Milyonların pürdikkat kesildiği Newroz mesajları

img
AMED - PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın Kürt sorununun çözümüne dair mektupları, 2013, 2014 ve 2015 Newrozlarına damga vurdu. Milyonların pürdikkat kesildiği mektuplar çözümün umudu olurken, süreç AKP tarafından heba edildi. 
 
Bu yılki Newroz Bayramı kutlamalarının startı, Amed ve İstanbul'da 10-11 Mart tarihlerinde açıklanan iki ayrı deklarasyonla verildi. "Rabe dema azadî û serkeftinê ye (Zaman, özgürlük ve zafer zamanıdır! Ayağa Kalk!" şiarlı deklarasyonlarda İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi'nde mutlak tecrit altında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğü ve Kürt sorunun çözümüne dair vurgular öne çıkan noktalar oldu. Newroz'un 57'si merkezi olmak üzere yüzlerce il, ilçe, belde ve köyde kutlanacağı açıklandı. Bu yılda da milyonların bir araya gelerek, taleplerini haykırması bekleniyor.  
 
Newroz, her dönemde Kürt halkı için tarihi bir önem taşıdı. Newroz alanları, Kürt halkının nasıl bir yaşam istediğine dair taleplerini haykırdığı alanlar oldu. Yasaklanan Newrozlarda dahi milyonlar bir araya gelerek, taleplerini dünyaya haykırmaktan geri durmadı. Yapılan kutlamaların merkezi ise, her zaman Amed oldu. Amed, bu açıdan birçok dönemde tarihi anlara şahitlik etti. Özellikle Amed'de 2013, 2014 ve 2015 yıllarında yapılan kutlamalar tarihe geçti. Milyonlarca insanın tek bir merkezde bir araya geldiği Newrozların tarihe geçmesinde, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın okunan mesajları etkili oldu. Milyonlar, ülkenin en can yakıcı sorunu olan Kürt sorununa dair çözüm dolu mesajlar içeren mektuplara pürdikkat kesildi.  
 
Yeni bir Newroz sürecine giderken, tarihe geçen 3 ayrı mektubu derledik. 
 
2013 İLK MEKTUP: YENİ BİR DÖNEM BAŞLIYOR
 
“Mazlumların özgürlük ve Newroz'u kutlu olsun. Selam olsun bu uyanış, canlanış ve diriliş günü olan Newroz’u en geniş katılım ve ittifakla kutlayan Ortadoğu ve Orta Asya halklarına…
 
Selam olsun yeni bir dönemin miladı ve gün ışığı olan Newroz’u büyük bir coşkuyla ve demokratik bir hoşgörüyle kutlayan kardeş halklara…
 
Selam olsun demokratik hakları özgürlük ve eşitliği rehber edinen bu büyük yolun yolcularına…
 
Zağros ve Toros dağ eteklerinden, Fırat ve Dicle nehir vadilerine; kutsal Mezopotamya ve Anadolu topraklarından tarım, köy ve şehir uygarlıklarına analık eden halkların en eskilerinden olan Kürtler sizlere selam olsun...
 
Binlerce yıllık bu büyük medeniyeti farklı ırklarla, dinlerle, mezheplerle kardeşçe ve dostça birlikte yaşayan, birlikte inşa eden Kürtler için Dicle ile Fırat, Sakarya ve Meriç’in kardeşidir. Ağrı ve Cudi Dağı, Kaçkar ve Erciyes’in dostudur. Halay ve Delilo, Horon ve Zeybek’le hısım-akrabadır.
 
Bu büyük medeniyet bu kardeş topluluklar, siyasi baskılarla harici müdahalelerle grupsal çıkarlarla birbirlerine düşürülmeye çalışılmış hakkı, hukuku, eşitliği ve özgürlüğü esas almayan düzenler inşa edilmeye çalışılmıştır.
 
Son iki yüz yıllık fetih savaşları batılı emperyalist müdahaleler baskıcı ve inkarcı anlayışlar, Arabi, Türki, Farisi, Kürdi toplulukları ulus devletçiklere, sanal sınırlara suni problemlere gark etmeye çalışmıştır. Sömürü rejimleri, baskıcı ve inkarcı anlayışlar artık miadını doldurmuştur. Orta Doğu ve Orta Asya halkları artık uyanıyor. Kendine ve aslına dönüyor. Birbirlerine karşı kışkırtıcı ve köreltici savaşlara ve çatışmalara dur diyor.
 
Newroz ateşiyle yüreği tutuşan, meydanları hınca hınç dolduran yüz binler, milyonlar artık barış diyor, kardeşlik diyor, çözüm istiyor. İçinde doğduğumuz çaresizliğe, bilgisizliğe, köleliğe karşı bireysel isyanımla başlayan  bu mücadele her türlü dayatmaya karşı bir bilinci, bir anlayışı, bir ruhu oluşturmayı amaçlıyordu.
 
