DEM’den Bakan Tunç’a yanıt: Yargıya talimat vermekten vazgeçin

ANKARA - Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un parti kapatma söylemlerine tepki gösteren DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, “Partimizi yargılamak için yargıya talimat vermekten, Anayasa Mahkemesi'ne emir vermekten derhal vazgeçin” dedi.

 
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Grup Başkanvekilli Gülistan Kılıç Koçyiğit, Meclis’te basın toplantısı düzenleyerek, gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi. 
Ülkedeki yargılamalarda büyük adaletsizliklerin olduğunu ifade eden Kılıç Koçyiğit, yargının, iktidarı, sermayeyi ve muktedirleri koruduğunu ama toplumu korumadığını kaydetti. Kılıç Koçyiğit, “Bu sistemin başındaki Adalet Bakanı yargıdaki bütün hukuksuzluklar, çarpıklıklar ve çürümeye karşı bir şey yapıyor mu? Hayır, hiçbir şey yapmıyor? Kendisi AKP’nin yeni Goebbels’i olmuş galiba. Ülkede adalet ve yargı yerlerdeki o yemiyor içmiyor DEM Partiye söz söylemeye, DEM Parti üzeriden algı yaratmaya DEM Partiyi yeni bir hukuksal kıskaca almak için sözler kuruyor. Ben bakan beye buradan sormak istiyorum. Gerçekten başka işiniz yok mu? Sizin gerçekten başka işiniz yok? Goebbels olmak yetmemiş, sayın adalet bakanına bir yönüyle de Süleyman Soylu olmaya soyunduğunu görüyoruz. Mübaşiri MHP olan kapatma davasının hakimliğine soyunmuş durumda Adalet Bakanı Yılmaz Tunç. HDP kapatma davası kendilerine yetmemiş DEM Parti'yi kapatma davası için yargıya talimat verdiklerini, yargıyı yönlendirmeye çalıştıklarını açık ve net görüyoruz” dedi.
 
‘KURGU DOSYASI YAPMAYI DA BECEREMEMİŞLER’
 
Adalet Bakanı'nın konuşmasında, AİHS’in 10 ve 11’inci maddelerini referans gösterdiğine vurgu yapan Kılıç Koçyiğit, geçmişte hukuksuz bir şekilde kapatılan partilerden söz eden Adalet Bakanı'nın, AİHM’de mahkum edilen Türkiye’nin kapatma davalarına dair tek bir cümle kurmadığını ifade etti. Kılıç Koçyiğit, “Türkiye’nin bu konuda mahkum edildiğini ifade etmiyor. Bilmediğinden değil tabi ki işine gelmiyor. Çünkü işi adaletin tesisini sağlamak değil adaletsizliğin tesisi için algı yaratmak, manipülasyon yapmak. Kapatma davasının iddianamesini satır satır okumuş biri olarak şunu söyleyeyim, o kadar akıldan yoksun, hakikaten uzak bir iddianame ki buna en azından okuduğumuzda utandığımızı ifade etmek istiyorum. Kumpas, kurgu diyeceğim ama onu da becerememişler. Bir kurgunun en azından aklı olur ama burada tam bir akıl tutulması olduğunu, intikam ve düşmanlık duygusuyla, siyasi saiklerle hazırlandığını görüyoruz. Adalet Bakanına sormak istiyorum. Kobanê Davası’nda unutulan kapatma davasını açma talimatına ilişkin belgeye dair niye hiç bir şey söylemiyorsunuz. Çünkü kumpası çökerken kurguyu çürüten bir belge. Siz o belgeye bir şey söyleyemezsiniz, üzerinden atlayıp görmezden geliyorsunuz. Neden hazine yardımımıza bloke konulması kararında 3 gün kala sipariş ile getirilmiş bir gizli tanık beyanıyla aslında dosyanın gizli tanık beyanın dosyaya konulduğundan bahsetmiyorsunuz. Çünkü bu süreci de elinize yüzünüze bulaştırdınız o süreci de talimatla yürüttünüz o nedenle söz kurmuyorsunuz” diye belirtti.
 
