savaş politikalarının tercih edildiğini ortaya koymaktadır. Bir yönetim biçimine dönüştürülen İmralı tecridi ile ekonomik, yargısal ve hukuki sorunların yanı sıra toplumsal sorunlar da giderek derinleştirilmiştir. Oluşturulan bu tecrit rejimi; özgürlüklerin kısıtlanmasını, cezaevleri başta olmak üzere tüm alanlarda insan hakları ihlallerinin artmasını, toplumun da adeta tecrit altına alınmasını beraberinde getirmiştir. Bu durumun en somut örneği ise sadece İmralı’da olması nedeniyle Aktaş’ın özgürlüğünden alıkonulmasıdır.
ATILACAK ÖNEMLİ ADIMLARDAN BİRİ ATEŞ’İN TAHLİYE EDİLMESİDİR
Kürt meselesinde demokratik çözüm ve kalıcı bir barışın tesis edilmesi başta olmak üzere diğer tüm sorunların son bulması için İmralı Ada Hapishanesi’nde Öcalan ile Hamili Yıldırım, Ömer Hayri Konar ve Veysi Aktaş’a karşı uygulanan avukat ve aile görüş yasağı ile mutlak iletişimsizlik hali olan tecridin son bulması hayati bir önem taşımaktadır. Bu sebeple atılacak en önemli adımlardan biri 30 yıllık ceza infazını tamamlayan Sn. Veysi Aktaş’ın tahliye edilmesi ve İmralı’da sürdürülen mutlak tecride bir an önce son verilmesi olacaktır.
ARAŞTIRMA KOMİSYONU KURMA ELZEMDİR
Tüm bu sebeplerle Sayın Abdullah Öcalan üzerinde sürdürülen mutlak tecridin; Türkiye’deki sosyal, siyasal, ekonomik, hukuki ve toplumsal gelişmelere etkilerinin ve diğer tüm boyutlarıyla sonuçlarının açığa çıkarılarak çözüm yollarının belirlenmesi, İmralı’da tutulan ve 30 yıllık ceza infazını tamamlayan Veysi Aktaş’ın Sayın Öcalan’a uygulanan tecrit kapsamında tahliyesinin 1 yıl ertelenmesi üzerinden yürütülen alıkonulma halinin sona erdirilmesi, kalıcı bir barışın ve demokratik çözümün tesis edilebilmesi için bir araştırma komisyonu kurması elzemdir” ifadeleri yer aldı.