Bugün görüyorum ki, bu haykırış bir noktaya ulaşmıştır. Bizim kavgamız hiçbir ırka, dine, mezhebe veya gruba karşı olmamıştır, olamaz. Bizim kavgamız ezilmişliğe, bilgisizliğe, haksızlığa, geri bırakılmışlığa her türlü baskı ve ezilmeye karşı olmuştur. Bugün artık yeni bir Türkiye’ye, yeni bir Orta Doğu’ya ve yeni bir geleceğe uyanıyoruz. Çağrımı bağrına basan gençler, mesajımı yüreğine katan yüce kadınlar, söylemlerimi baş-göz üstüne diyerek kabul eden dostlar, sesime kulak kesilen insanlar; Bugün yeni bir dönem başlıyor. Silahlı direniş sürecinden, demokratik siyaset sürecine kapı açılıyor.
 
Siyasi, sosyal ve ekonomik yanı ağır basan bir süreç başlıyor; demokratik hakları, özgürlükleri, eşitliği esas alan bir anlayış gelişiyor. Biz, onlarca yılımızı bu halk için feda ettik, büyük bedeller ödedik. Bu fedakarlıkların, bu mücadelelerin hiçbiri boşa gitmedi. Kürtler öz benliğini, aslını ve kimliğini yeniden kazandı.
 
‘Artık silahlar sussun, fikirler ve siyasetler konuşsun’ noktasına geldik. Yok sayan, inkar eden, dışlayan modernist paradigma yerle bir oldu. Akan kan Türküne, Kürdüne, Lazına, Çerkezine bakmadan insandan, bu coğrafyanın bağrından akıyor. Ben, bu çağrıma kulak veren milyonların şahitliğinde diyorum ki; artık yeni bir dönem başlıyor, silah değil, siyaset öne çıkıyor. Artık silahlı unsurlarımızın sınır ötesine çekilmesi aşamasına gelinmiştir.
 
BU BİR SON DEĞİL YENİ BİR BAŞLANGIÇTIR
 
Yüreğini bana açan, bu davaya inanan herkesin sürecin hassasiyetlerini sonuna kadar gözeteceğine inanıyorum.
 
Bu bir son değil, yeni bir başlangıçtır. Bu mücadeleyi bırakma değil, daha farklı bir mücadeleyi başlatmadır. Etnik ve tek uluslu coğrafyalar oluşturmak, bizim aslımızı ve özümüzü inkar eden modernitenin hedeflediği insanlık dışı bir imalattır. Kürdistan ve Anadolu tarihine yaraşır şekilde tüm halkların ve Kültürlerin eşit, özgür ve demokratik ülkesinin oluşması için herkese büyük sorumluluk düşüyor.  Bu Newroz münasebetiyle en az Kürtler kadar Ermenileri, Türkmenleri, Asurları, Arapları ve diğer halk topluluklarını da yakılan ateşten kaynaklı özgürlük ve eşitlik ışıklarını, kendi öz eşitlik ve özgürlük ışıkları olarak görmeye ve yaşamaya çağırıyorum.
 
Saygı değer Türkiye halkı;
 
Bugün kadim Anadolu’yu Türkiye olarak yaşayan Türk halkı bilmeli ki Kürtlerle bin yıla yakın İslam bayrağı altındaki ortak yaşamları kardeşlik ve dayanışma hukukuna dayanmaktadır.
 
Gerçek anlamında, bu kardeşlik hukukunda fetih, inkar, ret, zorla asimilasyon ve imha yoktur, olmamalıdır. Kapitalist Modernite’ye dayalı son yüzyılın baskı, imha ve asimilasyon politikaları; halkı bağlamayan dar bir seçkinci iktidar elitinin, tüm tarihi ve de kardeşlik hukukunu inkar eden çabalarını ifade etmektedir. Günümüzde artık tarihe ve kardeşlik hukukuna ters düştüğü iyice açığa çıkan bu zulüm cenderesinden ortaklaşa çıkış yapmak için hepimizin Orta Doğu’nun temel iki stratejik gücü olarak kendi öz kültür ve uygarlıklarına uygun şekilde demokratik modernitemizi inşa etmeye çağırıyorum.
 
Zaman ihtilafın, çatışmanın, birbirlerini horlamanın değil, ittifakın, birlikteliğin, kucaklaşma ve helalleşmenin zamanıdır. Çanakkale’de omuz omuza şehit düşen Türkler ve Kürtler; Kurtuluş Savaşı’nı birlikte yapmışlar, 1920 meclisini birlikte açmışlardır. Ortak geçmişimizin önümüze koyduğu gerçek; ortak geleceğimizi de birlikte kurmamız gerektiğidir. TBMM’nin kuruluşundaki ruh, bugün de yeni dönemi aydınlatmaktadır.
 