‘BAKANIN AĞZINDAN HUKUK ADINA CÜMLE ÇIKMIYOR’
 
 
Adalet Bakanı'na, “Neden kapatma davasına konu edinen birçok iddiaya dair AİHM’in ihlal kararı verdiğini söylemiyorsunuz?” diye soran Kılıç Koçyiğit, “Çünkü kendi dayandığınız aslında konuşurken dayandığınız AİHS maddeleriyle çeliştiğini siz de iyi biliyorsunuz. Biz konuşmaların hukuki bir değerlendirmesini yapmayacağız çünkü sayın bakanın ağzından hukuk adına tek bir cümle çıkmıyor ne yazık ki. Halkın sinir uçlarını zıplattığımızı söylemişler. Biz söyleyelim. Halkın sinir uçlarını zıplatmadığımız seçim sonuçlarıyla açık ve nettir. Ama seçimde kazandığımız başarının kendisinin birilerinin sinir uçlarını zıplattığını AKP ve MHP’yi tedirgin ettiğini korkuttuğunu çok açık ve net bir şekilde bir kez daha söyleyelim. Ama ne HDP ne de DEM Parti birilerinin ağzına meze olacak, birilerinin bize yöneleceği bir parti değildir. Onun için de partimizi yargılamak için yargıya talimat vermekten, Anayasa Mahkemesi'ne emir vermekten derhal vazgeçin. Biz sayın Adalet Bakanı'nı bir kez daha hukuka davet ediyoruz. Bir kez daha görev tanımına uygun davranmaya davet ediyoruz buradan bunu da söylemiş olalım” şeklinde konuştu.
 
Kılıç Koçyiğit konuşmasının devamında şöyle konuştu: “Şimdi partimizi kapatmak istiyorlar. Peki, bizim partimiz talimatla kapatılacak bir parti mi? Hayır bizim partimiz aslında bir siyasi parti olmanın çok çok ötesindedir. Bir halkın partisidir. Halkın evinde kurulmuş bir partidir. Bir fikriyattır, bir felsefedir. Yeni yaşamı örgütleyen, inşa eden temel güçtür. Ve bu gücü kapatmaya hiçbir yargısal karar, hiçbir talimat tabii ki yetmeyecektir. Bakan beyin anlamadığı ve anlayamayacağı işte bu hakikatin tam da kendisidir. Onun için önerimiz şudur sayın bakana ve diğer sinirleri zıplayanlara. Partimizin adını sürekli karalamaya çalışmak yerine sakinleştirici alabilirsiniz. Seçim sürecini sindirmek için bir dönem inzivaya çekilebilirsiniz ve en nihayetinde bu sonuçları tabii ki sindireceksiniz çünkü bu sonuçlar halkın iradesinin sonuçlarıdır. Halkımızın ortaya koyduğu sonuçlardır ve halkın iradesine meydan okunamayacağını da 31 Mart seçimleri hepinize açık ve net bir şekilde göstermiştir. Ne yaparsanız yapın şunu söyleyelim çökeceksiniz ve çözüleceksiniz. Çünkü halkın iradesinin karşısında duran her yapı çökmüştür ve çözülmüştür. 31 Mart seçimleri bunun açık ve net bir şekilde fotoğrafını ortaya koymuştur. Ama 31 Mart seçimlerinden sonra gerekli dersleri aldığını söyleyenlerin yine aynı benzer pratiklere girmesi aslında hiç de bu dersi almadıklarını gösteriyor. Yine aynı yoldan yürüyeceklerini gösteriyor. Buna karşı da Van halkının iradesi Van’da olduğu gibi duracağız, bunlara geçit vermeyeceğiz, bunlara prim vermeyeceğiz. Bunu da buradan ifade etmek istiyorum.
 
