HABER MERKEZİ - PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü talebiyle tutulan Adalet Nöbeti eylemlerine katılanlar, tecrit politikası son buluncaya kadar mücadelelerine devam edeceklerini dile getirdi.
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü ve Kürt sorunun demokratik çözümü için başlatılan Adalet Nöbeti eylemleri, ziyaretlerle sürüyor.
İSTANBUL
Marmara Tutuklu ve Hükümlü Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (MATUHAY-DER) öncülüğünde başlatılan Adalet Nöbeti, DEM Parti Sultangazi İlçe binasında 103’üncü gününde devam etti. Tutsak yakınlarının "Tecrîd sûcê mirovahiyê ye" yazılı beyaz önlükler giydiği eylemde, salona, Türkçe ve Kürtçe "Adalet için tecridi kıralım, toplumsal barış için zindanlara ses olalım" , “ Yüreği zafer ve ateş tutkusuyla yananlar bizimle yürüyebilirler” pankartı asılarak sık sık “ Bijî berxwedana zindana”, “ Bê serok jiyan nabe” , “Bijî serok Apo” sloganları attı.
Adalet Nöbetinde kitlesel ziyaretler sürerken destek ziyaretinde bulunan DEM Parti Esenler ve Bakırköy ilçe yöneticilerinin yanı sıra Anadolu Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (ANYAKAYDER) destek ziyaretlerinde bulundu.
‘ALANLARDA OLACAĞIZ’
Eylemde, destek ve dayanışma ziyaretine gelenler ile nöbet tutan tutsak yakınları, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki mutlak tecrit kırılana kadar alanlarda olacaklarını ve mevcut eylemi sonuna kadar sürdüreceklerini belirtti.
‘TOPLUM NEFES ALSIN’
Adalet Nöbetinde kısa bir konuşma yapan DEM Parti Esenler İlçe Eşbaşkanı Yıldız Eren, tecride değinerek tüm toplumun uyanması gerektiğini ve tecridin kalkarak tüm toplumların nefes almasını talep etti. Eren, “Adalet Nöbetindeki annelerin mücadelesini yürekten kutluyorum ve bir an önce mücadelelerin karşılık bulmasını diliyorum. 100’üncü gününü geçen bir adalet nöbeti var ve bu mücadele bu kadar basit bir mücadele değil. Tüm kesimlerin ve kuruluşların bu var olan mücadeleyi görmesi ve desteklemesi lazım. Toplum üzerindeki tecridin kırılması ve tüm halkların nefes almasını istiyoruz” diye konuştu.
AMED
Tutuklu Aileleri ile Yardımlaşma Derneği (TUAY-DER) öncülüğünde başlatılan Adalet Nöbeti, 110’uncu gününde devam etti. Demokratik Bölgeler Parti (DBP) Rezan (Bağlar) İlçe Örgütü binasında devam eden nöbeti, Avrupa Sol-Sosyalist örgütlü enternasyonal gençler ve Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) üyeleri ziyaret etti. Sosyalist gençler annelere, mücadelelerini sahiplendiklerini, seslerini duyurmak için ellerinden geleni yaptıklarını ve yapacaklarını dile getirdiler. Nöbet, gençlerin ve annelerin attığı “Be Serok jiyan nabe” ve “Bijî berxwedana zindana” sloganlarıyla sona erdi.
ÊLİH
Êlih’teki Adalet Nöbeti de 52’nci gününde DBP İl Örgütü binasında sürdü. Adalet Nöbetini, Özgür Kadın Hareketi (Tevgere Jinên Azad -TJA), DBP, DEM Parti İl ve ilçe örgütlerinin yanı sıra çok sayıda kişi ziyaret etti.
Nöbet boyunca “Jin jiyan azadî”, “Bijî berxwedana zîndanan”, “Bê Serok jiyan nabe” ve “Direne direne kazanacağız” sloganları atıldı. Nöbet söylenen şarkılarla sonlandırıldı.
WAN
Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma Derneği (TUHAY-DER) öncülüğünde sürdürülen Adalet Nöbeti 107’nci gününde deva etti. DBP İl Örgütü binasındaki nöbet eyleminde bugün de çok sayıda kişi katıldı.
Barış ve kardeşlik için nöbete katıldığını dile getiren tutsak yakınlarından Münevvet Bayhan, “3 aydan fazla süredir cezaevlerinde süren açlık grevlerine destek olmak için buradayız” diye konuştu.
Nöbet boyunca sık sık “Jin, jiyan, azadî”, “Bijî berxwedana zindana” ve “Bijî serok Apo” sloganları atan tutsak yakınları Kürtçe stranlar seslendirdi.
MÊRDÎN
Mêrdîn’de sürdürülen Adalet Nöbeti de 76’ncı gününde devam etti. Stewr (Savu) ilçesinden gelen tutuklu yakınları ve Barış Anneleri nöbeti devralırken, çok sayıda kişi de ziyaret etti. Adalet Nöbeti’nde şarkılar seslendirilirken, gündeme dair tartışmalar yürütüldü. Tartışılan konular arasında eylemin gidişatı ve neye evrileceği oldu.
Ziyaretçilerden Kürt Edebiyatçılar Derneği üyesi yazar Ahmet Çelik, eylemi sürdüren ailelerin yanında olduklarını belirterek, “Tecrit sadece Kurdîstan ya da Türkiye’de değil, bütün dünyada insanlığa karşı bir suçtur. İnsanlığa karşı suç denildiğinde dünyadan da Türkiye’den de çok sayıda örnekler verilebilir. Ancak Türkiye’de tutuklularımız, siyasetimiz ve halkımız üzerinde özel bir politika olarak yürütülüyor. Bu nedenle bu yükü sadece ailelerin sırtına yüklemek doğru bir tutum değil. Halkımızın tamamı ile bir araya gelmeli, birlikte bu kirli siyaseti kabul etmediğimizi ortaya koymalıyız. Birlikte bu tecride karşı çıkmalı, ne insan haklarına, ne hukuka ne de ahlaka sığmayan bu tecridi kabul etmiyoruz. Tecridi kınıyor, ailelerimize destek veriyoruz. Başarılar diliyoruz” dedi.