Tüm ezilen halkları, sınıf ve kültür temsilcilerini; en eski sömürge ve ezilen sınıf olan kadınları, ezilen mezhepleri, tarikatları ve diğer kültürel varlık sahiplerini, işçi sınıfının temsilcilerini ve sistemden dışlanan herkesi çıkışın yeni seçeneği olan demokratik modernite sisteminde yer tutmaya, zihniyet ve formunu kazanmaya çağırıyorum.
 
Orta Doğu ve Orta Asya kendi öz tarihine uygun, bir çağdaş modernite ve demokratik düzen aramaktadır. Herkesin özgürce ve kardeşçe bir arada yaşayacağı yeni bir model arayışı, ekmek ve su kadar nesnel bir ihtiyaç haline gelmiştir. Bu modele yine Anadolu ve Mezopotamya coğrafyasının, ondaki kültür ve zamanın öncülük etmesi, onu inşa etmesi kaçınılmazdır. Tıpkı yakın tarihte Misak-i Milli çerçevesinde Türklerin ve Kürtlerin öncülüğünde gerçekleşen Milli Kurtuluş Savaşı’nın daha güncel, karmaşık ve derinleşmiş bir türevini yaşıyoruz.
 
Son doksan yılın tüm hata, eksiklik ve yanlışlıklarına rağmen bir kez daha yanımıza, mağdur edilmiş, büyük felaketlere uğramış halkları, sınıfları ve kültürleri de alarak bir model inşa etmeye çalışıyoruz. Tüm bu kesimleri; eşitlikçi, özgür ve demokratik ifade tarzının örgütlenmesini gerçekleştirmeye çağırıyorum.
 
Misak-i Milli’ye aykırı olarak parçalanmış ve bugün Suriye ve Irak Arap Cumhuriyeti’nde ağır sorunlar ve çatışmalar içinde yaşamaya mahkum edilen Kürtleri, Türkmenleri, Asurileri ve Arapları birleşik bir ‘Milli Dayanışma ve Barış Konferansı’ temelinde kendi gerçeklerini tartışmaya, bilinçlenmeye ve kararlaşmaya çağırıyorum.
 
Bu toprakların tarihselliğinde önemli bir yer tutan ‘biz’ kavramının genişliği ve kapsayıcılığı dar, seçkinci iktidar elitleri eliyle ‘tek’e indirgenmiştir.  ‘Biz’ kavramına eski ruhunu ve pratiğini vermenin zamanıdır.
 
Bizi bölmek ve çatıştırmak isteyenlere karşı bütünleşeceğiz. Ayrıştırmak isteyenlere karşı birleşeceğiz. Zamanın ruhunu okuyamayanlar, tarihin çöp sepetine giderler. Suyun akışına direnenler, uçuruma sürüklenirler.
 
Bölge halkları yeni şafakların doğuşuna şahitlik etmektedir. Savaşlardan, çatışmalardan, bölünmelerden yorgun düşen Orta Doğu halkları artık kökleri üzerinden yeniden doğmak, omuz omuza ağaya kalkmak istiyor.
 
Bu Newroz hepimize yeni bir müjdedir. Hz. Musa, Hz. İsa ve Hz. Muhammed’in mesajlarındaki hakikatler, bugün yeni müjdelerle hayata geçiyor, insanoğlu kaybettiklerini geri kazanmaya çalışıyor. Batının çağdaş uygarlık değerlerini toptan inkar etmiyoruz. Ondaki aydınlanmacı, eşit, özgür ve demokratik değerleri alıyor kendi varlık değerlerimizle, evrensel yaşam forumlarımızla sentezleyerek yaşamsallaştırıyoruz.
 
Yeni mücadelenin zemini fikir, ideoloji ve demokratik siyasettir, büyük bir demokratik hamle başlatmaktır.
 
Selam olsun bu sürece güç verenlere, demokratik-barış çözümünü destekleyenlere!
 
Selam olsun halkların kardeşliği, eşitliği ve demokratik özgürlüğü için sorumluluk üstlenenlere!
 
Yaşasın Newroz, yaşasın halkların kardeşliği!”
 
2014: DİRENİRKEN KORKMADIK, BARIŞIRKEN DE KORKMAYACAĞIZ
 
PKK Lideri Öcalan’ın 2014 yılında Amed’de milyonlara ulaştırılan mektubu şöyle: 
 
“Yüreği Newroz ateşiyle barış ve özgürlük için tutuşan bütün dostlar merhaba!
 
Medeniyetlerin beşiği olan Mezopotamya'da görkemli Newroz ateşini bir uyanış ve demokrasi şölenine dönüştüren halkımızı selamlıyorum. Sizlerin şahsında ülkemin bütün gençlerine ve kadınlarına sevgilerimi gönderiyorum.
 
Yüreğinde barışa bir yer açan, sesimize kulak veren herkesi, tüm Türkiye'yi asırların dayanışma ruhuyla bir olmaya çağırıyorum. Dünya medeniyetler tarihine beşiklik etmiş, kardeş Ortadoğu ve Asya halklarının da bayramını kutluyorum. Hepinize yürek dolusu selamlarımı gönderiyorum. Merhaba!.. 
 
