HABER MERKEZİ - Adalet Nöbeti'nde Türkiye’nin savaş hazırlığına dikkat çeken eylemciler ve ziyaretçiler, savaşın Türkiye halklarına kaybettireceğini belirterek, Kürt sorununda demokratik çözüme işaret etti.
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü ve Kürt sorununa demokratik çözüm talebiyle devam eden Adalet Nöbeti’nde, Türkiye’nin KDP ortaklığında savaş hazırlığına dikkat çekildi. Adalet Nöbeti eylemcileri ve ziyaretçiler, “Kürtlere dönük ayrımcılık, hukuksuzluk Türkiye’ye bir şey kazandırmayıp hepimize kaybettiriyor” mesajı verildi.
İSTANBUL
Marmara Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (MATUHAY-DER) öncülüğünde başlayan Adalet Nöbeti devam ediyor. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Eşbaşkan adayları Meral Danış Beştaş ve Murat Çepni, Adalet Nöbeti’ni ziyaret etti.
DEM Parti Sultanbeyli İlçe Örgütü’nde 95’inci gününde devam eden nöbette, tutsak yakınlarıyla bir araya gelen DEM Parti adayları, burada alkış, zılgıt ve sloganlarla karşılandı.
Ziyarette konuşan Meral Danış Beştaş, PKK Lideri Abdullah Öcalan’a dönük tecridin yalnızca Kürt halkını ilgilendiren bir mesele olmadığını vurguladı. Beştaş, “Türkiye’nin tamamına şunu söylüyoruz; Tecridin devam ettirilmesi ülkenin dört bir yanında savaş politikasının hüküm sürmesi demek. Tecridin devam etmesi, Kürt halkının taleplerinin görmezden gelinmesi, açlığın, yoksulluğun devam ettirilmesi anlamına geliyor. Çünkü tecrit savaş politikalarının bir sebebi ve sonucudur. Bu yönüyle Adalet Nöbeti’nde ki bu çığlık Türkiye’de duyulmalı” ifadelerini kullandı.
‘İMRALI’NIN KAPILARINI AÇIN’
Türkiye’de ki mevcut krizlerden çıkış yolunun tecridinin kaldırılıp İmralı’nın kapılarının açılmasından geçtiğinin altını çizen Beştaş, “Başta Erdoğan olmak üzere iktidara şunu söylüyoruz; Tecritle hiçbir yere varamadınız, varamayacaksınız. Abdullah Öcalan bu ülkede milyonlarca insanın ‘irademdir’ dediği bir liderdir. Ve siz daha önce kendisini muhatap aldınız ve bu süreçte Türkiye rahat bir nefes aldı. Savaşa dönmek için bir sebep yok. Kürtlere dönük ayrımcılık, hukuksuzluk Türkiye’ye bir şey kazandırmayıp hepimize kaybettiriyor. Tecrit uluslararası hukuka göre de, Türkiye iç hukukuna göre de işkencedir. İşkence dünyadaki en ağır suçlardan bir tanesidir. Ve Türkiye tecridi devam ettirerek aslında insanlığa karşı suç işliyor. Tecridi sonlandırın, İmralı’nın kapılarını açın” çağrısında bulundu.
'İŞKENCE SÜRSÜN MÜ SÜRMESİN Mİ? SEÇİMİDİR'
Daha sonra konuşan DEM Parti İBB Eşbaşkan adayı Murat Çepni’de, yürütülen nöbet eyleminin önemine değindi.
