HABER MERKEZİ - "Abdullah Öcalan'a özgürlük Kürt sorununa çözüm" talebiyle başlatılan Adalet Nöbeti eylemleri 100'üncü gününde. Tutsak yakınları, "100 yıl da geçse Öcalan'ın özgürlüğünden vazgeçmeyeceğiz" dedi.
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü ve Kürt sorunun demokratik çözümü talebiyle çeşitli kentlerde başlayan Adalet Nöbeti eylemleri Amed ve Mersin’de 100’üncü gününe girdi. Adalet Nöbeti’ni kararlılık ile sürdüren eylemciler, sonuç alıncaya kadar eylemi sürdüreceklerini belirtti.
AMED
Amed’de Tutuklu Aileleri Yardımlaşma Derneği (TUAY-DER) öncülüğünde “Abdullah Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa çözüm” talebiyle başlatılan Adalet Nöbeti, 100’üncü gününe girdi. Demokratik Bölgeler Parti (DBP) Rêzan (Bağlar) İlçe Örgütü binasında devam eden nöbete katılan tutsak yakınları, “Tecrit insanlık suçudur” yazılı önlüklerle eylemlerinin 100’üncü gününde tecridin kaldırılması çağrısında bulundu. PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü sağlanana kadar eylemlerini sürdüreceklerini vurgulayan tutsak yakınları, “Değil yüz gün, yüz yılda geçse, Önderliğimizin özgürlüğünden vazgeçmeyeceğiz” mesajı verdi.
'ÖNDERİMİZDEN HABER ALMAK İSTİYORUZ'
Ramazan Ayı’nı adalet talebiyle karşılayan tutsak yakınlarından Meryem Turan, Adalet Nöbeti’nde bulunan anneleri ve tutsak yakınlarını selamladı. “Bugün yüz gündür nöbetteyiz” diyen Turan, “Tecrit kaldırılana kadar nöbetimize devam edeceğiz. Yüz gündür nöbetteyiz kaldırılmazsa, yüz gün daha kalırız. Bütün annelere çağrımdır, annelere sahip çıkalım, büyük bir güçle annelerin yanında yerimizi alalım, desteğimizi verelim” dedi.
Abdullah Öcalan ve tutsaklar üzerindeki tecridin kaldırılması için Adalet Nöbeti’nde yer aldıklarını kaydeden Rabia Ataş, “Önderimiz üzerindeki tecrit kaldırılırsa, çocuklarımızın üzerindeki tecrit de kaldırılır. Onunla görüşme sağlansın, adaleti getirsinler. Avukatı ve ailesiyle görüştürülsün. O’ndan bir haber alalım. Bir şey olsa, haberimiz olmayacak, O’ndan haber almak için oturuyoruz, bir an önce bu tecrit kırılsın” diye konuştu.
'CENAZELER ÇIKMADAN SESİMİZ DUYULMALI'
Cezaevlerinden cenazeler çıkmadan seslerinin duyulmasını isteyen tutsak yakını Meryem Soylu, tecridin kaldırılması için mücadelelerini sürdüreceklerini dile getirdi. Abdullah Öcalan için özgürlük taleplerini yineleyen Soylu, “Artık O’nun zindanda olmasını istemiyoruz, özgür olsun ve halkının yanına gelsin” dedi.
Talepleri karşılanana kadar eylemlerini sürdüreceklerini vurgulayan tutsak yakını Sulhiye Saruhan, “Bir gün daha geçmeden çözüm bulunsun” diye seslendi. Annelere çağrıda buljnan Saruhan, Bütün anneler gelsin ve barış isteyelim. Buna bir çözüm bulalım” ifadelerini kullandı.
'ÖNDERİMİZ ÖZGÜR DEĞİLSE, BİZ DE DEĞİLİZ'
“Sayın Öcalan özgür olmadıkça, çocuklarımız da özgür olmayacak” diyen tutsak yakını Reşahat Ada, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz bugün Sayın Öcalan’ın özgürlüğünü istiyoruz. Ailesi ve avukatlarıyla görüşsün. Biz çocuklarımızın görüşüne gittiğimiz gibi, Sayın Öcalan’ın ailesi ve avukatları da görüşsün. Yüz günümüz geride kaldı, bin günümüzde geçse ve Önderimiz için çözüm üretmezlerse, eylemimize devam edeceğiz.”
Tüm annelere çağrıda bulunan tutsak yakını Afife Kartal, “Ramazan Ay’ındayız, ellerini vicdanlarına koysunlar, bu savaşı durdurulalım, tabut cezaevinden çıkmasın. Önderimiz özgür olmadığı sürece, ne Kürt ne de Türk halkı özgür olur. Önderimizin özgürlüğünü istiyoruz, O özgür olursa, topraklarımız da özgür olur” şeklinde konuştu.