Bizler gencecik fidanları, canları, aşkları, emekleri kül eden savaş ateşini, yine böyle bir günde, geçtiğimiz Newroz’da söndürmüş ve barış için büyük bir dirilişin meşalesini yakmıştık.
 
Sevgili Türkiye halkı!
 
Tarih bize göstermiştir ki eğer kararlı bir barış önderliği sergilenmezse tarihsel sorunlar bildiğini okur ve genellikle çok kayıplı dönüşümlerle cevaplarını üretirler. Önümüzde en yakıcı bir şekilde cevap bekleyen şey, birbirini tekrarlayan darbelerle mi yoksa tam ve radikal bir demokrasiyle mi yola devam edeceğimiz sorusudur.
 
Son Newroz'dan bugüne yaşadığımız güncel somut durum tam da çatallaşmaya başlayan bu yol ayrımını ifade etmektedir. Ya son 200 yıllık kapitalist moderniteye dayalı komplocu-darbeci rejim kendini yeniden restore ederek sürdürecektir ya da tarihsel rotasına oturtulmuş Türk-Kürt ilişkileri en kapsamlı demokratik reformlardan geçerek demokratik anayasal bir rejimle komplocu-darbeci mekanizmaları parçalayarak çözümlenecektir. Bütün ara yollar ve geçici biçimler artık miadını doldurmuştur.
 
Şu ana kadar yürütülen bir diyalog süreciydi ve önemliydi. Bu süreçte iki taraf da birbirlerinin iyi niyetini, gerçekçiliğini, yeterliliğini test etmiştir. Bu testten hükümetin ağırdan alma, tek taraflı yürütme, yasal temelden kaçınma ve uzatma tutumuna rağmen iki taraf da barış arayışından kararlılıkla çıkmıştır. Gelgelelim diyalog süreçleri önemli olmakla birlikte bir bağlayıcılık içermezler. Bundan dolayı da kalıcı bir barış için yeterli güvence oluşturamazlar. Gelinen noktada müzakere sistematiği için yasal bir çerçeve kaçınılmaz olmuştur.
 
Barış savaştan daha zordur ama her savaşın da mutlaka bir barışı vardır. Biz direnirken korkmadık, barışırken de korkmayacağız. Bizim direnişimiz kardeş halklara karşı değil, hegemonik karakterli, yok sayan, imha eden, inkar eden zulüm düzenine karşı olmuştur. Dolayısıyla barışımız da hükümetler ya da devletler için değil, bu toprakların binlerce yıllık kadim değerlerini özümseyen, dünya kültürel mirasının eşsiz hazırlayıcısı olan Anadolu, Kürdistan ve Mezopotamya halkları içindir. Hükümet ve devlet bu gerçekliğe uygun bir ciddiyet geliştirmekle yükümlüdür.
 
Bizim büyük barış yolculuğumuz Oslo'dan Paris'e, Gever'den Lice'ye, KCK operasyonlarından hasta tutsaklarımıza dönük zalim tutuma varana değin bir çok saldırıya maruz kalmıştır. İşte bütün bu kirli oyunları bozan, Uluslararası Gladio hakimiyetini sarsan ve boşa çıkaracak olan da bu harekettir; yani sizlersiniz. Bütün bölgedeki vesayet düzenlerinin etkisizleştirilmesinde bizim yürüttüğümüz mücadelenin çok büyük bir payı vardır. Türlü biçimlere bürünerek karşımıza çıkan uluslararası komplolara karşı yeterli dikkati göstermek tarihsel sorumluluğumuzdur.
 
Öte yandan sorumlu bir dil ve üslup birçok ırkçı psikolojik harp metotlarını boşa çıkaracağı gibi büyük barışımızın da temel karakteri olacaktır. Bu barış, başta Rojava olmak üzere tüm bölgede ancak demokratik anayasal çözümlerle pekişecektir. Kadınlar, biriktirdikleri büyük özgürlük ve eşitlik potansiyelinin yanında demokratik toplumsal gelişmeye ekledikleri yeni etik ve estetik değerlerle bu barışın asıl taşıyıcısı olacaklardır.
 
Hareketimiz bir gençlik hareketi olarak başlamış ve hep genç kalmıştır. Bu barışa yönelik saldırılara ve provokasyonlara karşı, barışın yılmaz savunucuları da yine gençlik olacaktır. Başta Avrupa olmak üzere dünyanın dört bir yanına savrulmuş göçmen halkımız, dünyaya barışı ve onurlu özgür yaşamı haykıran sesimiz olacaklardır. Umudun tükenmeye yüz tuttuğu her yerde eşsiz, emsalsiz iradeleriyle hayatını, sağlığını ve özgürlüğünü, gözünü kırpmadan veren bütün yoldaşlarımız temel dayanağımız olacaklardır.
 
