AMED - Barış Konferansı'nda toplumsal barışta kadının rolüne değinen Kadın Akademisi'nden Figen Aras, toplumsal barışın kadının özgürlüğü ile gerçekleşebileceğini söyledi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) tarafından dün başlayan “Kürt meselesinin çözümü ve barış konferansı” ikinci gününde “Kadınların barışın inşasındaki rolü” adlı oturumla devam ediyor. Moderatörlüğünü İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin’in yaptığı oturumda söz alan Hak İnisiyatifi Derneği üyesi Fatma Bostan Ünsal, “Kuzey İrlanda örneğinde kadınların barış inşa etmesi” adlı sunumu gerçekleştirdi.
'BARIŞ, İNSAN HAKLARI İLE SAĞLANIR'
Ünsal, İrlanda’daki çatışmaların Kuzey İrlanda Cumhuriyeti ile birleşmek isteyenler ve krallık isteyenlerin sorunu olmadığını, sorunun insan hakları ile ilgili olduğunu söyledi. Sorunun, Kuzey İrlanda katoliklerinin mülkiyet haklarının, oy haklarının ihlal edilmesi, istihdamın uygun karşılanmaması olduğunu belirten Ünsal, bunun şiddete yol açtığını vurgulayarak, “Çözüm de İrlanda Cumhuriyeti ile birleşmek isteyenlerle başlamadı. Diğer halkların çalışma, oy hakkı eşitliği gibi hakların kabul edilmesi barış gelmiştir. Bence Türkiye’de de barış, insan hakları ihlallerinin son bulması ile gelir. Bunun da ilk adımı kayyımların geri çekilmesi olabilir. Kayyımlarla bu coğrafyada insanların seçme ve seçilme hakkı ihlal ediliyor” ifadelerini kullandı.
'KADININ YARATTIĞI DEĞERLER ÇALINDI'
Ardından Kadın Akademisi’nden Figen Aras konuştu. “Toplumsal barış ve kadınlar” adlı sunum yapan Aras, savaş gündemi konuşulduğunda kadının sürekli savaşlarda tecavüz edilen, çocuğunu kaybeden olarak görüldüğünü belirtti. Aras, “Bununla birlikte parçalı bütünlükten vazgeçmeliyiz. Kadın kırımı vardır. Kadın kimliğine, varoluşuna binlerce yıldır açılan bir savaş var. Bu savaş belki tank ve topla olmuyor ama tecavüzlerle, ideolojik saldırılarla gerçekleşiyor. Kadın kimliğine dönük neden bu kadar saldırı var ve biz buna neden kırım diyoruz? Aslında tarihsel olarak ele aldığımızda kadının yarattığı değerlerin kadınların elinden nasıl çalındığını görüyoruz” diye konuştu.
Kadına yönelik bu saldırı ve şiddet biçimlerinin altında kadın hakikatinden korkunun yattığını belirten Aras, “Ulus devletler cinsiyetçilik olmadan asla başaramazlar. Ulus devletler kendisini cinsiyetçilik politikası ile besler” şeklinde konuştu.
Toplumsal barış ve kadın özgürlüğü ilişkisine ilişkin konuşan Aras, “Sürekli gözetleniyoruz, takip ediliyoruz adlandırılıyoruz. İktidar olmadan, birlikte nasıl yaşayabiliriz, kadınlar ve erkekler bu birliktelikte yaşamı nasıl etik, estetik şekilde gerçekleştiriri tartışmak çok önemli. İstanbul’da son feminist gece yürüyüşünü gördük. Kadınların özgürleşmesinin, mücadelesinin yükselmesinden kim korkar? Korkanlar bellidir, iktidar sahipleridir. Kürt kadın kazanımının ortaya çıkardığının Ortadoğu’ya da ilham olduğunu görüyoruz, biliyoruz. Aynı şekilde hem erkek egemen saldırılara hem de ulus devlet saldırılarında kadınların birlikte olması, bir araya gelmesi başta sol, sosyalist, muhalif kesimlerin de kadın mücadelesine saygı duyarak, mücadeleye katkı sunmaları çok değerledir. Bu mücadelede yaşamını yitiren, şuan bedel ödeyen arkadaşları ‘Jin jiyaz azadî’ diyerek selamlıyorum” dedi.
Konferansın son oturumunda Av. Ahmet Özmen sunum yaptı. Ardından serbest kürsünün yapıldığı panel soru cevap ile son buldu.