Türkiye’de demokrasi değerlerini savunduğunu iddia eden tüm kesimlerin belli sorumlulukları olduğuna işaret eden Çepni, “Bugün ‘demokrasi’ diye meydanlarda dolaşanlar, eğer tecrit başta olmak üzere zindanlardaki işkencelere, hak gasplarına, bir bütün olarak yürütülen sindirme ve susturma politikalarına hayır diyemiyorsa, demokrasinin D’sini bile söylemiş olmaz. DEM Parti ve nöbet eylemini sürdüren annelerimiz tüm bu sorunların çözümü için mücadele ediyor. Cezaevlerindeki tecride, işkenceye hak gasplarına karşı tüm kamuoyu ayağa kalkmalı, sesini yükseltmelidir. Bu seçimler aynı zamanda ‘zindanlardaki işkence sürsün mü sürmesin mi’ seçimidir” dedi.
ERDOĞAN’A CEVAP: BİZİM AĞA BABAMIZ DA ANA BABAMIZ DA HALKTIR
Konuşmasının devamında ayrıca AKP’li Erdoğan’ın Agiri mitinginde DEM Parti’yi hedef alan “Birileri çıkmış, tek parti faşizmini hortlatmak için CHP ile bir olup sizlerin iradesine ipotek koymaya çalışıyor” şeklindeki sözlerine de değinen Beştaş, “Cumhurbaşkanı il il gezip mitingler yapıyor ve bu mitinglerde partimize laf etmediği tek bir gün geçmiyor. Kürt illerine gidip kaçak seçmenler, oradaki halk iradesini gasp etme girişimleri yetmemiş gibi şimdi yalanlarla, asılsız suçlamalarla partimize kara çalmaya çalışıyorlar. Ağrı’da milli iradeye ipotek koyan, onlarca halk iradesini gasp eden sanki DEM Parti’ymiş gibi konuşuyor. CHP’yi kastederek tek parti döneminden söz ediyor ve CHP üzerinden bize vuruyor. Kendi İçişleri Bakanı ne demişti; ‘cumhurbaşkanım bana talimat verdi, Şu kayyımları atayalım dedi. Ya benim istediğim bir göz, Tayyip Erdoğan bana verdi iki göz. Hemen kayyımları atadık’ demişti. Şimdi tek parti döneminden söz ederek daha kayyımların iş başı yaptığını unutturmaya çalışıyor. Tek parti dönemine rahmet okutuyorsunuz. Şuanda Türkiye’de bal gibi tek adam rejimi var. Birde İstanbul’u ve diğer illeri örnek göstermiş, ‘bunların ağa babalarından emir alıyorlar’ demiş. Vallahi bizim ağa babamız da, ana babamız da halktır halk başka da kimseye dayanmıyoruz. Erdoğan ve iktidarının bize yönelik saldırılarına asla sessiz kalmadık bundan sonra da sessizi kalmayacağız” ifadelerini kullandı.
Adayların konuşmasının ardından salonda alkışlar eşliğinde, “Bijî Serok Apo” ve “Bijî berxwedana zindana” sloganları yükseldi.
WAN
Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma Derneği (TUHAY-DER) ile tutsak yakınlarının Adalet Nöbeti 99’uncu gününde devam ediyor. DBP İl Örgütü binasında süren eylemi, DEM Parti Qelqelî İlçe Örgütü ve Rêya Armûşe İlçesi’ne bağlı Yalı Mahalle sakinleri ziyaret etti.
TÜRKİYE’NİN SAVAŞ HAZIRLIĞINA TEPKİ
Tutsak yakınlarından Sevat Beyhan, “Sayın Abdullah Öcalan’dan hiçbir haber alamıyoruz. Çocuklarımız cezaevinde açlık grevlerini sürdürüyor. Öte yandan Türkiye ve Barzani çocuklarımıza karşı savaş hazırlığında. Tüm bunlara karşı bizler de bir çözüm oluşsun, barış inşa edilsin diye eylemimizi sürdürüyoruz. Nereye kadar savaşta ısrar edecekler. Barış için Sayın Abdullah Öcalan’ın hatırına Newroz alanlarını dolduralım” çağrısında bulundu.