Irkçı, ayrımcı, üstenci ve kan kokan nefret söylemlerine karşı bin yıllık kardeşlik serüvenimizle Türkiye halkları en etkili cevap olacaklardır. Bütün inançların, halkların, kültürlerin ve emeğin kendisini özgür hissedeceği bir özgür ve tam demokratik ülkeye olan inancımla ve en devrimci duygularımla hepinizi selamlıyorum. Kendini çağına ve insanlığa karşı sorumlu sayan herkesi büyük barışımızın yapı taşı olmaya çağırıyorum.
 
Selam olsun halkların kardeşliği için sorumluluk üstlenenlere.
 
Yaşasın Newroz!
 
Yaşasın halkların kardeşliği!”
 
2015: MÜCADELEMİZ TARİHİ BİR EŞİKTE
 
PKK Lideri Öcalan'ın son mektubu ise 2015 Amed Newrozu'nda okunan mektubu oldu. Bu mektupta ise, 28 Şubat 2015’te imzalanan ancak daha sonra AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın yok saydığı Dolmabahçe Mutabakatı’na işaret edildi. 
 
Öcalan, yeni bir sürece girileceği mesajını verdiği mektubunda şunları belirtti: 
 
"Emperyalist kapitalizmin ve despotik yerel işbirlikçilerinin tüm dünyaya dayattığı Neoliberal politikaların yol açtığı kriz, bölgemiz ve ülkemizde çok yıkıcı bir şekilde yaşanmaktadır. Halklarımızın ve kültürlerinin etnik ve dini farklılıkları, bu kriz ortamında, anlamsız ve acımasız kimlik savaşlarıyla tüketilmektedir. Ne tarihi ne çağdaş, ne de vicdani ve siyasi değerlerimiz bu tabloya asla sessiz ve bigâne kalamaz. Bilakis acil bir müdahale, dini inançlarımız, siyasi ve ahlaki sorumluluğumuzun gereğidir.
 
Ülkemiz halklarının, demokrasi, özgürlük, kardeşlik ve onurlu barışı için yürüttüğümüz mücadele bu gün tarihi bir eşiktedir. Kırk yıllık hareketimizin acılarla dolu geçen bu mücadelesi boşa gitmediği gibi aynen sürdürülemez bir aşamaya da varmış bulunmaktadır. Tarih ve halklarımız bizden dönemin ruhuna uygun bir demokratik çözümü ve barışı talep etmektedir. Bu temelde tarihi Dolmabahçe Sarayında, hepimizce resmen ilan edilen on maddelik deklerasyon temelinde yeni bir süreci başlatma görevi ile karşı karşıyayız.
 
Deklarasyon gereği ilkelerde mutabakat oluşmasıyla birlikte PKK'nin Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı yaklaşık kırk yıldır yürüttüğü silahlı olan mücadeleyi sonlandırmak ve yeni dönemin ruhuna uygun siyasal ve toplumsal strateji ve taktiklerini belirlemek için bir kongre yapmalarını gerekli ve tarihi görmekteyim. Umarım ilkesel mutabakata en kısa sürede varıp Parlamento üyeleri ve İzleme Heyetinden teşkil edilen bir Hakikat ve Yüzleşme komisyonundan geçerek bu kongreyi başarıyla realize etme durumunu yaşarız. Bu kongremizle birlikte artık yeni dönem başlamaktadır. 
 
Bu yeni dönemde, Türkiye Cumhuriyeti dâhilin de özgür ve eşit Anayasal yurttaşlık temelinde demokratik kimlik sahibi demokratik toplum olarak, barış içinde ve kardeşçe yaşama sürecine giriyoruz. Böylelikle 90 yıllık Cumhuriyet tarihinin çatışmalarla dolu geçmişini aşıp, gerçek barış ve evrensel demokrasi kriterleri ile örülmüş bir geleceğe yürüyoruz. Newroz'un gerçek tarihine yaraşan da huzurunuzda böyle bir aşamayı selamlamaktır. 
 
GERÇEK BARIŞ, DEMOKRASİYE GEÇME GÜNÜDÜR
 
Ve lakin ülkemiz ve halklarımız için doğru olan olgular, aynı zamanda kutsallarla dolu bölgemiz için de geçerli olmak durumundadır. Kapitalist emperyalizmin genelde son iki yüz yıllık, özelde son yüz yıllık gerçeği şudur: Ulus devlet milliyetçiliği temelinde etnik ve dini kimlikleri özüne ters biçimde içe doğru kapatıp, birbirlerine düşman etmek, yani böl-yönet politikasına uygun olarak varlığını acımasızca günümüze kadar sürdürmek! Bilmeliyiz ki Ortadoğu üzerindeki emellerinden vazgeçmeyen emperyalist güçlerin yol açtığı son zorbalık IŞİD görüntüsünde ortaya çıkmıştır. Barbarlığın bile anlamını zorlayan bu örgüt, kadın çocuk demeden, Kürtler, Türkmenler, Araplar, Ezidiler, ve Asuri-Süryaniler başta olmak üzere bütün bölge halklarına ve inançlarına dönük vahşice katliamlar sergiledi.
 