 
HER ÇOCUK YAKLAŞIK 2 MİLYON TL BORÇLA DOĞUYOR
 
Değerli arkadaşlar Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek bir röportajında Türkiye’nin borcuyla ilgili olarak ortada abartılacak bir şey yok demiş. Biz ne diyeceğimizi bilemiyoruz. Gerçekten ibretlik ve hayret verici bir durum. Bu lakayıtığı, bu insanların aklıyla dalga geçen bu Türkiye’deki milyonlarca işçinin, emekçinin, yoksulun, emeklinin kadının aklıyla dalga geçen bu açıklamaya ne diyelim? Tam ibretlik verici, hayret verici bir açıklama olduğunu ifade edelim. Bir de sayın Mehmet Şimşek rasyonel politikalara geçtiğini ifade eden bir bakan olarak ortada duruyor ama Türkiye'nin kocaman büyüyen borç yüküne ortada abartılacak bir şey yok diyor. Buradan bir iki rakam vermek itiyorum ve sayın bakana sormak istiyorum. Bütün bu tablo abartılacak bir tablo değil midir? Bu ülkede her çocuk yaklaşık 2 milyon TL borçla doğuyor. Birey kredi kartı borçları 1 trilyon 407 milyar TL’ye ulaşmış. Bireysel borçluluk 1 trilyon 610 milyar TL’ye ulaşmış ve 2023 toplam 111 bin 576 esnaf kepenk kapatmış. Çiftçi borçları 600 milyar TL’ye yaklaşmış ve 2024 bütçesinde her 100 liranın 11.3 lirası faiz ödemelerine gidiyor. 2024 bütçesinde her 100 liranın 10.2 lirası askeri harcamalara harcandı. Türkiye gıda enflasyonu 3 yıldır sürekli artıyor ve rekor üzerine rekor kırıyor. OECD ortalamasının 5 katı yüksekliğinde Türkiye’de artan gıda enflasyonunun kendisi. Bugün büyük bir gıda yoksulluğu ve gıda yoksunluğu yaşıyor Türkiye halkları çocuklar yumurtaya ete süte hasret kalmış durumda. İnsanlar neredeyse öğün atlayarak yaşama tutunmaya çalışıyorlar. Türkiye’nin gıda enflasyonun dünyadaki gıda enflasyonunun ilk sıralarında yer alması da sanırım sayın bakan açısından abartılacak bir durum değil. Yine Türkiye enflasyonda 4’üncü ülke ama sanırım bakan bey açısından bu da abartılacak bir durum değil. Soralım bütün bunlar kimin eseri. Bütün bunlar AKP hükümetinin en büyük ekonomi duayeni olan Erdoğan’ın eseri değil mi?
 
SAVAŞ HARCAMALARI
 
Bütün bu tablonun sadece hükümetle ilgili olmadığını bu ülkede 84 milyon yurttaşın hergünkü gündelik yaşamını bire bir etkilediğini sayın bakan bilmiyor mu. İnsanlar cebinde minibüs parası bulamazken çocuklar okula aç gidip gelirken kadınlar en temel ihtiyaçlarını karşılayamazken emekliler ikinci işi yapmak zorunda kalıp 70-80 yaşında çalışmak zorunda kalırken bütün bunların müsebbibi kim ve bütün bunları abartılmaya değer değil midir diye sormak istiyoruz. Bir de sayın bakan neredeyse makamında oturamıyor ülkeden ülkeye koşup duruyor uçaktan indiğini görene aşk olsun. Neden bu kadar koşturuyor çünkü para arıyor. Çünkü sıcak paraya ihtiyacı var Türkiye’nin ciddi bir likidite sorunu var ve bu parayı aramak için kah IMF'nin kapısına gidiyor kah londrada sermaye gruplarıyla toplantılar alıyor kah Katar’a kah Suudi Arabistan’a gidiyor. Neden çünkü para arıyor. O zaman soralım neden bu kadar borç arıyorsunuz diye buradan sormamız gerekiyor. Bunun bir de matematiksel bilanço boyutu var. 2024 bütçesinin bütçe açığı 2,6 trilyon lira. Madem abartılacak bir şey yok bu açığı kapatmak için neden halkın sırtına yeni vergiler yüklemeye çalışıyorsunuz. Neden yeni vergi yüküyle örneğin motorlu taşıtlar vergisini iki defa alarak insanlarımızı mağdur ettiniz. Bütün bunlara nasıl açıklama getiriyor sayın bakan. Deprem oldu. Evet deprem bir hakikat ama deprem harcamalarının bu bilançonun sorumlusu olmadığını biliyoruz. Bu bilançonun sorumlusu Türkiye’nin bu kadar ciddi enflasyonla baş başa kalması bu kadar büyük bir yoksulluğunun artmasının sebebi Kürt düşmanlığı nedeniyle artan savaş harcamaları olduğunu ve sermayenin çıkarları için yapılan düzenlemeler olduğunu çok iyi biliyoruz.
 
