İSTANBUL - KA.DER’de uğradığı baskı ve kötü çalışma koşullarına karşı eylem yaptığı için işten çıkarılan Roza Kahya, haklarını alana kadar mücadele edeceğini belirtti.
Kadın Adayları Destekleme Derneği’nde (KA.DER) ofis ve saha çalışanı Roza Kahya, sendikalı olduğu için ve kötü çalışma koşullarına karşı eylem başlattığı için 7 Mart’ta işten çıkarıldı.İşyeri önünde eylem yaptıktan sonra işten çıkarılan Kahya, KA.DER’de kadın işçilerin maruz kaldığı ihlalleri anlattı.
Çalıştığı 4 aylık süre içerisinde sürekli mesaiye kaldığını, mesai ücretlerinin ödenmediğine vurgu yapan Kahya, işe başladığı dönemde projenin saha çalışmasını yürüttüğünü belirtti. Kahya, mesaiye kalmasına rağmen karşılığını alamadığını ifade ederek, ilk taleplerinin mesai koşullarına dair olduğunu ve bunun karşısında mobbingle karşılaştıklarını ifade etti. Kahya, haklarını istediğinde, “Size kimse mesaiye kalın demiyor, siz işleri beceremediğiniz için mesaiye kalıyorsunuz” yanıtını aldığını belirtti.
MOLA YERLERİNE KAMERA
Kahya, aynı zamanda kurumun bazı noktalarına kamera yerleştirildiğini belirterek, “Sen balkona kamera yerleştiriyorsan, dışa dönük koyarsın kamerayı ki dışarıdan hırsız veya bir şey gelirse onun çekimi yapılsın diye. Kamera direkt bizim mola verdiğimiz ve oturduğumuz yerin karşısındaydı. Buradan da bu kameraların güvelik gerekçesiyle değil, işçinin üzerinde tahakküm kurmak, bizi izlemek, bizi baskı altına almak ve izlendiğimiz hissiyatıyla bir ortamda çalıştırmak için kurulduğunu anladık” diye belirtti.
ÇALIŞMA KOŞULLARINA KARŞI SENDİKALI OLDULAR
Süreç içerisinde yönetim kurulu başkanıyla görüşme talep ettiklerini söyleyen Kahya, ancak hiçbir görüşmeden sonuç alamadıklarını dile getirdi. Kahya, “Sorunlara karşı DİSK’e bağlı Sosyal-İş Sendikası’na üye olduk ve sendikamız üye olur olmaz bir görüşme talep etti. Önce sendikayla görüşmeye onay verdiler, hemen ardından sendikaya çok yoğun olduklarını, dönüş yapacaklarını söyledi ve o süreç içinde de bizimle personel toplantısı yaptı” şeklinde ifade etti. Toplantıda, “sendikaya ne gerek var, bu işi kendi aramızda çözelim” söylemiyle karşılaştıklarını ifade eden Kahya, “Bizim en büyük talebimiz, en azından devletin yaptığı yüzde 50 kadar zamdı. Yol ve yemek ücretlerimiz yok, 8 Mart’ın resmi tatil olmadığını biliyoruz ama bir kadın örgütünde kesinlikle 8 Mart resmi tatilmiş gibi işletilmeli dedik. Regl izinlerinizi pazartesi ve cuma kullanamama uygulamasını kaldırın, mobbinge dair ise şeffaf ve feminist bir ilkeyle birbirimizle iletişim kuralım dedik. Asgari düzeyde taleplerimiz her işçinin bir işyerinde beklediği yaşanabilir koşullarda zam ve çalışma koşullarıydı” diye belirtti.
Toplantıdan sonuç alamamaları üzerine taleplerinin geçerli olduklarını belirten bir metin kaleme aldıklarını belirten Kahya, “Sendika bütün bu süreç boyunca randevu almaya çalıştı. İki hafta boyunca Nuray Kadıoğlu sendikanın telefonlarını açmadı. Zaten en önemli talebimiz; sendikayla masaya oturup bizim taleplerimizi ve koşullarımızı konuşmasıydı. Bize her şeyi devletin yasalarına uygun işletiyoruz şeklinde karşı çıktılar. Zaten devletin bütün bu yasaları işçilerin karşısında yasalar” ifadelerini kullandı.
Sürecin sonuçlanmaması üzerine iki kadın çalışan olarak sendikayla bir eylem kararı alarak kadın hareketine çağrı yaptıklarını ifade eden Kahya, 6 Mart’ta eylem yaptıklarını ve bunun üzerine 7 Mart’ta işten çıkarıldığını dile getirdi. Kahya, “İşten türlü gerekçelerle çıkarıldım ama beni işten çıkarırken ‘sen bizi her yerde ifşa ettin, bizim artık seninle hiçbir çalışma koşulumuz kalmadı’ dediler” diye konuştu.
‘MÜCADELE DEVAM EDECEK’
Haklarını almak için mücadele etmeye devam edeceğini dile getiren Kahya, “Hem sendikayla, hem kadın hareketiyle, feminist hareketle biz bu sürecin peşini bırakmayacağız. Mevzu benim işten çıkarılmam değil sadece, orada çalışmaya devam eden sendika üyesi arkadaşımız var, hala birçok STK’da bu sömürü koşullarında çalışmak zorunda olan bir sürü kadın ve işçil var, bunlar için mücadelemiz devam edecek” dedi.