Artık gün bu acımasız ve yıkıcı tarihi sonlandırıp gerçek geçmişimize uygun barış, kardeşlik ve demokrasiye geçiş yapma günüdür. Doğru bildiğim ve inancım gereği; çatışmacı, tüketici, yıkıcı milliyetçiliğin doğurduğu ulus devletleri demokratik siyasetle aşarak, açık demokratik kimliklerle bir ortaklaşmaya geçmenin mecburiyetidir. Bunun için ulus devletleri kendi içinde demokratik siyasetle demokratik ortaklaşmanın yeni bir türünü gerçekleştirmeye ve yine ulus devletleri kendi aralarında Ortadoğu'nun demokratik ortak evini inşa etmeye çağırıyorum.
 
KADIN VE GENÇLERE MÜCADELE ÇAĞRISI
 
Ayrıca bugün vesilesiyle mahşeri topluluğunuzun ezici çoğunluğunu teşkil eden özgürlüğe kanat çırpan kadınları ve gençleri önümüzdeki dönemin ekonomik, sosyal, siyasal ve güvenlik alanlarında özgürlük ve eşitlik mücadelesinde en aktif bir biçimde yer almaya ve başarmaya çağırıyorum. Ayrıyeten hem bölgemiz için hem de uluslararası dünya için büyük anlamı olan Kobani direnişini ve zaferini selamlıyorum. Bu temelde gelişen 'Eşme ruhunu' halklarımız arasında yeni tarihin sembolü olarak selamlıyorum. Yukarıda belirlemeye çalıştığım tüm bu saptamalar tek cümleyle tarihimizin ve güncelliğimizin toplum olarak yeniden revizyonu, restorasyonu ve yeniden inşası için değerli bir çağrıdır. Tekrar bu tarihi Newroz'un şahsınızda tüm insanlık için büyük hayırlara vesile olması dileğiyle selamlıyorum.”
 
