İSTANBUL - İktidarın sağlık alanındaki politikalar nedeniyle hekimlerin göçü sürerken, bu durum randevu krizinin de büyümesine neden oluyor. SES'ten Abuzer Arslan, "Bir ülkede adalet, hukuk ve barış olmazsa sağlıkçı da olmaz" dedi.
Devlet hastanelerinde randevu bulamama sorunu sürüyor. Hastalar, Merkezi Hekim Randevu Sistemi'nden (MHRS) randevu alamıyor. Bazı hastalar, randevu alabilmek için bir aya yakın bir süre bekleyebiliyor. Verilen randevular ise genelde birkaç haftayı bulabiliyor. İktidarın sağlık alanındaki politikaları nedeniyle doktorların ülkeyi terk etmesi ya da mesleği bırakması, söz konusu sorunun en büyük nedeni olarak gösteriliyor. Türk Tabipleri Birliği'ne (TTB) göre sadece 2023 yılının ilk 10 ayında ekonomik krizden kaynaklı yurtdışına giden uzman doktor sayısı 2 bin 541.
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Şişli Şubesi Denetleme Kurulu üyesi Abuzer Arslan. sağlık alanında yaşanan randevu sorununa dair konuştu.
SAĞLIKÇILAR NEDEN ÜLKEYİ TERK EDİYOR?
Sağlık alanında yaşanan sorunların AKP iktidarı sonrası arttığına dikkati çeken Arslan, randevu sorununun en çok çene cerrahı, cildiye, dahiliye, beyin cerrahı ve ortopedi gibi uzmanlık gerektiren alanlarda yaşandığını aktardı. Arslan, uzmanlık gerektiren alanlarda hekimlerin kolay yetişmediğini, bu alanlarda uzmanlaşan hekimlerin ise emeklerinin karşılığını alamadığını söyledi. Bu durumun hekimlerin yurtdışına gitmelerine neden olduğunu belirten Arslan, "Hekimlerin maaşlarına yüzde 100 yapılmasının bir önemi yok. Çünkü verilen paranın alım gücü yok. Hekimler hem özlük hem de ekonomik haklarından dolayı bu ülkeyi terk ediyor. Türkiye sağlık hizmetinde Kamboçya’nın gerisine düşmüş durumda. Sadece mesele bununla da sınırlı değil. Sağlıkçılar hastaların ve yöneticilerin psikolojik ve fiziki şiddetine maruz kalıyor. Bir ülkede adalet, hukuk ve barış olmazsa sağlık emekçisi de olmaz" diye konuştu.
‘DOKTORLAR DA RANDEVU BULAMIYOR’
Randevu krizinin önümüzdeki süreçte daha ağır sonuçlar doğurabileceği uyarısında bulunan Arslan, "Önümüzdeki yıllarda kimse randevu bulamayacak. Doktorlar bile kendine randevu bulamıyor. Maalesef bir hekim başına binlerce hasta düşüyor. Özellikle büyükşehirlerde randevu bulmak çok zor. 2010 yılında MHRS sistemini kurdular ve bununla övündüler. Fakat geldiğimiz aşamada bu sistem çökmüş durumda. Bu sorunun önü alınmaz ise hastalar çok ciddi sorunlar yaşayacak. Hastalar tedavi olmadan hastane kapılarında yaşamını yitirecek. Bu sağlıklı bir toplumu da ortadan kaldırmış olacak. Bu tehlikeyi gören bir sağlık sistemiyle hareket etmek gerekir” ifadelerini kullandı.
DOKTORSUZ HASTANELER!
Sağlık sisteminde hastaların “müşteri” sağlık emekçilerinin ise “köle” olarak görüldüğünü ifade eden Arslan, "İçinde hekimlerin olmadığı devasa hastanelerin yapılmasının bir önemi yok. Hastaneler artık bir fabrikaya dönüştü. Eskiden hastalar sabah kalkıp sıraya girerdi. Günün sonunda muayene olur evine giderdi. Şuan saatlerce, günlerce, aylarca randevu bulamıyorlar. Bunun sebebi hasta sayısı ve bu hasta sayısını karşılamayan hekim sayısıdır. Binalar yapıyoruz ama binaların içinde hekim yok” şeklinde konuştu.
Dünya genelinde hasta muayene süresinin en az 20 dakika olarak kabul edildiğini ancak Türkiye'de bu sürenin 5 dakikayı geçmediğini kaydeden Arslan, şöyle devam etti: "Bir doktor hastanın özgeçmişini dinler sonra tedavi ve tanı koyar. Bu işlem ancak 20 dakikada gerçekleşir. Türkiye’de bu işlem 5 dakikada yapıldığı için doktor hastayı iyi dinleyemeyip teşhisi koyamıyor. 20 dakikalık süreyi kullanmak isteyen bir doktor ise kapıda bekleyen hastalar tarafından şiddete uğruyor. Bunun çözümü Aile Sağlık Merkezleri'nin güçlendirilmelisidir. Şu anki durumda aile hekimlikleri eczanelere dönmüş durumda. Hastalara sadece reçete yazıp gönderiyorlar."