COLEMÊRG - İHD Colemêrg Şubesinin, kentteki uyuşturucu madde kullanımı ve artışına yönelik açıkladığı rapora göre, madde bağımlısı gençler ve mahalle sakinleri söz konusu maddelerin polisler tarafından verildiğini söyledi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Colemêrg Şubesi, kent genelinde “madde bağımlılığına yönelik gözlem” raporunu açıkladı. Rapora ilişkin Gever (Yüksekova) şubesinde basın açıklaması gerçekleştirildi. Açıklamaya Colemêrg Barosu, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Colemêrg Şubesi, İHD üye ve yöneticileri katıldı. Madde bağımlıları, kent sakinleri ve maddenin temin edilmesine yönelik iddialara ilişkin yapılan araştırmaların yer verildiği rapor, madde bağımlılığına etken olan faktörler ve biçimleri, kent saha çalışması, madde bağımlılığına karşı alınması gereken önlemler, madde bağımlılığının önlenmesine yönelik yapılacak çalışma, değerlendirme ve sonuç başlıklı 11 sayfa ve 5 başlıktan oluştu. Rapor, İHD şube üyesi Pınar Zengin tarafından açıklandı.
‘POLİSLER TEMİN EDİYOR’
Yapılan mülakatlarda özellikle madde kullanan bireylerin gelir düzeyinin düşük olduğu veya aileden orta gelirli kişiler olduğunun tespit edildiğini kaydeden Zengin, “Yaptığımız bir görüşmede mahalle sakini gözlemlerini ‘çoğu zaman gözlerimizle görüyoruz bu insanlara maddeleri emniyet biriminin içinde yer alan kişiler vermektedir. Bellerinde silahları ve ellerinde telsizleri olan kişiler sivil araçları ve arkada akrep tarzı araçları ile bu yerlere gelmekte onların omuzlarına dokunmakta, sohbet etmekte ve daha sonra ellerine vermektedir. Şimdi bu durumda burada açlıktan ekmek bulamayan bu insanlar bu kişiler tarafından beslenmektedir. Madde kullanan insanların ekonomik olarak gelirinin olmadığı durumlarda hırsızlığa kadar gittiğini ve hatta insan bile öldürebileceklerini bilmeyen yoktur” dedi.
‘MADDE BAĞIMLILARI DIŞARIDAN GETİRİLDİ’
Bölgede yapılan saha çalışmalarında dışarıdan başka merkezlerden getirilen madde bağımlılarının halkın içerisine karıştırılmasıyla yeni bir çevre oluşturulduğunu paylaşan Zengin, özellikle gece yapılan gözlemler sonucunda madde kullanıcıların meskenlerinde dışarıdan gelen ve herhangi bir mesleğe sahip olmayan kişilerin olduğunu söyledi. Zengin, şöyle devam etti: “Bu kişilerin Yüksekova’ya bilinçli olarak getirdiğini düşünen mahalle sakinleri yabancı kişilerin sayılarında artış olduğunu belirtmektedir. Oluşturulmaya çalışılan yeni bir sosyal çevrenin bilinçli bir politik zeminde hazırlandığı iddia edilmektedir. Değiştirilen sosyal çevre özellikle 2015’ten sonra hızlı bir şekilde yayılarak farklı bir sosyal alan (madde bağımlılığı, alkol kullanımı artışı) yaratmıştır.”