MA / Berivan Altan 

Diğer başlıklar

18/03/2024
17:17 İHD İstanbul: Politik mahpus sayısı giderek artıyor
17:08 Ramanlı, müşteki sıfatıyla Kobanê Davası’na katılım talebinde bulunmuş
16:54 Adalet Nöbeti: İmralı işkencesine son verin
16:49 ‘DEM gelecek talancılar gidecek’
16:41 Amed'de Kürt kadın hareketi tartışıldı
16:21 Darp edilerek gözaltına alınıp tutuklandı
16:12 KDP'den seçimlerde boykot kararı
15:21 Sağanak yağışa rağmen Qilêban'da Newroz ateşi yakıldı
15:15 Gültan Kışanak: Halkımızın kazanması için mücadele ediyoruz
14:11 Sason’da sandık görevlileri ‘bizden’ ve ‘karşı’ diye fişlendi
13:59 Giresun'da köpek katliamına tepki
13:48 Dîgor'da Newroz: Çözümün birinci muhatabı Abdullah Öcalan'dır
13:11 Agrobay işçileri Ankara'ya yürüyor
12:59 Tutsak siyasetçiler Gültan Kışanak için oy istedi
12:37 Wanlılar: Devletin artık ne istediğimizi bilmesi gerekiyor
11:57 Kanirêş'te 12 yılın ardından Newroz: Öcalan özgür olana dek mücadele edeceğiz
11:33 Beytüşşebap Kaymakamı AKP'li aday için seferber oldu
10:26 Hasta tutsak Tüzün 10 gündür hücrede tutuluyor
10:05 Beyoğlu kayırmacılıkta sınır tanımıyor: AKP meclis üyesini işe aldı
10:04 İstanbul Newrozu’na katılanlar: Tecritte ısrar edenler Newroz alanına baksın
09:59 Birçok kentte gözaltı operasyonu
09:58 DEM Partili adaylar: Amed'i kadın kenti yapmakta kararlıyız
09:36 Rişmil değişime hazır: Kararlıyız, kazanacağız
09:23 Rojnews editörü Ahmet 146 gündür KDP istinbaratının elinde
09:11 Tutsaklar 'Öcalan’a özgürlük' talebiyle 113 gündür eylemde
09:11 ‘Dersîm Newrozu seçim zaferinin işareti olacak’
09:10 Êlih Newrozu'na katılım çağrısı
09:09 Savcılık katilini aradığı gazeteci Babaoğlu’na ‘örgüt üyeliği’ soruşturması açmış!
09:07 Gêl'in DEM Partili adayları: Taşıma seçmenlere rağmen kazanacağız
09:05 Dersîm İttifakı adayları somut projelerle geliyor
09:04 Milyonların pürdikkat kesildiği Newroz mesajları
09:03 18 MART 2024 GÜNDEMİ
08:28 Serêkaniyê’de görkemli mahalle şöleni
08:26 Rezan'da Newroz ateşi yandı
17/03/2024
23:27 Avrupa kentlerinde Newroz coşkusu
22:33 Rusya Devlet Başkanlığı’nı Putin kazandı
22:17 Wêranşar’da Kuran aşiretinden DEM Parti’ye tam destek
22:06 Amed ilçelerinde Newroz kutlaması: Özgürlük yürüyüşümüz büyüyecek
21:52 Silopiya’da kadınlardan Newroz kutlaması
21:07 Bursa’ya giden Fidan protesto edildi
20:56 Agrobay içileri Ankara’ya yürüyecek
20:43 Gençler Qilêban dağlarında Newroz ateşi yaktı
19:38 Erdoğan’ın mitingi öncesi 50 çırak gözaltına alındı
19:09 Kuzey ve Doğu Suriye’de Newroz kutlamaları
18:43 İstanbul Newroz’unda bianet muhabirlerine polis şiddeti
17:49 Bursa’da Newroz ‘özgürlük’ talebiyle kutlandı
17:39 Newroz ateşi Aydın ve Denizli'de de yakıldı
17:25 AKP'li belediye DEM Parti'nin mevlit vermesine izin vermedi
17:13 Down sendromlu çocuk Amedspor formasına el konulunca kriz geçirdi
16:47 Yenikapı'dan 'birleşik mücadele' mesajı
16:15 Amedspor zorlu deplasmanda 3 puanı aldı
16:13 Wan Newrozu sonrası yürüyüş
16:11 Demir: Abdullah Öcalan özgür olmalı
Bakırhan: Çözümün anahtarı İmralı'dır
16:08 'Newroz bu yıl barış ve özgürlük getirecek'
16:06 DEM Parti’den birçok merkezde halk buluşması
15:55 Colemêrg'de Newroz ateşi yükseldi: Eğilen baş görmeyeceksiniz!
15:50 Kocaeli’nde Newroz ateşi yakıldı
15:49 Öztürk: Öcalan’ın fiziki özgürlüğü için mücadele edeceğiz
15:40 Görkemli Wan Newrozu halaylarla son buldu
15:25 Çiçek: Bu Newroz Öcalan'ın özgürlük Newroz'u olacak
Uçar: 2013 deklarasyonunu sahiplenmeye devam edeceğiz
15:01 Dîlok Newrozu’nda 'Her DEM direniş, her DEM özgürlük' mesajı
15:00 Rahşan Demirel mezarı başında anıldı
14:31 Çand MA Newroz stranları ile açıldı
14:30 İstanbul Newrozu’nda Abdullah Öcalan posteri
14:28 Bayındır: Kürtler önderinin özgürlüğünü istiyor
Hatimoğulları: Kürt sorunu bir statü sorunudur
14:27 İkizköy halkı: Köklerimizi bu topraklardan sökemeyeceksiniz
14:11 Buldan: Öcalan üzerindeki tecrit derhal kalkmalı
14:09 Sümbül Dağı eteklerinde Newroz kutlaması
14:02 Aras: Toplumsal barış kadının özgürlüğü ile gerçekleşebilir
13:46 Abdullah Öcalan'ın mesajları Wan Newrozu'nda okundu
13:30 Yüzbinler Yenikapı'da Özgürlük Newrozu'nda
13:27 İzmir Newrozu başladı: Tecritli mekanları yıkalım
13:21 Newroz alanını 'özgürlük' talebiyle hıncahınç doldurdular