‘DEPREMİ BİR GEREKÇE YAPMAYA ÇALIŞIYORLAR’
 
Sadece sarayın şatafatın bile bu bilançodaki payını görmemiz gerekiyor. Her halde sarayın şatafatı sadece ışıkları kapatılsa Türkiye ciddi bir tasarruf yapmış olacak. Bunu da ne yazık ki yapmıyorlar. O anlamıyla depremin tıpkı 15 Temmuz darbe girişiminde AKP’nin yeni rejimi ikame etmesinde kullanışlı aparatı olduğu, 15 Temmuz darbe girişine Allah’ın lütfu dedikleri gibi bugün ekonomiyle ilgili her soruna depremi bahane ediyorlar. Deprem onlar artık Allah’ın bir lütfu haline gelmiş durumda. Biz işçilere zam yapın, asgari ücrete zam yapın diyoruz para yok deprem oldu diyorlar. Emekli maaşlarını arttırın diyoruz para yok deprem oldu diyorlar. Hayat pahalılığı artıyor, gıda enflasyonunu düşürün diyoruz para yok deprem oldu diyorlar. Yakında taksim meydanını kapatma gerekçelerini depreme bağlarlarsa şaşırmayacağız. Çünkü her şeyi depremle kapatmaya, depremi bir gerekçe yapmaya çalışıyorlar. Buradan söyleyelim depremin bütçesi elinizdeydi. Deprem vergileri nereye gitti. 99 depreminde topladığınız paraları nereye kimlere harcadınız. Depremi gerekesine sığınmak yerine bu soruların cevabını verin. Deprem olduktan sonra canlı yayında topladığınız paraları şu anda faizde tutuyorsunuz. Deprem bölgesinde konteynırda yaşıyorlar, temel gereksinimlerinden yaşıyorlar ama siz parayı kasada, faizde tutuyorsunuz. İnsanları bir konuta ulaştırmadınız. O anlamıyla sözü bitmiş makyajı dökülmüşler ve bu gerekçeleri de hiç kimse tarafından kabul edilmeyen bir bakan olduğunu Sayın Şimşek’in ifade etmek isterim.
 
 ‘İŞÇİLER HÜKÜMETE KIRMIZI KART GÖSTERDİLER’
 
