İSTANBUL / ANKARA- İstanbul’da hasta tutsak Leyla Aygün’ün Ankara’da ise Sabri Yılmaz’ın serbest bırakılması talep edildi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, her hafta düzenledikleri “F Oturması” eyleminin 626’ncısını, İHD İstanbul Şube binası önünde gerçekleştirdi. Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde bulunan hasta tutsak Leyla Aygün’ün durumuna dikkat çekilen eylemde hasta tutsakların fotoğraflarının bulunduğu döviz açıldı. “Tedavi haktır engellenemez” ve “Hasta mahpus Leyla Aygün serbest bırakılsın” pankartlarının açıldığı açıklamada “Tedavi haktır engellenemez”, “Tecrit öldürür dayanışma yaşatır” sloganları atıldı.
İHD Hapishaneler Komisyonu üyesi Nimet Tanrıkulu, cezaevlerinde hasta tutsakların tedavilerinin engellenmesinin bilinçli bir politika olduğunu belirterek, “Politik hasta tutsakların tedavisinin engellenmesi sonucu yaşamını yitirmesi ihmal değil ama politik hasta tutsakları sürece yayarak öldürme politikasının bir sonucu olduğunu söylemek mümkün. Bunun en son örneği ‘Toplum güvenliği için tehlikeli’ bahanesi ile tedavisi engellenen, uzun süre serbest bırakılmayan, tahliye olduktan 15 gün sonra yaşamını yitiren İsmet Çardak’tır” dedi.
TEDAVİ ŞARTLARI SAĞLANMIYOR
Tanrıkulu, hasta tutsak Leyla Aygün’ün kardeşinin kendilerine ulaşarak aktarım yaptığını belirtti. Tanrıkulu, Leyla Aygün’ün 14 Mart tutuklandığını bunun öncesinde Kocaeli Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedavi gördüğünü belirtti. Aygün’ün 2023 tarihinde meme kanseri teşhisi ardından ameliyat edildiğini dile getiren Tanrıkulu, ardından da ışın tedavisi görmesi gerekirken enfeksiyon kapmasından kaynaklı tedavinin tamamlanamadığını söyledi.
Riskli bir hastalık olan kanserin tedavi sürecindeki hassasiyete dikkat çeken Tanrıkulu, “Cezaevine getirildiği bir hafta boyunca bu tedavileri yapılmıyor ve kanser tedavisinin aksaması yaşamını riske edebilecektir. Bir an önce tedavisinin aile ortamında yapılması, uzman tam teşekküllü hastanede tedavisinin yapılması gerekmektedir” dedi.
Leyla Aygün’ün sağlık durumuna dikkat çeken Tanrıkulu, “Ağır hasta tutsak Leyla Aygün ve bütün hasta tutsakların tedavi hakları önündeki engellerin kaldırılması, serbest bırakılarak sağlık ve yaşam haklarının korunması için yetkilileri göreve, kamuoyunu duyarlılığa çağırıyoruz” şeklinde konuştu.
ANKARA
Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi de, hasta tutukluların durumuna dikkat çekmek için düzenledikleri eylemin 498’inci haftasında da İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şube binası önünde bir araya geldi. Açıklamada, “Tedavi haktır, engellenemez. Hasta mahpuslar serbest bırakılsın” pankartı açıldı.
İHD MYK üyesi Nuray Çevirmen İHD olarak tespit edebildikleri kadarıyla cezaevlerinde 651’i ağır olmak üzere bin 517 hasta tutsağın bulunduğunu kaydetti. Çevirmen, bu haftaki eylemlerinde ise Sincan 2 No’lu Yüksek Güvenlikli Kapalı cezaevinde tutulan 75 yaşındaki ağır hasta tutsak Sabri Yavuz’un durumunu aktardı.
Yavuz’un 7 yıldır tutuklu olduğunu ve Hepatit-B, prostat, apandisit, safra kesesi hastalıkları bulunduğunu belirten Çevirmen, “İki yıl önce Silivri 5 No’lu L Tipi cezaevindeyken Devlet Hastanesine kaldırılmış ve ‘hem safra kesesi hem de fıtık ameliyatı olman lazım’ denilerek Başakşehir Çam ve Sakura Hastanesine sevk edilmiş, 9 gün sonra ‘biz seni ilaçla tedavi edeceğiz’ diyerek 3 ay sonraya ameliyat için gün verilmiştir. Ameliyat olmayı beklerken, doktorun ‘hem hasta hem yaşlı, kaldıramaz’ demesine rağmen Sincan’a getirilmiş ve ilk geldiğinde yolda hırpalandığı için Kampüs Hastanesi’ne kaldırıldı. Doktor tarafından apandistin patlamak üzere olduğu söylenerek Dışkapı Hastanesi’ne sevk edilmiş ancak ameliyatlar için işlemler uzamıştır” dedi.
‘ÜÇ GÜN BOYUNCA PANSUMAN YAPILMADI’
Yavuz’un 16 Kasım 2022 tarihinde kasık fıtığı ameliyatı olduğunu, ameliyattan sonra elleri yatağa kelepçeli olarak 2 gün yoğun bakımda tutulduğunun altını çizen Çevirmen, “Serviste kalıp bakım görmesi gerekmesine rağmen ameliyatlı hali ile hastaneden çıkartılıp yürütülmüş ve cezaevine götürülmüştür. Tek kişilik tutulduğu odada yaranın temizlenmesi için pansuman yapılmamış 2 gün sonra gardiyanlar tarafından pamuk ve tentürdiyot verilerek pansumanı kendisinin yapması istenmiştir. Ancak pansumanı yapamamış ve 3 gün boyunca yapılmayan pansuman neticesinde ameliyat yeri şişmiş ve çok ağrı çekmiştir” şeklinde konuştu.
AMELİYATTAN İKİ GÜN SONRA CEZAEVİNE GÖTÜRÜLDÜ
Yavuz’un planlanmış olan safra kesesi ameliyatı uzun süre yapılmadığı için sürekli karın ağrısı, kusma gibi şikâyetleri olduğunu belirten Çevirmen, 24 Ocak 2024’te bu şikayetler ile hastaneye gitmeyi talep eden hasta tutsağın önce kampüs hastanesi götürüldüğünü şikayetleri artınca da Ankara Etlik Şehir Hastanesi’ne sevk edildiğini söyledi. Hasta tutsak Yavuz’un ameliyat olması gereken safra kesesi, uzun süre beklendiği için enfeksiyon kaptığını da ekleyen Çevirmen şöyle konuştu: “26 Ocak 2024’te ameliyat edilmiş ve ameliyattan sonra cezaevine götürülmek istenmiş ancak doktorların ve kendisinin itirazı sonucu 1 gün daha hastanede kalabilmiştir. 28 Ocak’ta cezaevine getirilip tek başına kaldığı hücreye konuldu. 29 Ocak’ta kendisini ziyaret eden yakınları hem idrar sondalı hem de ameliyat yerinde bulunan dren ile kendisini görüyorlar. Tıbbi yardıma ve bakıma ihtiyacı olduğu halde tek kişilik hücrede, hiçbir bakım vereni olmayacak şekilde tek başına tutulmuştur. Uğraşlar ve yapılan başvurular sonucunda yanına kendisine destek olacak bir arkadaşı verilmiştir.”
Sabri Yavuz’un ilerlemiş yaşı, kronik hastalıkları, sürekli kontrol ve bakıma ihtiyacı olması nedeniyle cezaevinde kalabilmesinin mümkün olmadığını belirten Çevirmen, Yavuz’un tahliye edilmesi gerektiğini belirtti.