13:10 Güven: Halkların kardeşliğini isteyenlerin sesi gür çıkmalı
13:04 Adana halkına Newroz daveti
12:53 MED TUHAD FED kongreye gitti: Kimse yürüyüşümüzü engelleyemez
12:53 Osmaniye Newrozu'ndan seslendiler: Kürt sorunu acil çözülmeli
12:39 Newroz alanlarından 'Bijî Serok Apo' sloganı yükseliyor
12:15 Tekirdağ'ı Newroz coşkusu sardı
12:01 Yüz binlerce insanın katıldığı Wan Newrozu başladı
11:55 Şirnex'te Newroz büyük bir coşkuyla başladı
11:47 Yenikapı'yı Newroz coşkusu sardı
11:34 Dîloklular Newroz halayına durdu
11:28 Barış Konferansı'nda barış için sivil toplumun rolleri tartışıldı
11:15 15 merkezde Newroz kutlaması
10:27 Wanlılar Newroz'a akıyor
10:18 Kuzey ve Doğu Suriye’de 16 merkezde Newroz ateşi yakılacak
10:06 Cizîr 19 Mart'taki Newroz'a hazır
09:52 Yaşamını yitiren Çardak’ın yakınları: Ölüm döşeğinde tahliye edildi
09:17 DEM Parti Amed’de 1 günde 75 bin evi ziyaret etti
09:16 Jin Dergi ‘Newroz; Direniş, Mücadele ve Yeniden Doğuş’ kapağıyla çıktı
09:14 Zülküf Gezen’in annesi: Tutsaklara sahip çıkalım
09:13 Kadının saklı tarihine yeni bir ışık: Tanrıçalıktan Tanrılığa Kürtler
09:12 Tutsaklar 112 gündür açlık grevinde
09:11 Gazeteci Ahmet’ten 145 gündür haber yok
09:10 Dêrsim İttifakı: Kenti halkla birlikte yöneteceğiz
09:09 2 yılda 94 hasta tutsak hayatını kaybetti
09:07 DEM Parti Qaxizman'ı MHP’den almakta kararlı
09:07 Milyonlarca kadının ilham kaynağı: Besê Anuş
09:06 Tutsakların CPT ve AİHM’e gönderdiği mektuplara sansür
09:05 Riha 'değişim' diyor
09:05 Gazeteci Köylüoğlu: Irak, Türkiye'nin saldırılarına kapı araladı
09:04 Tarihe iz bırakan Newrozlar
09:00 17 MART 2024 GÜNDEMİ
16/03/2024
23:32 DEM Parti Dilovası Eşbaşkan adayları gençlerin sorularını yanıtladı
22:05 Colemêrg'de Newroz'a çağrı yürüyüşü
21:48 Ahmet Türk: Artık kayyım dönemi bitmiştir
21:15 Amed yerel yönetimler beyannamesi: Bi hev re Dem Amed
20:57 Bakırhan Dilovası’nda: Hiç bu kadar umutlanmamıştım
20:13 Bismil ve Dîlok Newroz’una katılım çağrısı
19:52 Kadın beyannamesi açıklandı: Özgür kadın kooperatifleri kuracağız
19:12 Kocaeli’de bir kadın katledildi
18:48 Uluslararası festivalde Kürt gencin hikayesine ödül
18:09 DEM Parti Êlih İl Örgütü: Eşbaşkanlık mor çizgimizdir
17:37 DEM Parti: Ramanlı’nın ileri sürdüğü ifadeler iftiradır
17:17 Sancaktepe esnafı: İşi gücü bırakıp Newroz'a katılacağız
17:16 ATK’den hasta tutuklu hakkında ‘cezaevinde kalabilir’ kararı: Ölüm fermanıdır
17:10 ‘Mültecilerin yaşamını güvence altına alan önlemler alınmalı’
16:50 Demirtaş ve Mızraklı’dan mektup: Yeni muhatap arayışına gerek yoktur
16:30 ‘Adalet Nöbeti büyük mücadelenin bir parçasıdır’
16:25 DEM adayları sokakta, halk çare istiyor
15:55 Ankara'da sahte DEM Parti afişleri basıldı
15:28 Bakırhan: Dilovası’nı Marmara’nın incisi haline getireceğiz
15:12 'Öcalan'ın 2013 mektubundaki ana fikre dönülürse rahatlama süreci olur'
14:41 Ağır hasta tutsak Boz: Kanser ilaçlarımı alamıyorum
14:40 Halepçe, Beyazıt ve Gazi katliamlarında yaşamını yitirenler anıldı
14:37 Cizîr'de Newroz ateşi yakıldı
14:32 Dün eşi tarafından darp edilen kadın ölü bulundu
14:16 Kayıp yakınları gazeteci Babaoğlu'nun akıbetini sordu
13:36 ‘Sorumlular yargılanana kadar mücadele edeceğiz’
13:24 AKP'liler Ramazan ayı paketlerini çaldı!
13:22 Cumartesi Anneleri Yusuf Erişti’nin akıbetini sordu
13:20 KESK yerel seçimler için tutum belgesini açıkladı
13:00 Hatimoğulları: JİTEM ittifakına oy vermeyin
12:52 Sinn Fein milletvekili Molloy: Birbirimizi desteklemek gerekiyor
12:13 Küçükbalaban: Abdullah Öcalan ile görüşmenin önü bir an önce açılmalı
11:06 Cezaevlerindeki açlık grevi 111 gündür sürüyor
11:05 Gazeteci Ahmet’ten 144 gündür haber alınamıyor
10:47 Mersin'de 5 kişi gözaltına alındı
10:38 Wan’da Newroz ateşi yarın yakılacak
10:26 Kışı bahara çeviren Wan Newrozları
10:21 Patlayıcı cisimler can alıyor: Çocuklara oynayabilecekleri alan bırakılmadı
10:11 Şirnex’te yer, Qileban’da tarih değişti
10:08 Yasaklara rağmen Newroz’u kutlamaktan vazgeçmediler
10:02 Payîzava ve Westan'da DEM rüzgarı
09:59 İstanbul’u ‘Özgürlük Newrozu’ coşkusu sardı
09:45 Seçimin rûspîleri
09:33 İstismar faili imamın indirimli cezası onandı
09:32 Norveçli avukat Byrgfjeld: Tecridi dünya gündemine taşıyacağız
09:31 Darp edilen tutsağın ailesi: Yaşamından endişeliyiz