Eylemi ziyaret eden kadınlardan Derya Kaya da, “Kimse ‘bize bir şey olmaz’ demesin. Bu savaş sürdükçe herkesin huzuru bir şekilde kaçıyor. Polis annelerine sesleniyorum; çocuklarınız için bu savaşı, çatışmayı kabul etmeyin. Onlar da bu savaşa karşı çıksın. Savaşın kazananı olmaz; gelin beraber tepki gösterelim” diye belirtti.
AMED
Amed’de Tutuklu Aileleri Yardımlaşma Derneği (TUAY-DER) öncülüğünde PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü ve Kürt sorununa demokratik çözüm şiarıyla başlatılan Adalet Nöbeti 102'nci gününde devam etti. Rêzan (Bağlar) ilçesi Demokratik Bölgeler Parti (DBP) binasında devam eden nöbette katılımcılar üzerlerine, “Tecrit insanlık suçudur” yazılı önlükleri giydi.
Nöbet eyleminde konuşan Nazime Boltan, “Önderimiz herkes gibi avukat ve aileleriyle görüşme gerçekleştirsin. 102 gündür burada oturmuşuz. Önderimiz için buradayız. Tutsak yakınları ve tüm halkla çağrımızdır, herkes bize destek versin. Önderimizle biran önce görüşme gerçekleşsin. Çocuklarımız bu görüşme için kaç gündür açlık grevinde, biran önce görüşme gerçekleşsin” dedi.
Adalet Nöbetindeki tutsak yakınları sonrasında 15 gün önce tekerlekli sandalye ile tahliye olan ve dün akşam geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitiren ağır hasta tutsak İsmet Çardak’ın Hevidanlılar Yasevi’ndeki taziyesine katıldı.
ÊLIH
Êlih’te, Tutuklu Aileleri Yardımlaşma Derneği (TUAY-DER) öncülüğünde başlatılan Adalet Nöbeti 44’üncü gününde DBP il binasında sürdü. Nöbeti Tevgere Jinên Azad (TJA), DEM Parti Amed Büyükşehir Belediyesi eşbaşkan adayı Serra Bucak, DBP, DEM Parti İl Örgütleri, Êlih Emek ve Demokrasi Platformu tarafından ziyaret edildi.
Nöbette sık sık “Jin jiyan azadî”, “Bijî berxwedana zîndanan” ve “Bê serok jiyan nabe” sloganları atıldı. Nöbet söylenen dengbêj dinletisi ardından atılan sloganlar eşliğinde sona erdi.
MERSİN
Adalet Nöbeti, 102’nci gününde Çukurova Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma Derneği (Çukurova TUAY-DER) binasında devam ediyor. Barış Anneleri'nin katılım sağladığı nöbette cezaevlerindeki direniş selamlandı.
Nöbet annelerin halayları ile de devam etti.
MÊRDÎN
DBP Mêrdîn İl Örgütü binasındaki Adalet Nöbeti 68’nci gününde devam ediyor. Tutuklu yakınları ile Barış Anneleri’nin şarkılar ve sloganlar eşliğinde sürdürdüğü Adalet Nöbeti’nde Newroz hazırlıkları kapsamında bileklikler hazırlandı. Çok sayıda yurttaşın ziyaret ettiği Adalet Nöbeti’ni İnsan Hakları Derneği (İHD) Mêrdîn şubesi de heyet olarak ziyaret etti.
İHD Şube Eşbaşkanı Veysi Parıltı, Adalet Nöbeti’yle dile getirilen taleplerin insan haklarını savunan herkesin talebi olduğunu belirterek, “Annelerin taleplerinden birincisi zindanlardaki tecridin son bulması, demokrasi, hukuk ve adaletin gelmesidir. Bizler de İHD olarak bu talepleri destekliyoruz. İmkanlarımız çerçevesinde eylemlerine destek vermeyi sürdüreceğiz. Başarılar diliyoruz” dedi.
Adalet Nöbeti ardından gündeme dair tartışmalar ile devam etti.