İSTANBUL- Suruç Aileleri İnisiyatifi, Pîrsûs Katliamı’nın 105’inci ayında “33 Düş Yolcusu için adalet” taleplerini bir kez daha yenileyerek, 21 Mayıs’ta görülecek duruşmaya katılım çağrısı yaptı
Suruç Aileleri İnisiyatifi, Riha’nın Pirsûs (Suruç) ilçesinde bulunan Amara Kültür Merkezi’nde IŞİD'in bombalı saldırısı sonucu yaşamını yitiren 33 sosyalist genci katliamın 105'inci ayında Kadıköy’de bulunan Halitağa Caddesi’nde andı. Katliamda yaşamını yitirenlerin fotoğraflarının taşındığı eylemde, "Kalplerimiz adalet için atsın" pankartı açılarak, “Suruç için adalet herkes için adalet” sloganları atıldı.
'DAVANIN PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ'
Eylemde ilk olarak söz alan Suruç Aileleri İnisiyatifi'nden Emrah Topaloğlu, Pirsûs Katliamı’nın meydana geliş sürecini değindi. Katliamın faili Abdurrahman Alagöz'ün hakkında yakalanma kararı olmasına rağmen katliamdan birkaç gün öncesinde takıldığı GBT kontrolünde gözaltına alınmadığına dikkat çeken Topaloğlu, “Bu davanın peşini bırakmayacağız" dedi.
'ETKİN SORUŞTURMA YAPILMALI'
Ardından katliamda yaşamını yitiren 33 Düş Yolcusu’nun arkadaşlarından Adnan Özcan basın açıklamasını okudu. Pîrsus Katliamı’nın gerçekleştiği günden bu yana adalet mücadelesini sürdürdüklerini ifade eden Özcan, "Katliamı gerçekleştiren katil Abdurrahman Alagöz'e kimlerin yardım ettiğinin açığa çıkarılarak cezalandırılmasını istiyoruz. Katliamda ihmali bulunan kamu görevlilerinin tespit edilerek haklarında etkin bir soruşturma yapılmasını istiyoruz" dedi.
Mahkeme heyetinin, bugüne kadar ki taleplerinin hiçbirini kabul etmediğini ve davanın tek sanığı olan Yakup Şahin'e ceza vererek dosyayı kapatmayı amaçladığını vurgulayan Özcan, "Biz davanın bu şekilde kapatılmasına göz yummayacağız. Bütün failler ve onlara yardım edenler açığa çıkarılana kadar adalet mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz" dedi.
DURUŞMA ÖNCESİ TALEPLER SIRALANDI
Özcan, ayrıca firari sanıklar yönünden devam eden davanın bir sonraki duruşmasının 21 Mayıs günü Urfa 5’nci Ağır Ceza Mahkemesinde görüleceğini bilgisini paylaşarak duruşma öncesi talepleri şöyle sıraladı:
* Davada firari olarak aranan Deniz Büyükçelebi ve İlhami Bali'nin, Suriye'de Türkiye'nin hakimiyetinde bulunan bir kampta kaldığı iddia ediliyor. Bu iddianın araştırılarak sanıkların Türkiye'ye getirilmesini ve cezalandırılmasını istiyoruz.
* Katliamda kullanılan bombaları temin ettiği için tutuklanan Süleyman El Aggal dosyaya sanık olarak getirilsin.
* Firari sanık İlhami Bali'nin kırmızı bültenle arandığı sırada Konya Devlet Hastanesinde tedavi olduğuna dair belgeler ortaya çıktı. Bu belgeleri mahkemeden gizleyen sağlık çalışanları ve sağlık bakanlığı hakkında soruşturma başlatılsın.
* Katliam günü olay yerinin fotoğraflarını çekerken yakalanan Abdullah Ömer Arslan'ın kullandığı motorun sahibi olan Fadile Uyanık son duruşmada çelişkili ifadeler vererek motorun kendi adına olmadığını iddia etmişti. Resmi belgelerle yalanlanan bu durum hakkında işlem başlatılsın ve Fadile Uyanık mahkemeye yalan beyan vermek suçundan cezalandırılsın."
Sıralanan taleplerin ardından, Pîrsus Katliamı’nda yaşamını yitirenlerin isimleri sayılarak, "Yaşıyor" denildi.