MADDE BAĞIMLILARI ANLATIYOR
Gever’de madde bağımlılığına yönelik yapılan saha çalışmalarında, İHD üyeleri ve gözlem komisyonu tarafından yapılan görüşmelerden bazılarını Zengin, şu şekilde aktardı:
“* Madde bağımlısı gencin (1) aktarımları: ‘Polisler gelip adamlarına verip gidiyorlar, ben polislerin dediklerini yapmadığım için beni dövüyorlar bendeki maddeyi alıp diğerlerine veriyorlar ve beni ifadeye götürüyorlar. Ya polislerin adamı olacaksın ya da farklı muameleyle karşılaşacaksın. Kendi adamlarına elini bile sürmüyor. Polislerin benim gibi madde bağımlısı gençlerden isteği git huzursuzluk çıkar çal, çırp, döv, milletin evini yak’
* Madde bağımlısı gencin (2) aktarımları: ‘Uyuşturucuyu 6 ay kullandım. Son iki aydır bir abimin desteği ile bıraktım. Hiçbir tedavi almadım. İnsanın kafasında bitirmesi gerekiyor. Uyuşturucu kullanımı gördüğünüzden daha fazla. Hiçbir şey göründüğü gibi değil abla. Uyuşturucuyu hiç beklemediğin insanlardan temine edebiliyorsun. Bir bakıyorsun en yakının bir bakıyorsun sana getiren ya da arkadaşların aldığı kişiler polis. Bu aralar uyuşturucuyu artık polisler de getirmeye korkuyor. Süleyman Soylu döneminde onun kendi çetesi vardı. Hepsinin amacı belliydi. Hepimizi burada zehirle öldürmek istiyorlardı. Yalandan yere bazen arkadaşları alıyorlardı emniyete haberlerde iki manşet atıyorlardı. Uyuşturucu operasyonu diye sonra herkesi 2 saat içinde serbest bırakıyorlardı. Süleyman Soylu elini ayağını çekti artık şimdi sınırlı sayıda polisler kaldı uyutturucu dağıtan. Şimdi burada kim nedir necidir anlayamıyorsun. Sana uyuşturucu veriyorlar ajan olmayı dayatıyorlar. Yapmadığın zamanda seni bir güzel dövüyorlar sonrasında da gözünün önünde başka arkadaşına uyuşturucu veriyor ve sen izlemek zorunda kalıyorsun. Tabi sadece polis dağıtmıyor onlara bulaşan bir sürü insan var. Bazen onlara veriyorlar onlar dağıtıyor bazen de kendileri gelip kontrol ediyorlar. Ben kurtardım kendimi darısı diğerlerinin başına’.
* Bölge halkıyla yapılan görüşmeler: ‘Bizim evimizin bahçesine bazen gelip oturuyorlar. Bizim gençlerimizdir, kovamıyoruz da. Hiçbir zararları yok. Bizlere zarar vermiyorlar ama kendilerine zarar veriyorlar. Üzülüyoruz tabi elimizden bir şey gelmiyor. Sorumlularını Allah’a havale ediyorum. Gerçi biz kim yapıyor çok iyi biliyoruz. Her gece buraya gelen ekipleri de görüyoruz. Onları görünce ‘Türk gençleri naber’ diye seslenenleri Allah’a havale ediyoruz. Çocuklarımızı bu hale getirenler onlar. Gençlerin yiyecek ekmeği yokken nereden bulsunlar bu zehri. Aklı olan biraz düşünür. Burada iş de yok. Nasıl oluyor da bunlar bu zehire para veriyorlar. Eskiden gençlerimiz partiye gider korkardık başlarına bir şey gelir, bir yerde katledilir diye şimdi partiye gitmesine karşı olduğumuz tüm gençler uyuşturucu bağımlısı oldu. Keşke partide kalsalardı. Onların da asıl amacı buydu. İstediklerini yapıyorlar’
‘HIZLI VE PLANLI BİR ÇALIŞMA BAŞLATILABİLİR’
Bahsi geçen kişilerce ortaya atılan iddialara yönelik devletin atacağı adımlar önemli olduğunu ifade eden Zengin, bölgede tarafsız platformlarca yürütülecek çalışmalarda madde taşıyıcı yapanların bulunması insanın yaşam hakkının sorumluluk ilkesi olduğunu söyledi. İnsanın yaşama hakkının ellerinden dolaylı bir şekilde alınması ise en büyük hak ihlali olduğunu dile getiren Zengin, “Bahsedilen bu iddiaların aydınlanması ve devletin bu noktada sorumluluğunu yerine getirmesi keyfi olarak ele alınmamalıdır. İlgili tüm mercilerin bu noktada hızlı ve planlı bir çalışma başlatılması gerekmektedir ”dedi.
‘SORUMLULUK TÜM MERCİLERDE’
Kurdistan’da yaşanan madde kullanımının sonlandırılması tüm mercilerin sorumluluğunun altında olduğuna dikkati çeken Zengin, “Halkın da birbirine kenetlenmesi ve gençlerin başta olmak üzere çocuklarının alanlarını değiştirecek ortamlar inşa etmeleri önemlidir. Bölgenin siyasi dinamiğini ve yetkili tüm STK’ların ve tabii devletin yetkili mercilerini yaşanan bu nekropolitik tutumlara karşı çalışmalar başlatmasını beklemekle; madde bağımlılığının önüne geçebilmek adına başta mesken edilen alanların hızla boşaltılması, madde kullanan kişilerin uzman kişilerce yapılacak saha çalışması ile belirlenmesi, tedavi edilmek üzere hastaların sevkinin yapılması ve kişileri takip etmesi, gençlerin alanlarını genişletecek iş imkanları oluşturması ve kültürel etkinliklerin arttırılması temel talebimizdir” ifadelerini kullandı.