KARADENİZ – Yoksulluk, hayat pahalılığı, çay ve fındık politikaları nedeniyle AKP’nin 'kalesi' olarak gördüğü Karadeniz kentlerindeki oy desteği ciddi oranda geriledi. Siyasi parti temsilcileri, sosyalist solun iyi bu gerilemeyi iyi değerlendirmesi durumunda bölgede büyük bir değişim yaşanacağı görüşünde.
Üzerinden bir haftayı aşkın zaman geçen yerel seçimlerde sandıklardan çıkan sonuçlar konuşulmaya devam ediyor. Kimi kentlerde sonuçlara yönelik itirazlar devam ederken, birçok kentte ise kazanan adaylara mazbataları verilmemiş durumda.
AKP-MHP iktidarının büyük bir yenilgi ile çıktığı seçimler, muhalefet güçlerine yeni imkânlar sundu. İktidara geldiği 2002 yılından bu yana AKP'nin en çok oy aldığı ve adeta 'kalesi' olarak görülen Karadeniz kentleri de değişimin görüldüğü merkezlerden oldu. Bölgede iktidara olan destek ciddi anlamda düşerken, birçok il ve ilçe el değiştirdi.
2023 genel seçimlerinde başlayan oy düşüşü 2024 yerel seçimlerinde de devam etti. Genel seçimlerde AKP'nin yıllardır 3 vekili de kazandığı Rize'de, ilk kez vekillik kaybedilirken, yerel seçimlerde de AKP'li 2 belediye CHP'ye geçti. Kent merkezinde yüzde 70'i aşan destek ise yüzde 54'e geriledi.
Yine Artvin, Trabzon, Ordu gibi kentlerde de AKP'li kimi ilçe belediyeleri diğer partilerin eline geçerken, Giresun, Zonguldak, Kastamonu, Bartın, Zonguldak ve Amasya'da kent merkezleri ve ilçelerde 2019'da kazanan AKP ve MHP bu kez kaybetti. Karadeniz sahil hattında bulunan kentlerin tamamını kaybeden iktidar ve ittifak ortağı, büyükşehirler Trabzon, Ordu ve Samsun'da da merkez ilçeleri kaybetti.
İktidarın Karadeniz'de yaşadığı bu yenilgiyi bölgedeki siyasi parti temsilcileri ile konuştuk.
DÜŞÜŞ BEKLENENDEN FAZLA
Samsun'da yaşayan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Parti Meclisi Üyesi Fatma Çelik, AKP'nin yaşadığı düşüşün beklentilerinden daha yüksek olduğunu söyledi. Bu kadar bir düşüşü kimsenin beklemediğini belirten Çelik, "Fakat burada zihniyet değişiminden bahsetmek mümkün değil. Yoksulluğun artması, ekonomik sorunlar, kimi çevrelerde yaşamsal alana müdahale ile ilgili sorunlar bu sonucu yarattı. Yaşanan bu durumun çay ve fındık politikalarıyla da ilgisi var. Bu ürünler üreticinin elinde kalıyor. Yine Amasya'da soğan, Samsun'da tütün üretiminde çiftçinin yaşadığı yoksulluk hali var. Ürettikleri ürünleri satamıyorlar ya da çok ucuza satmak zorunda kalıyorlar. Bununda karşılığı var" dedi.
'DEM PARTİ GÜÇLENMELİ'
Ancak tamamen karamsar bir tablo çizilmemesi de gerektiğini vurgulayan Çelik, "Bizim açımızdan bir kazanım olmasa da CHP lehine bir kazanım var. Kentlerde bir refah artışı ve rahatlık olabilir. Ama esas olarak işçi sınıfı, kadınların lehine neler olacak bunu uzun vadede hep beraber göreceğiz. Sosyal demokrat belediyecilik olacak mı bilemiyoruz. Geçmişte de CHP'nin aldığı belediyeler oldu. Ama AKP belediyesinden işleyiş olarak bir farkı yoktu. Oluşan tepkinin istediğimiz düzeye gelmesi için ise DEM Parti'nin bölgede güçlenmesi lazım. DEM Parti en çok Karadeniz halklarına lazım. Ancak hem devletin özel çabası hem de partinin iddia kaybıyla ilgili yaşanan bir sonuç var. Karadeniz'de karşılık bulabilecek en önemli hareketler kadın ve ekoloji hareketi. Özellikle Karadeniz'in doğusunda yaşamsal olarak kendini hissettiren bir ekolojik yıkım var. Yine bölgede metropol kentleri gibi kadın hareketi görünür olmasa da ciddi bir kadın isyanı var" diye belirtti.
