İSTANBUL - Kentlerinde oy kullanmak için DEM Parti’ye başvuran inşaat işçileri, bir oyla sonuçların değişebileceğine işaret ederek, "Kayyımları bölgemizden atmak için birlik olup DEM’e akalım” diye kaydetti.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İstanbul İl Örgütü’nün 31 Mart yerel seçimlerinde oy kullanacağı kentten uzakta olan ve kendi imkânlarıyla gidemeyen seçmenler için oluşturduğu Hareketli Seçmen Komisyonu’na dönük başvurular her geçen gün artarak devam ediyor.
Çalışmak için Kurdistan’dan İstanbul’a gelen çok sayıda inşaat işçisi, DEM Parti'nin başlattığı hareketli seçmen kampanyası kapsamında memleketlerine gitmeye hazırlanıyor. İstanbul’un Küçükçekmece ilçesinde bulunan inşaat işçileri, kendileri gibi çalışmak için İstanbul’da bulunan tüm işçilere çağrı yaptı.
İnşaat işçileri, “Bir oy da bir oydur” diyerek, işçilerin DEM Parti’ye başvurmasını istedi.
2015 yılında Agirî’den İstanbul'a geldiğini ve inşaatlarda tesisat işleri yaptığını dile getiren Harun Işık (30), “Bizim yaşadığımız bölgede iş yok. Devlet herhangi bir yatırım yapmıyor. Bu nedenle batıya gelip inşaatlarda çalışıyoruz. Benim gibi binlerce Kürt var hepimizin kaderi aynı aslında” dedi.
‘SEÇİMLERDE İŞÇİLER BELİRLEYİCİ OLABİLİR’
İstanbul’un Kürt inşaat işçilerinin yoğunlukta yaşadığı bir yer olduğunu aktaran Işık, Kürt işçilerin oy potansiyelinin seçimlerde belirleyici olduğunu ifade etti. Bu anlamda DEM Parti'nin hareketli seçmen kampanyasını çok anlamlı olduğunu aktaran Işık, "Doğubayazıt ilçesinde daha önceki seçimlerde HDP kazanmıştı. Çoğumuzu oyumuzu kendimize yani HDP’ye verdik ama maalesef bizim irademizi tanımadılar ve kayyum atadılar. Şuan da kayyım yönetiyor. Kayyım şu ana kadar bizim için hiçbir şey yapmadı. DEM Partinin hareketli seçmeleri taşımak için başlattığı kampanya da çok güzel. Çünkü biz gurbetçi insanlarız birçok arkadaşımız parası olmadığı için gidemiyordu bu açıdan kampanya iyi oldu. Bütün inşaat işçisi arkadaşlarımın da hareketli seçmene başvuruda bulunarak oylarını kullanmaya gitmelerini istiyorum” şeklinde konuştu.
‘BİZDEN SONRAKİLER ANADİLDE EĞİTİM ALABİLSİN DİYE…’
Îdir’den İstanbul’a geldiğini ve 15 yaşından itibaren inşaatlarda çalışmak zorunda kaldığını söyleyen Ömer Atalay (22) ise, çalıştığı inşaata alçı ve badana işlerini yaptığını belirtti. Kürt işçilerin batı illerinde yaşadığı sorunlara dikkat çeken Atalay, “Okula gidiyordum fakat okulda Kürtçe eğitim verilmediği için kendimi ötekileştirilmiş hissediyordum” diye belirtti.
31 Mart'ta yapılacak seçimlerin özellikle Kurdistan kentleri için ayrı bir önem taşıdığını kaydeden Atalay, “Bu sadece bir oy meselesi de değil. Biz nasıl eğitimimizi bırakıp buralara gelip inşaata çalışmak zorunda kaldıysak, bizden sonrakiler aynı şeyi yaşamasın diye kendi irademize sahip çıkmalıyız. Kardeşlerimiz, yeğenlerimiz kendi dillerinde eğitim almasını istiyorsak, daha iyi bir gelecek yaşamalarını istiyorsak, kendi kimliğimize, kendi dilimize ve kültürümüze sahip çıkmalıyız. Seçimlerde oy kullandığımızda bütün bunları da seçmiş oluyoruz. Biz bu kayyumları kabul etmiyoruz” ifadelerini kullandı.
‘OYLARIMIZLA BİRLİKTE DEM’E AKALIM’
DEM Parti’nin hareketli seçmen kampanyasıyla oy kullanmaya gideceğini aktaran Atalay, “Şuana kadar Türkiye’de DEM Parti dışında Kürtlerin sorunlarına eğilen, diline saygı duyan hatta Kürtleri insan yerine koyan başka bir parti yok. Biz Kürt’üz bu yüzden DEM Parti’ye oyumuzu vereceğiz. Ben normalde çok zorunlu olmadığı sürece memlekete gitmiyorum. Ama seçimler söz konusu olduğunda memlekete gitmek için elimden geleni yapıyorum. 31 Mart seçimlerinde oylarımızı birliğimiz için kullanmalıyız. Kayyumları kendi bölgemizden atmak için bir olup DEM Parti’ye oylarımızı verelim. Oylarımızla birlikte beraber DEM’e akalım” çağrısında bulundu.
‘BİR OY AZ DEMEYİN, DAMLAYA DAMLAYA GÖL OLUR’
İnşaatlarda sıvacı olarak çalıştığını söyleyen Îdirlı Erdoğan Ayban (22) ise, “Iğdır ile İstanbul arası bin 600 km yol var. Biz bu kadar yolu ekmek paramızı kazanmak için geliyoruz. Yani ailemizden uzak gurbette çalışmak tabii zor. Bunun yanı sıra kimliğinden dolayı birçok arkadaşımız ırkçılığa uğruyor. Newroz ’da bile birçok annenin kıyafetlerinden dolayı alana alınmadığını gördük. Yani bu ülkede köklü sorunlar var. Bunlardan biri de Kürt sorunudur. Yani kayyum politikaları da bu sorundan kaynaklanıyor. Çünkü biz sandığa gidiyoruz kimde verdiğimizi biliyoruz. Ama devlet seçtiğimiz kişileri tutukluyor ve belediyelerimize kayyum atıyor, oylarımız çalıyor. Bu bir zorbalıktır bu zorbalığa dur diyoruz. Herkes gidip oyunu kullanmalı bir oy bir oydur. Bir oyun az olduğunu düşünmememiz gerekiyor. Bir oy benden, bir oy senden çoğalarak damlaya damlaya göl olur” şeklinde konuştu.
Êlih’ten çalışmak için İstanbul’a geldiğini söyleyen Doğan Yunusekme ise, “İnşaatlarda alçı işi yapıyorum. Batman’da iş imkanı bulamadığım için buraya geldim. Seçim ve bayramlarda eve gidebiliyoruz. Yerel seçimlerde Kürt çocuğu olduğum için oyumu kullanmaya gideceğim. DEM Parti’ye oyumu veriyorum ve DEM’in hareketli seçmen otobüsüyle gideceğiz” diyerek, tüm işçilere DEM Parti ile irtibata geçmeleri için çağrı yaptı.
MA / Esra Solin Dal