AMED – Amed Baro Başkanı Nahit Eren, belediye eşbaşkanı seçilen Abdullah Zeydan’ın memnu haklarının iadesi kararının “önceden hazırlanmış bir senaryo” doğrultusunda geri alındığını söyledi. Eren, bu hukuksuzluğa ilk müdahale etmesi gereken siyasi partilerin başında ise CHP'nin geldiğini ifade etti.
Wan halkının yüzde 55 oranında desteğiyle Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı seçilen Abdullah Zeydan’ın daha önce teslim edilen memnu haklarının seçimlerden iki gün önce Adalet Bakanlığı’nın itirazı ile geri alınarak, mazbatanın sandıktan ikinci parti çıkan AKP’li Abdulahat Arvas verilmesiyle halk iradesine yönelik yapılan darbeye yönelik hemen her kesimden itirazlar var.
Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nin tepkilere yol açan kararını değerlendiren Amed Baro Başkanı Nahit Eren, yaşanan süreç için “seçim öncesinden planlanan ve seçim gününü bekleyen bir müdahale” ifadelerini kullandı.
‘BU KEZ FARKLI BİR MÜDAHALE İLE KARŞILAŞTIK’
Daha önce kayyım atanarak insanların seçme hakkına, seçilenin ise seçilme ve seçme hakkına müdahale edildiğini dile getiren Eren, seçme ve seçilme hakkına bu kez farklı bir müdahale ile karşılaştıklarını ifade etti. Eren, “Bu defa yargı eliyle olan bir müdahale tarzıyla karşı karşıyayız. Bu hukuksuz bir karardır” dedi.
‘KESİNLEŞEN KARARI MAHKEME NASIL KALDIRIYOR’
Mahkemenin daha önce memnu hakların iadesine dair verdiği kararın Yargıtay’a taşınmaması nedeniyle kararın kesinleştiğini söyleyen Eren, mahkemenin aldığı ikinci kararın yine temyiz yolu açık olan bir karar olduğuna işaret ederek, “Abdullah Zeydan bir yıl önce memnu haklarını iade kararı alıyor. Aynı mahkeme karar veriyor, gerekçeli bir şekilde karar çıkıyor, kesinleşiyor. Ama ne hikmetse bir yıl sonra Adalet Bakanlığı’nın istemi üzerine Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı seçimlerden önceki son iş gününün son saatlerinde aynı mahkemeye müracaatta bulunuyor. Bütün siyasi saikleri bir tarafa bırakalım, plan ve programı bir tarafa bırakalım, iyi de kesinleşmiş bir kararı mahkeme nasıl geri alabilir?” diye sordu.
‘YARGITAY DENETİMİNDEN GEÇMEDEN KALDIRAMAZ’
Usulsüz bir kesinleşme varsa kaldırabileceğini ancak yeni bir karar ihsas edilemeyeceğinin altını çizen Eren, şunları söyledi: “Eğer Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazı varsa Yargıtay’a gönderir. Ama seçimden önceki iş gününde bütün mahkeme heyeti yeniden bir karar için bir araya geliyor, iki saat içerisinde bir karar veriliyor. Karar hemen sisteme işleniyor ve Sayın Zeydan’ın adli sicil kaydına da işleniyor. Bu neye işaret? Birileri bu çalışma üzerinden Zeydan’ın başkanlığına müdahale etmeye çalışıyor. Biz buradan bir kez daha çağrıda bulunuyoruz, bu yaşanan süreç tamamen hukuksuz. Bir mahkeme kendi kararını yargı denetimi yani kanun yolu dediğimiz Yargıtay denetiminden geçmeden kaldıramaz. Çünkü kararın içerisinde kararın Yargıtay denetimine tabii olduğu belirtiliyor.”
‘PLANLI BİR SENARYO’
Tüm yaşananların “önceden hazırlanan bir senaryo”nun devreye girdiğinin göstergesi olduğunu söyleyen Eren, AKP’li Abdulahat Arvas’ın avukatı tarafından secimin hemen ertesi günü yaptığı başvuruya işaret etti.
Eren, “Wan’da yapılan itiraz, konuya vâkıf olanlar tarafından yapılmış bir itirazdır. Yani birbirinden haberdar, planlı bir durum var. İtirazın içeriğine de baktığınız zaman Wan halkının iradesine bir müdahale girişimi var. Van İl Seçim Kurulu’nun bu itirazları hukuki olarak reddetmesi gerekiyor” diye konuştu.
‘BUNA İZİN VERMEMEMİZ LAZIM’
Baro Başkanı Eren, yaşanan durumun sıradanlaşmasına izin verilmemesi gerektiği uyarısında da bulundu. Eren, “Bölge iki seçim dönemidir maalesef kayyımlarla yönetiliyor, bir şekilde seçmenlerin sandığa giderek seçtiği kişiler kentleri yönetemiyor, ama bu şekilde ülke demokrasisini az da işleyen demokrasiye ciddi bir müdahale. Hep şunu söyleriz, seçme-seçilme hakkı, yani sandıkla gelenin sandıkla bırakması... Maalesef Türkiye’de son yıllarda genel anlamda hukuksuzluklar, siyasi alandaki bu tür müdahaleler artık sıradanlaşıyor. Bunların sıradanlaşmasına izin vermememiz lazım. Yargının buna asla alet olmaması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
‘HERKESİN BU HUKUKSUZLUĞA SES ÇIKARMASI GEREKİR’
Herkesi yaşanan hukuksuzluğa ses çıkarmaya davet eden Eren, “Öncelikle iktidar partisine bir çağrım var, ana muhalefet partisine bir çağrım var, son seçimlerde başarı elde eden partilere çağrım var. Bu ve benzeri müdahalelere öncelikle kendileri bir tutum alması gerekiyor. Evet, bugün CHP son seçimde ciddi bir oy alarak, birçok kentte belediye başkanlığını kazandı. Bu duruma ilk müdahale etmesi gereken siyasi partilerin başında CHP geliyor. Çünkü eğer bugün bu hukuksuzluklara ses çıkartmazsa ülkede bu hukuksuzlukların yaygınlaşmasına sebep oluruz. Bu anlamda herkesin kendisini ülkede politik alanda bulunan herkesin bu hukuksuzluğa ses çıkartması gerekiyor” dedi.