HABER MERKEZİ - Tahliye edildikten sonra işkence edildiği anların görüntüsü ailesine gönderilen Qamişlolu Ali Veli’nin annesi, "Oğlumu aç, susuz bırakıp, işkence etmişler. Ondan haber alamıyoruz" dedi.
Erzincan L Tipi Kapalı Cezaevi’nden 12 Mart’ta tahliye edilen mülteci Ali Veli (17), cezaevi çıkışında sınır dışı edilmek üzere Geri Gönderme Merkezi’ne (GGM) götürüleceği gerekçesiyle jandarmaya teslim edildi. Ancak Ali Veli’nin GGM’ye götürülüp, götürülmediği bilinmezken, Kuzey ve Doğu Suriye kenti Qamişlo’da yaşayan ailesine işkence görüntüleri gönderildi. Nezarethane gibi bir mekanda Ali Veli’ye işkence yapan kimliği belirsiz şahıslar Ali Veli’nin babasının kendilerine teslim olmasını, aksi durumda Ali Veli ve ailesinin diğer fertlerini öldürecekleri tehditlerinde bulundu.
KARDEŞİNİN HASTALIĞI İÇİN AVRUPA’YA GİTMEK İSTİYORDU
Hawar Haber Ajansı’na (ANHA) konuşan Ali Veli’nin annesi Necma Mûsa, oğlunun geçen yıl Avrupa’ya geçmek için Türkiye’ye gittiğini ve orada MİT özel elemanları tarafından yakalandığını belirterek, şunları dile getirdi; “İki erkek bir de kız çocuğumuz var. Kızım ağır otizm hastasıdır. Suriye’de bu hastalığın tedavisi yok. Oğlum kız kardeşinin tedavisi için, ‘Avrupa’ya gidip çalışacağım’, dedi. Bunun için Türkiye üzeri Almanya’ya geçecek ve uzman doktorlarla irtibat kurup kardeşinin hastalığı için tedavi yöntemleri arayacaktı. Bu temelde Mêrdîn’in Qoser ilçesinde bulunan bazı akrabalarımızın yardımı ile Türkiye’ye geçti. Qoser’den İstanbul’a gidecek olan otobüse bindiğinde Türk devleti askerleri tarafından yakalandı” dedi.
‘17 YAŞINA YENİ BASMIŞTI’
Oğlunun gerekçe gösterilmeden tutuklandığını belirten anne Necma Mûsa; “Yakalandığını öğrendiğimizde bir avukat tuttuk. Oğlumun neden tutuklu olduğunu öğrenmeye çalıştık ama bize geçerli bir neden bile sunmadılar. Oğlum yeni 17 yaşına girdi ve MİT nedensiz yere oğlumu yakaladı, işkencelerden geçirdi, aç ve susuz bıraktı. 4 kez mahkemeye çıktı. Elî 6 ay Mardin Cezaevi’nde 3 ay da Erzurum Cezaevi’nde tutuklu kaldı. 4. duruşması 12 Mart 2024 tarihinde oldu ve avukatı ile konuştuğumuzda Elî’nin serbest bırakıldığını söyledi” diye belirtti.
ANNE: İŞKENCE EDİLMİŞ FOTOĞRAFINI GÖNDERDİLER
Geçen 9 ay süre zarfında oğlu ile konuşmadıklarına dikkat çeken Necma Mûsa, 13 Mart 2024 tarihinde oğlunun telefon ile kendisini aradığını ve başına dayatılan bir tabancanın olduğunu söylediğini belirterek, “Oğlum beni aradı ve ‘anne, başıma dayatılan bir tabanca var, elim kelepçelenmiş durumda’ dedi. MİT elemanları bana oğlumun bir fotoğrafını gönderdiler. Oğlumun fotoğrafını bile tanımada güçlük çektim, işkenceden tanınmıyordu, çok zayıflamıştı. Oğlumu öyle gördükten sonra o günden beri yemek bile yiyemiyorum. Elî’me işkence yapmışlardı. Bu düşünceler aklımdan çıkmıyor” şeklinde konuştu.
‘BİR HAFTA MÜHLET VERDİLER’
Necma Mûsa, oğullarını kaçıran kişiler tarafından ölümle tehdit edildiklerini ifade ederek, “Beni tekrar aradılar ve bu defa eşim Hisên’i sordular. Benim ile konuşan kişi Türk’tü. Yanında başka biri daha vardı ve Kürtçe tercümanlık yapıyordu. Oğlumu öldüreceğini söyledi. Ben de oğlumun hiçbir suçu yok, kız kardeşinin tedavisi için yola çıktı, dedim. MİT elemanı eşini öldüreceğiz, oğlunu öldüreceğiz, ailenin hepsini öldüreceğiz, kapınızın önündeki arabayı patlatacağız’ dedi. Ben de, oğlumu Allah’a emanet ettim, dedim. Ben öyle söyledikten sonra MİT elemanı yine tehditler savurarak, size 1 hafta mühlet, eşin 1 hafta içinde bu numarayı arayacak, bizimle konuşacak ve bize bilgi verecek, diye bize ajanlık dayattı. Ben de biz bir şey bilmiyoruz, size de söyleyebilecek bir şeyimiz yok, dedim” ifadelerini kullandı.
‘TEHDİTDEN SONRA OĞLUMDAN HABER ALAMADIM’
Necma Elî, ailelerine yönelik yapılan tehditlerden sonra oğlundan haber almadığını belirterek, “Ben bir anneyim, çocuklarım var, kızım hasta ve ben ondan sorumluyum. Oğlumun; ‘ben açım, susuzum, elim kelepçeli’ diye kısık sesi geliyordu. Şu ana kadar da oğlumdan hiçbir haber alamadım. Oğlum adını bilmediğimiz bir kampta esir tutuluyor, başka bir haberim yok” ifadelerini kullandı.
Necma Mûsa, tüm ailelere seslenerek, “Beni dinleyen herkese çağrımdır; biz oğlumuzu dışarıya göndererek yanlış yaptık, siz yapmayın, toprağınızdan uzaklaşmayın ve çocuklarınıza sahip çıkın” çağrısında bulundu.
BABA: HALKIMIZA DÜŞMAN OLAMAYIZ
Veli’nin babası Hisên Welî, “Oğlum bırakıldığında biz de kanunlara göre hareket etmek istedik ve Rojava’ya getirmek istedik. Daha sonra avukatı bizimle konuştu, jandarmaların onu götürdüklerini ve kampa vereceklerini söyledi. Daha sonra ailem aranarak tehditler savruldu. Bunu yapanlar ve söyleyenler MİT’e bağlı olduklarını söylemişlerdi” dedi.
Baba Hisên Welî, tehditlere boyun eğmeyeceklerini ifade ederek, “Bu özel savaş yöntemleri ile bizi denetim altına almak istiyorlar, her dediklerini yapmamızı istiyorlar. Ama biz bunu kabul edemeyiz. Halkımızın, komşularımızın düşmanı olamayız. Bu toplumun ahlakına aykırı bir durum. Bizi oğlumuz ile tehdit ediyorlar, yaklaşık 1 yıldır onların ellerinde. Bu topraktaki her çocuk bizim çocuğumuzdur. Bu kadar şehit kanından ve Rojava devriminden sonra kalkıp irademizi MİT’e teslim etmeyiz” şeklinde konuştu.