İZMİR - Türkiye'nin kullandığı SİHA'lara karşı savunma sisteminin geliştirilmesinin hava üstünlüğünü tersine çevirebileceğini söyleyen emekli savaş pilotu Bahadır Altan, sınır güvenliğinin silahlarla değil, barışla mümkün olabileceğini vurguladı.
Türkiye'nin Federe Kürdistan bölgesindeki Zap, Metîna ve Avaşîn bölgelerine yönelik saldırıları 17 Nisan 2022'den bu yana sürüyor. Türkiye, söz konusu saldırılarda kullandığı silahların başında Silahlı İnsansız Hava Araçları (SİHA) geliyor. Ancak Halk Savunma Merkezi (HSM) Karargah Komutanlığı'ndan 20 Mart'ta SİHA'lara ilişkin dikkat çekici bir açıklama yapıldı. Açıklamada, “SİHA'ları etkisizleştirme imkanı yakalanmıştır" denilerek, 13 Şubat-20 Mart arasında 15 adet SİHA'nın düşürüldüğü belirtildi.
'HAVA ÜSTÜNLÜĞÜNÜ TERSİNE ÇEVİREBİLİR'
Konuyu değerlendiren emekli savaş pilotu Bahadır Altan, savunma sisteminin geliştirilmesinin taraflar arasında hava üstünlüğünü tersine çevirebileceğini söyledi. Altan, hava savunmasının önemine işaret ederek, "SİHA kullanıyorsanız, bir piyade tüfeği bile işin rengini değiştirir. Sizin uçuracağınız uçağın menzili, atacağınız füzenin menzili buna göre değişmek zorunda kalır. Ama şunu unutmamak lazım savaş dipsiz bir kuyudur ve kazananı olmaz. Bu sefer bir taraf hava savunma sistemi ile donanıyor, siz buna karşı tedbirler üretmek durumunda kalırsınız. Ya da satın alırsınız. Şimdi TSK, o savunma sistemini bertaraf edecek silahlar satın alacak veya üretecek. Sonra onlara karşı başka bir sistem geliştirilecek. Bu, sonu ve galibinin olmayacağı bir savaş zaten" dedi.
'ABD VİETNAM'DA TUTUNABİLDİ Mİ?'
Batıda yaşayan insanların savaşın galibinin olmayacağını görmesi gerektiğini ifade eden Altan, "Mesela dünyanın en büyük ordusuna sahip olan ABD, yığınak yaparak Vietnam'da tutunabildi mi? Çünkü o toprakların bir sahibi var. Buradan çıkarılacak asıl sonuç; Vietnam savaşını sadece direniş durdurmadı. ABD'de savaşa karşı bir mücadele yürütüldü. Savaşı asıl durduran barış isteyen Amerikalıların iradesiydi. Türkiye'de de bu savaşın bütün olumsuzlukların temelini teşkil ettiğinin kavranması gerekiyor. Batıdaki insanların bu savaşın sonucunda kendilerinin de zarar gördüğünü, ekonomik sıkıntılar dahil olmak üzere sorunların savaştan kaynaklandığını görmesi lazım. Maalesef muhalefet bunu yapmıyor. Her konuda iktidarı eleştirip, yanlışlarını söyleyen muhalefet, sanki bir tek bu konuda doğru yapıyormuş gibi güvenlikçi, savaşçı, yayılmacı politikaların arkasında duruyor. Oraya atılan bombaların üstüne ismini yazan CHP'li belediye başkanlarından tutun operasyonları 'başarı' olarak nitelendirip, alkışlayanların payı var. Bunlar savaşı besliyor. O yüzden bu ülkede ekonomik sıkıntıların bitmesini istiyorsak batıdaki insana barış isteğinin ne kadar gerekli olduğunu anlatmamız lazım" diye belirtti.
'HİÇBİR SAVAŞ SONZUSA KADAR SÜRMEZ'
Hiçbir savaşın sonsuza kadar sürmediğinin altını çizen Altan, savaşların uzamasının sadece acıları arttırdığını söyledi. Eninde sonunda barışın olacağını vurgulayan Altan, "Savaştığın insanla barış imzalamak zorundasın. Koşullarını o anki konjektür belirler ama barışa ihtiyaç olduğu çok net. Bir 40 yıl daha bu acıyı çekebiliriz. Torunlarımız, çocuklarımız bu acıları çekebilir. Neden bu kadar zaman kaybedelim ve ülke bu kadar kaynağını savaşa harcasın? Barış mümkün. Orada yaşayan milyonlar var ve seninle aynı fikirde değiller. Ama seninle barış yapmak istiyorlar. Orada var olmak isteyen bir halk var. Oralar bizim topraklarımız değil. Türkiye de 'Kimsenin bir karış toprağında gözümüz yok' diyor. O zaman niye orada asker bulunduruluyor? Artık batıdaki insanın bunu görüp iktidarın bu propagandasına kanmaması ve barış yönünde iradesini ortaya koyması lazım" ifadelerini kullandı.
'SINIR GÜVENLİĞİ BARIŞLA OLUR'
Seçimden sonra yeni bir saldırı hazırlığı yapıldığına dikkati çeken Altan, şöyle devam etti: "Hiçbir sınır, eğer ardında barış imzalanan dost bir ülke yoksa güvenli değildir. Daha önce 20 kilometre olan güvenli alanı 70 kilometreye çıkardılar. 170 kilometreye de çıkarsanız o sınırı korumak gibi bir probleminiz var. Oysa güvenli sınır, sınırın ötesindekiyle kurduğunuz barıştır. Ne silahlar ne radarlar ne F-16'lar güvenliği sağlamaya yetmez. İsrail'in Gazze'de yaptığı gibi karşısında savunma gücü yok diye vahşi bir bombardımanla hangi sınırı güvenli kılabilirsiniz? O toprakların bir sahibi var" diye konuştu.
MA / Tolga Güney