 1 Mayıs öncesindeyiz. İşçi sınıfının uluslararası birlik mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs bu yıl yine ağır ekonomik krizlerin ve boş tencerelerin gölgesinde meydanlarda kutlanacak. İşsizlik artmış durumda, iş cinayetleri bir katliama dönüşmüş durumda, güvencesizlik en temel sorunlardan biri olarak görülüyor. Bütün bu tablonun içinde işçiye emekçiye bir kez daha kemer sıkma politikaları dayatılmaya çalışılıyor. Hak ve özgürlüklerin tırpanlanması, adaletin sadece muktedirlere sağladığı, savaş siyasetinin gün be gün hayata geçirildiği, sermayenin hak ve imtiyazların emekçilerin aleyhine her geçen gün arttığı bu dönemde işçi sınıfı 31 Mart seçimlerine damgasını vurdu. İşçiler ve emekçiler seçimlerde genel gidişe dur dediler, hükümete kırmızı kart gösterdiler. O nedenle siyasal iklim değişmiştir. Artık okumaları 1 Nisan öncesi ve sonrası olarak yapmak zorundayız. Bugünden yarına kadınlar gençlerin ezilenlerin yoksulların yan yana geldiği birlikte mücadele ettiği yeni bir dönemin kapısı aralanmıştır. Bu dönemin kapısın arayan halklarımız işçi ve emekçi sınıfı tabi ki 1 Mayıs işçi bayramını alanlarda meydanlarda kutlayacaktır. Bunun önünde hiçbir irade duramaz duramayacağını 1 Mayıs alanlarında görmüş olacağız.
 
1 MAYIS ALANLARINDA BULUŞMAYA ÇAĞIRIYORUZ
 
Biz bu tartışmaları elbette Taksim alanına sıkıştırmayacağız. Milyonlarca işçi emekçi alanlarda olacak taleplerini haykıracak ve yeni bir dönemin kapısını hep beraber işçi ve emekçi sınıfı zorlayacak ve yükseltecektir. Bütün bu yasaklama kararlarının yok hükmünde olduğunu ifade edelim. Bizler de DEM Parti olarak 1 Mayıs’ta Taksim meydanında olacağız. işçi ve emekçi halkımızla birlikte yan yana duracağımızı ifade etmek istiyorum. Bu güvenlik gerekçesiyle sürekli yasaklanan Taksim 1 Mayıs’ını hatırlarsınız 2010 yılında izin verilmişti ve o zaman tek bir işçinin burnunun kanamadığını, hiçbir sorun çıkmadığını hepimiz biliyoruz. Onun için burada güvenlik gerekçesinin sadece bir bahane olduğunu güvenlik önlemi alması gerekenlerin güvenliği gerekçe yaparak alanları, meydanları kadınlara, halklara, işçi ve emekçi sınıfına kapatma tutumundan bir an önce vazgeçmeleri çağrısını da buradan yapmak istiyoruz. Tüm emekçi kardeşlerimizi emeğin ve özgürlüğün ülkesini kurmak için geliyoruz şiarıyla 1 Mayıs meydanlarında omuz omuza sınıfın sesini yükseltmeye, bu işçi sınıfı düşmanı sermaye yanlısı iktidar karşı gücümüzü göstermeye, işçi ve emekçi örgütlülüğünü bir kez daha büyütmeye davet ediyoruz. Şimdiden bütün işçi ve emekçilerimizin 1 Mayıs İşçi Bayramı kutlu olsun. Bu bayram tarihi bir bayramdır. 77 1 Mayısı kadar önemli bir bayramdır. Türkiye’nin demokratikleşmesinin yolunun işçi sınıfının zorlayacağının önemli bir eşiğini göstereceğimiz bir bayramdır. Ben herkesin bu hassasiyetle sürece yaklaşacağına inanıyorum. Ve hükümete de bir an önce İçişleri Bakanlığına da bu yanlıştan dönme çağrımı buradan yapmak istiyorum.”
 
 

