RIHA/ DÊRSIM - Özgür Basın kurum ve çalışanlarına yönelik baskıların protesto edildiği açıklamada konuşan Gazeteci Ceylan Şahinli, "Hiçbir zaman biat etmedik, etmeyeceğiz. Kadrajımız her zaman hakikati çekmeye devam edecek” dedi.
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Riha il örgütleri, Özgür Basın çalışanı 9 kişinin gözaltına alınması ile Belçika'da Stêrk TV ve Medya Haber TV stüdyolarına yapılan baskınlara ilişkin açıklama yaptı.
Ahmet Bahçıvan İş Merkezi önünde yapılan açıklamaya, birçok kurum temsilcisi ile Özgür Basın çalışanları katıldı. “Özgür Basın susturulamaz” pankartının açıldığı açıklama metnini DEM Parti Riha İl Eşbaşkanı Sema Aişeoğlu okudu.
Gazetecilerin gözaltına alınması ve Sterk TV ile Medya Haber TV’nin stüdyolarına yönelik baskına tepki gösteren Aişeoğlu, “Demokrasi, insan hakları ve basın özgürlüğü alanlarında sözüm ona ilerici ve demokratik olarak lanse edilen Belçika ve diğer Avrupa ülkeleri, konu çıkarları olduğunda bu değerleri Türkiye ve diğer ülkelerle yapılan pazarlıklar sonucu kolayca yok sayabilmekte” dedi.
Aişeoğlu, “31 Mart’ta, secim sonuçları doğrultusunda, Türkiye halklarının sandıkta verdiği 'demokrasi, çözüm ve barış' mesajlarının doğru okunarak bu haksız ve hukuksuz saldırılara bir son verilmesi gerektiğini söylüyor ve gözaltına alınan 9 Özgür Basın çalışanının bir an önce serbest bırakılmasını talep ediyoruz” çağrısında bulundu.
‘KADRAJIMIZ HER ZAMAN HAKİKAT’
Açıklamada konuşan gazeteci Ceylan Şahinli, “Her gün yeni bir baskı ve gözaltıyla güne başlıyoruz. Gazetecilik yapan birçok arkadaşımız yargılanıyor. Haklarında dava açılıyor. Bu durum gazeteciliğin kriminalize edilmesidir. Her konuşmamızda gazeteciliği savunduğumuzu söylüyoruz. Ama biliyoruz ki, Kürt kimliğimizden dolayı sadece gazetecilik faaliyetlerimiz değil, attığımız her adım, dava konusu yapılabiliyor. Gelinen süreçte demokrasinin Türkiye’de geldiği durum içler acısı” diye tepki gösterdi.
‘BİAT ETMEYECEĞİZ’
Sadece gazetecilerin değil, toplumun da bir baskı altında olduğunu ifade eden Şahinli, “Türkiye bir kadın, çocuk ve işçi mezarlığına dönüşmüş durumda. Tıkanan sistemin sadece Türkiye’de değil, tüm dünya ülkelerinde de tıkandığını görüyoruz. Demokrasi kalesi denilen bazı Avrupa devletlerinin de bu savaşta nasıl anti demokratik bir yönde tavır aldığını görüyoruz. Gazetecililerin biat etmesinin istendiği bir dönemdeyiz. İktidar bizden yalan haberler yapmamızı istiyor, hakikate kafamızı çevirmemizi istiyor. Ancak biz kafamızı çevirmeyeceğiz. Biz kalemini aldığımız Özgür Basın geleneğinden geliyoruz. Hiçbir zaman biat etmedik, etmeyeceğiz. Kadrajımız her zaman hakikati çekmeye devam edecek” şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından açıklama “Baskılar bizi yıldıramaz” sloganı ve alkışlar ile son buldu.
DÊRSIM
Dêrsim'de gazeteciler, İstanbul ve Ankara’da ev baskınlarıyla gözaltına alınan gazeteciler için Seyid Rıza Meydanı‘nda açıklama yaptı. Açıklamayı okuyan gazeteci Hüseyin Yaşar Sezgin, Türkiye'de her gün basına yönelik operasyon yapıldığını söyledi. Sezgin, "Basına yönelik tüm operasyonlarda olduğu gibi soruşturma süreci avukatlardan ve basından gizlenerek yürütülmektedir. Türkiye'de gazetecilere yönelik baskıya Avrupa'nın da eş zamanlı olarak dahil olduğunu görüyoruz. Belçika'nın Brüksel kentinde Stêrk TV ve Medya Haber TV stüdyolarına da polis gece yarısı baskın yaptı. Bir kez daha ifade etmek isteriz ki gazetecilik suç değildir. Halkın haber alma hakkı engellenemez, Özgür Basın susturulamaz. Gazeteci arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmalıdır" dedi.