İSTANBUL - Taksim’de yapılacak 1 Mayıs kutlamalarına çağrı yapan kadınlar, maruz kaldıkları sömürüye karşı taleplerini güçlü bir şekilde haykıracaklarını belirtti.
1 Mayıs İşçi Bayramı’nın İstanbul’da bu yıl ki kutlama adresi olan Taksim Meydanı için sendikalar, meslek odaları, siyasi partiler ve örgütlerin, çalışmaları ve çağrıları devam ediyor. Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM) Merkezi Yürütme Kurulu Üyesi Leyla Can ve Devrimci Yapı, İnşaat ve Yol İşçileri Sendikası (Dev Yapı-İş) Yönetim Kurulu üyesi Derya Ulu, derinleşen kadın yoksulluğu ve emek düşmanı politikalara karşı kadınları örgütlü bir şekilde 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlamaya çağırdı.
1 Mayıs’a işçiler, kadınlar, gençler olarak birlikte gidildiğini ifade eden SKM MYK üyesi Leyla Can, “İşçi katliamlarının arttığı, iş yerlerinde mobbingin cinsel saldırının arttığı, emeğin görünmez kılındığı, eşit işlerde çalışmamıza rağmen eşit ücret alamadığımız, yoksulluk krizinin arttığı, özelde de kadın yoksulluğunun derinleştiği bir süreç içerisinden geçiyoruz. Bu bakımdan da kadınların 1 Mayıs’ta alanlarda olmasını, eşit işe eşit ücret talebiyle, yoksulluğa emeğin sömürüsüne karşı alanlarda direnişi büyütmesini önemli buluyoruz” diye belirtti.
DİRENİŞİ BÜYÜTECEKLER
Bu yıl ki kutlamaların adresi olan Taksim Meydanı’nın yıllardır yasaklı olduğunu hatırlatan Can, “Bugün iş katliamlarının, yoksulluğun arttığı; kadınların hem bedeninin hem emeğinin sömürüldüğü bir süreç içerisinden geçiyoruz. Bugün bu büyüyen öfkenin Taksim’de somutlaştığını görüyoruz. Burada kadınlar olarak emeğimize ve bedenimize yönelik saldırılara karşı Taksim’de örgütlü bir direnişi büyütmeyi önemli buluyoruz” ifadelerini kullandı.
‘ÖRGÜTLÜ OLURSAK KAZANIRIZ'
SKM olarak Taksim başta olmak üzere her yerde alanlarda olma çağrısında bulunduklarını belirten Can sözlerine şöyle noktaladı: “Bugün bu derinleşen yoksulluğa, emeğimizin bedenimizin sömürülmesine, hayatlarımıza haklarımıza dönük saldırılara karşı kazanabileceğimiz şey örgütlenmek ve direnişi büyütmek. Bu şekilde özgürlüğümüzü ve hayatlarımızı kazanabileceğimizi düşünüyoruz. Beraber mücadele edersek, örgütlü olursak kazanacağımıza inanıyoruz.”
1 Mayıs’ın işçi sınıfı ve kadınların taleplerini ve yaşadığı baskıyı duyurabilmeleri açısından büyük bir öneme sahip olduğunu vurgulayan Dev Yapı-İş Yönetim Kurulu Üyesi Derya Ulu, “Dışarıda ve evde çalışan kadınlar açısından baktığınızda çok daha yoğun bir sömürü var. Hem işsizlik hem de çalışabilen kadınlar açısından da ücret eşitsizlikleri, mobbing, örgütsüz çalışma, taşeronlaştırma, esnek çalışmayla sosyal haklarına ve ekonomik haklarına sahip olamaması bir de bunun üzerine ev yaşantısı içerisinde toplumun biçtiği ailede bütün yükü kadının yüklenmesinden kaynaklı tamamen toplum dışına itilmiş oluyor kadın” diye ifade etti.
'KADINLAR DAHA FAZLA SÖMÜRÜLÜYOR'
Sendikal çalışma yürüttükleri inşaat iş kolunun iş cinayetleri ve eşitsizliklerin çok yoğun yaşandığı bir alan olduğunu belirten Ulu, “Siz şantiyelerde çalıştığınızda birincisi eşit ücret alabilme, şantiye koşullarında hijyene ulaşabilme, eğer bir anneyseniz çocuklarınızı bırakabileceğiniz kreşlere, çocuğa bakım sağlayabilecek olanaklara erişebilme şartlarınız çok düşük oluyor. Son dönemde özellikle genç kadınlar aktif olarak şantiye alanlarında tekniker, mimar, mühendis olarak yer alıyorlar. Kendilerinin ispatlıyorlar. Buna rağmen hak ettikleri ücretleri, eşit ücret alamıyorlar, uzun çalışma saatleri var, iş kazaları, iş cinayetleri çok yoğun. Kar hırsı daha belirgin. İş güvenliği açısından kullanılması gereken malzemelere patronun daha fazla kar edebilmesi için siz kalitesiz malzemeyle güvencesiz ortamda çalışmak zorunda kalıyorsunuz. Alabildiğine rekabet içine sokuluyorsunuz” diye konuştu.
1 MAYIS'A ÇAĞRI
Tüm iş kollarında çalışan kadınların kurumlarda, sendikalarda, odalarda örgütlenmesi gerektiğinin altını çizen Ulu, “Topyekun işçi haklarına aynı zamanda kadın haklarına yönelik saldırıya karşı tek başımıza duramayız bunun için örgütlü bir güç olmamız gerekiyor. Sendikalar bu sene Taksim’de 1 Mayıs’ı kutlama kararı aldı çünkü Taksim herkes gibi işçi sınıfının da hakkıdır, simgeseldir. Haklarımızı, taleplerimizi ifade edeceğimiz tek güç, örgütlü gücümüz. Sokaklardan, meydanlardan aldığımız güç. Ülkenin sahip olduğu bütün zenginlikler çok azınlık bir gruba aktarılırken biz işçi emekçiler ezilmeye mahkum ediliyoruz. Sadece karın tokluğuna çalışmaya, uzun çalışma koşullarına, örgütsüzlüğe mahkum ediliyoruz. Buna karşı bütün işçilerin birleşerek haklarını haykırabilecekleri 1 Mayıs Meydanı’na gelmeleri gerekiyor” diyerek 1 Mayıs’a katılma çağrısı yaptı.