Diğer başlıklar

25/04/2024
16:15 Savcı Emine Şenyaşar hakkında açılan davanın reddini talep etti
16:04 IFFCO işçileri için açıklama
15:46 İnşaat işçileri hakları için eylem başlattı
15:31 Tanık gazeteciler polis şiddetini anlattı
15:30 Polis tutanağına göre Kışanak'ın kitabı yasak!
15:25 Gazeteci Kartal’a ceza talebi
15:21 Qoser’de gözaltı sayısı 30’a yükseldi
15:19 Amed’de iş cinayeti
15:15 Mêrdîn'de 4 kişiye ‘üyelikten’ ceza
14:52 Merkez Bankası politika faizini açıkladı
14:34 Bradost bölgesi bombalandı
14:33 10 gazeteci hakkında ceza talebi
14:25 Gazetecilerin emniyet ifadelerine başlandı
14:18 Asrın Hukuk Bürosu’nun X hesabı erişime engellendi
14:05 Özgür Basın'a saldırılar Avrupa’da protesto edilecek
13:39 DEM Parti’den 1 Mayıs çağrısı
13:38 Kendini yerlere atan AKP'li 'beni dövüyorlar' diye bağırdı
13:31 DEM’den Bakan Tunç’a yanıt: Yargıya talimat vermekten vazgeçin
13:29 ÖHD ve Dev Yapı-İş: 29 işçinin ölümünden işveren ve yerel yönetim sorumlu
13:19 1 Mayıs'a çağrı: Jin Jiyan Azadî ile Taksim’e
12:44 64 isimden Taksim’deki 1 Mayıs yasağına dair açıklama
12:38 Gözaltılara tepki: Kadrajımız hakikati çekmeye devam edecek
12:27 Amed Baro Başkanı Eren'e dönük tehditleri ‘eleştiri’ diye savundu
12:19 'KCK Basın Davası' ertelendi
12:05 CPT'den İmralı sorusuna yanıt: Türkiye ile diyaloğumuz var
11:39 Abdullah Öcalan’ın avukatlarından görüşme başvurusu
11:23 Çorlu tren kazasında kararlar açıklandı
11:12 AYM, Can Memiş başvurusunda ihlal kararı verdi
11:10 İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı istifa etti
10:49 AKP’nin ‘borçsuz’ dediği Mûş’ta 890 milyon borç!
10:42 Gazeteciler 3 gündür gözaltında
09:41 Qoser’de 2 kişi gözaltına alındı
09:40 Cûdî ve Gabar yeniden yasaklandı
09:14 Makbule Özer’in oğlu: Konu Kürt olunca hukuk ortadan kalkıyor
09:11 Eylemdeki tutsak: Dünyaya yayılmış bir direnişin halkasıyız
09:09 KDP’nin alıkoyduğu gazeteciden 184 gündür haber yok
09:07 Tutsaklar 5 aydır ‘özgürlük’ eyleminde
09:06 32 yıllık tutsağın tahliyesi 6'ncı kez uzatıldı
09:02 Tutsak yakınları: Tecrit kaldırılmalı
09:00 AKP döneminde en az 33 bin işçi yaşamını yitirdi
09:00 İmralı'da mutlak tecrit 38’inci ayında
09:00 Hekimler göç ediyor, randevu krizi büyüyor
09:00 25 NİSAN 2024 GÜNDEMİ
24/04/2024
22:51 İran’da Kürt sanatçıya idam cezası
21:46 Kadınlardan 'İstismar failini mahallede istemiyoruz' çağrısı
21:10 Mêrdîn’de kaza: Bir çiftçi ve çocuk hayatını kaybetti
21:04 CHP'li Tanrıkulu: Bu bir suç duyurusudur, kayyımlar araç motorlarını bile sökmüşler
20:35 DEM Parti'ye polis baskını protesto edildi
20:26 Madde bağımlılığı raporu: Polisler temin ediyor
19:58 Örkmez ve Uğur'un özgürlüğü için eylem
19:50 Polis baskınında katledilen kadınların fotoğrafları yere atıldı
19:42 ‘Kürt basınını susturma çabası Türkiye’ye kaybettirecek’
19:00 KHK eyleminde 1 Mayıs'a davet