ÇAY POLİTİKASININ ETKİSİ
Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Rize Fındıklı Temsilcisi Turgay Köse de AKP'nin güçlü olduğu il ve ilçelerde kaybettiğine dikkat çekti.
Genel ve yerel seçim dinamiklerinin farklılığına değinen Köse, şunları söyledi: "Ama ülkedeki ekonomik kriz, hayat pahalılığı ve emeklilerin durumu tabi ki Karadeniz'e de yansıdı. Çıkan sonuçların başlıca sonuçlarından ilki bu. İkincisi, artık insanlarda bir bezginlik var. Karadeniz AKP'nin kalesi olarak görünse insanlar 'yeter artık' diyor. Ne olursa olsun bir değişiklik olsun mantığı ile hareket edildi. Yine geçmiş dönemlerdeki çayda uygulanan kota, kontenjan pratikleri, alımlardaki yanlışlıkların etkisi oldu. Bu yüzden AKP ya kaybetti ya da kazandığı yerlerde geriledi. Yüzde 75 olan oyu yüzde 50'lere kadar düştü. Bu da AKP'nin son dönemdeki gerilemesinin yansıması oldu."
Köse, bu gerilemenin ileride devam edebilmesinin ise muhalefet güçlerinin performansına bağlı olduğunun altını çizdi. Köse, "Her ne kadar burjuva muhalefet seçimleri almış olsa da, buralardaki etki tüm sola yansıyabilir. Eğer sosyal belediyecilik örneği gösterilirse, bu durum genel seçimlere de yansır. Ama orada iyi bir performans sağlanamaz, diğer muhalefet dinamikleriyle gerektiği temas kurulmazsa, değişim olmayacağını düşünüyorum" diye konuştu.
EKOLOJİK TALAN TEPKİSİ
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Trabzon Büyükşehir Belediyesi Adayı Süleyman Hacıbektaşoğlu ise yoksulluk ve hayat pahalılığının etkilediği yerel seçimlerde, AKP'nin gerileyişinin sol güçlere yansıtılamadığını dile getirdi.
Oyların daha çok AKP benzeri partilere kaydığını sözlerine ekleyen Hacıbektaşoğlu, CHP'nin de önemli bir başarı kazandığını kaydetti. Çay ve fındık politikalarının 'keskin AKPci' anlayışı bir kenara attığını söyleyen Hacıbektaşoğlu, "Yine bölgedeki ekolojik talan ve doğaya saldırılar AKP'nin teşkilatlarına olan tepkiyi arttırdı. Projelerin halka verdiği zararlar karşılık bulmuş oldu. Asıl sıkıntı tepkinin sola kaymasının sınırlı kalması oldu. Fakat geleceğe dair bir umudumuz var" dedi.
'SOLDAN YANA UMUT VAR'
Solun Karadeniz'de kendisini CHP'de somutlaştırdığı görüşündeki Hacıbektaşoğlu, "Sol Parti, TİP, TKP, DEM Parti gibi partiler genel seçimlerde aldığı oyları yerel seçimlerde alamadı. Ama kendisini burada ifade edenler CHP'ye yöneldi. Solun yeniden dönüşü için sosyal demokrat belediyeciliğin gelişmesi gerekiyor. Mesela Fındıklı Belediyesi örneklerinin artması gerekiyor. Karadeniz insanı kendilerine dokunulmasını, dertlerinin dinlenilmesini ve özne olmayı istiyor. Bunun yapılması durumunda bölgede sola bakış değişebilir ve sola alan açabilir" diye konuştu.
MA / Tolga Güney