18:38 Adana Emek ve Demokrasi Güçleri’nden 1 Mayıs'a çağrı
17:51 İstismar faili serbest, tepki gösteren muhtara gözaltı
17:40 ÖHD ve İHD'den gazetecilere dayanışma ziyareti
17:28 Cenevre eylemi: Saldırılara karşı topyekun mücadeleyi sürdüreceğiz
17:08 Danıştay Eğitim-Sen’e randevu vermedi
17:03 Polis barikatlarıyla çevrilen Şenyaşar: Bu zulmün altında kalın
16:56 Gazeteci Güleş'e 'haber' soruşturması
16:46 Avukatlar gazetecilerle görüştü: Başka evde yapılan aramada deliller gazeteciye yazıldı
16:02 Avukat ve ailelerden savcı mütalaasına tepki
16:00 Madımak Katliamı'nda çocuklarını kaybeden Sivri yaşamını yitirdi
15:33 Sendikalar Taksim’de: Valiliğin kararını tanımıyoruz
15:17 Danıştay başkanı değişmedi
15:14 İzmir'de cinsel saldırı faili öğretmen açığa alındı
15:11 Êlih'te DEM Parti binasına polis baskını
15:08 Bombacıları getiren kişinin telefonu dinleniyormuş
15:00 Ermeni Soykırımı 109’uncu yılında: Soykırımı tanıyın ve af dileyin
14:59 Televizyon stüdyolarına baskında Fransa detayı
14:49 Soylu’nun hedef gösterdiği 2 kişi hakkında müebbet hapis istemi
14:10 Kanser hastası sağlıkçıya riskli görevlendirme!
14:06 Makbule Özer’in tutuklanması protesto edildi
13:57 Aile Hekimliği çalışanları vergide adalet istiyor
13:56 Sağlık meslek örgütlerinden şiddete tepki
13:32 Gar Katliamı Davası: Mütalaada ‘insanlığa karşı suç’ yok sayıldı
13:19 Mali müşavirlerden 15 talep
13:07 Türkoğlu: Özgürlüğümüz için kadın dayanışmasını büyüteceğiz
13:03 Yargıtay'da seçim 23'üncü tura kaldı
12:57 ‘Gazeteciliklerine tanığız, meslektaşlarımızı serbest bırakın’
12:36 DİSK Genel Başkanı: Valiliğin görevi yer göstermek değil güvenliği sağlamaktır
12:28 Gazetecilere 'Kürt Gazeteciler Günü' suçlaması
12:28 MESEM'lerde 336 çocuk kaza geçirdi
12:13 Birçok kentte protesto: Gazeteciliğin engellenmesi suçtur
12:04 Colemêrg'te madenlere karşı 4 talepli eylem
12:02 Deştin'de imar planı davasına red
11:58 İskenderun'da poliklinik olarak kullanılan 3 konteynerde yangın
11:55 Ermeni Soykırımı için 'yüzleşme' çağrısı
11:10 Mereş'te bir çocuk katledildi
10:44 Dêrsim’de 2 kadın tutuklandı
10:40 Bakırhan: Seçim sonuçları 'savaşa hayır' çığlığıdır
Hatimoğulları: Halk tercihini değişimden yana yaptı
10:25 Şehba ve Minbic’e saldırı
10:19 32 yıllık tutsakların tahliyeleri gerekçesiz erteleniyor
09:44 Qerejdax eteklerinde baharın renkleri
09:27 KDP’nin alıkoyduğu gazeteciden haber alınamıyor
09:27 ‘Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü’ için eylemdeler
09:03 Erdoğan'ın Hewlêr ziyareti: Başur halkının tutumu belirleyici olacak
09:00 Ayakkabı çıkarma dayatmasına direnen tutsaklara soruşturma
09:00 Oğlunu bağımlılıktan kurtarmaya çalışan baba destek bekliyor
09:00 Hüseyin Deniz öykü yarışması için başvurular başladı
09:00 Özer için rapor veren ATK'nin tercümanı güvenlik görevlisi çıktı!
09:00 Ekonomik kriz isotu da vurdu!
09:00 24 NİSAN 2024 GÜNDEMİ
00:32 Pasûr’da uzman çavuş, park nedeniyle tartıştığı genci tehdit etti
23/04/2024
23:08 Özgür Basına yönelik saldırılar Avrupa'da protesto edildi
21:39 Siyaset Bilimci Oğuz: Türkiye'de sendikalaşma oranı yüzde 10
21:05 Soykırımda yakınlarını kaybetti: Ermeni halkı ölüm yolculuğuna çıkarılıyordu
20:19 Tunus açıklarında 19 mültecinin cenazesine ulaşıldı
20:13 Amed Tiyatro Festivali 6'ncı gününde
19:04 Aykol: Özgür Basına yönelik saldırı daha büyük bir operasyonun habercisi
18:50 30 yılın ardından özgürlüğüne kavuşan Bakay’a kitlesel ziyaret
18:44 TJA ve DEM Parti'den Makbule Özer için tahliye çağrısı
18:31 ABD’den 86 sayfalık Türkiye raporu: Kürtler tehdit ve şiddete maruz kalıyor
18:01 Fırat Nehri kıyısında onlarca martı ölü bulundu: Nedeni siyanür mü?
17:54 Makbule Özer’in ailesine ziyaret
17:32 AP Üyesi Villumsen: Erdoğan zulmünün AB'de yeri yok
16:58 DEM Parti ve HDK: Özgür Basın diz çökmeyecek
16:51 Şenyaşar: Bana dava açan Erdoğan failleri neden tutuklamadı?
16:45 Gazetecilerin gözaltına alınmasına itiraz
15:58 AYM kararına rağmen çocuğuyla birlikte cezaevine konuldu
15:41 KNK: Erdoğan’ın yeni savaşı tüm Ortadoğu için bir tehdit
15:29 Gazetecilerin gözaltına alınmasına tepkiler sürüyor
14:47 Gazeteciler: Kürt medyası hiçbir zaman susmadı
14:45 Hatimoğulları'ndan 'Demokratik Anayasa' çağrısı
14:44 DİSK’in Taksim başvurusu reddedildi
14:21 Amed’de Makbule Özer protestosu
13:34 Gözaltındaki gazetecilere avukat kısıtlılığı
13:27 HDK, DBP ve DEM Parti: Özgür Basın’ın yanındayız
13:15 Saldırılara karşı Özgür Basın etrafında kenetlenme çağrısı
12:37 Abdullah Öcalan’ın avukatlarından görüşme başvurusu
12:22 Farqîn Belediyesi kayyımın taşınmaz devir kararlarını iptal etti
12:21 Amed’de 5 yılda 200’den fazla petrol arama-çıkarma sahası açıldı
12:20 Gözaltına alınan gazeteci sayısı arttı
11:50 Kadıköy'de yapılacak Ermeni Soykırımı anması yasaklandı
11:46 Özgür Basın'a dönük gözaltılara tepki yağdı
11:33 Stêrk ve Medya Haber: Halkımızın sesi soluğu olmayı sürdüreceğiz
11:21 Gazeteci Arslan: TV’lere saldırı savaş politikalarından bağımsız değildir
10:44 DFG ve MKG: Saldırılar Özgür Basını yıldıramaz
10:23 Gazeteci Özdemir: Savaş biraz daha uzar ama sonuç değişmez
10:09 Emine Şenyaşar'a ‘Erdoğan'a hakaretten’ dava
10:01 Kazaların eksik olmadığı yol onarılmıyor
09:32 Malezya'da askeri helikopterler çarpıştı: 10 ölü
09:27 Eylemdeki tutsağın annesi: Çözüm İmralı kapılarının açılmasıdır
09:10 Gazeteci Ahmet’ten 182 gündür haber yok
09:06 4 saatlik baskında teknik malzemelere el konuldu
09:04 Tutuklanan zihinsel engelli Gezer’in avukatı: Cezai ehliyeti yok
09:03 AKP'li vekillerin uçak biletleri kayyımdan
09:00 Tutsaklar ‘özgürlük’ eyleminde
09:00 Ermeni Soykırımı 109’uncu yılında
09:00 1 Mayıs’a çağrı: Özgürlük için Taksim Meydanı’na