'YÜZ YIL DA GEÇSE VAZGEÇMEYECEĞİZ'
Kürt sorununda çözüm kanallarının açılmasını talep eden tutsak yakını Nazime Boltan, “Önderimiz üzerindeki tecrit kaldırılırsa, çocuklarımız üzerindeki tecrit de kaldırılır. Bir an önce çözüm bulsunlar, çocuklarımız özgürlüğüne kavuşsun” diye konuştu.
Tutsak yakını Kudret Aslan da, “Bir an önce herkes ayağa kalksın” diyerek, çözüm çağrısında bulundu.
Tutsak yakınlarıyla dayanışma amacıyla Adalet Nöbeti’ne katılan Aklime Hanas, “Onların talepleri önderimizin özgürlüğüdür. Bir an önce önderimiz özgür olsun. O özgür olursa, Kürt ve Türk halkı da özgür olacak. Önderimiz özgür olmadığı sürece kimse özgür olmayacak. Bütün annelere çağrıda bulunuyoruz, yüz gündür buradayız, yüz yılda kalırız, tecrit kırılmadığı sürece de kalkmayacağız” dedi.
Münevver Kaplan ise, tüm anneleri Adalet Nöbeti’ne katılmaya çağırdı.
MERSİN
100 gündür Adalet Nöbeti’nde olan bir başka merkez de Mersin. Çukurova Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma Derneği (Çukurova TUAY-DER) tarafından başlatılan nöbeti değerlendiren Barış Anneleri Meclisi’nden ve Çukurova TUAY-DER Eşbaşkanı Ergin Altuntaş, annelerin mücadelesinin bitmeyeceğini söyledi.
Barış Anneleri Meclisi üyesi Meryem Erbey, öncelikle cezaevlerinde süren açlık grevlerine dikkat çekti. Erbey, “Bu seçimden sonra çocuklarımız ölüm orucuna başlarsa, anneleri de oturup bu durumu izlemez tabi” diyerek, eylemin sonuç alınmadan bitmeyeceğini ifade etti.
'GEREKİRSE 200 GÜN DAHA NÖBETE KATILIRIZ'
Erbey, Türkiye’ye adalet ve barış getirmedikleri sürece durmayacaklarını söyleyerek, “Türkiye devleti Önderlik üzerindeki tecridi kaldırıp, barış için adım atmalı. Ortadoğu’daki savaşın kilidi Sayın Abdullah Öcalan’ın elindedir. Filistin savaşı da Ukrayna savaşı da buna bağlı. Eğer Önderlik serbest bırakılırsa, özgür olursa inanıyorum ki Ortadoğu’ya adalet gelecektir. Yüz gündür adalet nöbetindeyiz. Gerekirse 200 gün daha adalet nöbetine katılırız. Türkiye devleti bize cevap vermediği sürece mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.
Barış Anneleri Meclisi üyesi ve tutuklu annesi Kadriye Oğuz da, annelerin tüm dünya için mücadele ettiğini vurguladı. Oğuz, devletin taleplerine yönelik adım atması gerektiğini belirterek, “Önce Önderimiz ile bir görüşme sağlanmalı. Barışın anahtarı Sayın Öcalan’ın elindedir. Eğer onunla bir görüşme sağlanırsa her şey daha kolay olur. Herkesin bizim elimizi tutması, destek vermesi gerekiyor. Erdoğan'ın yaptığı zulmü kimse kimseye yapmıyor. Biz barış istiyoruz. Bir çare bulmadığımız sürece mücadele edeceğiz. Türk, Arap anneleri de gelsin bizimle omuz omuza versin. ‘Neden çocuklarımız ölüyor?’ diye sorsun” diye belirtti.
Tutuklu annesi Zeliha Kaya, cezaevinde açlık grevini sürdüren çocuklarının hastanede kelepçeli muayeneye zorlandığını, muayene edilmediğini ve tekli hücrelere atıldığını kaydederek “Çocuklarımızın cenazesi gelmesin. Biz devletten bir şey istemiyoruz. Hakkımız olanı istiyoruz. Devlet yetkililerine sesleniyoruz: taleplerimize cevap verin” şeklinde konuştu.
'DİRENİŞ DEVAM EDECEK'
Çukurova TUAY-DER Eş Başkanı Altuntaş ise, PKK Lideri Abdullah Öcalan’dan haber alınamama haline dikkat çekerek dönüşümlü açlık grevlerinin ve adalet nöbetlerinin tek amacının Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kırılması olduğunu söyledi. Adalet nöbeti eylemlerinin kararlı bir biçimde devam ettiğini kaydeden Altuntaş, şunları söyledi: “Anneler, zindanlar ve halkımız direngendir. Onun için yüz değil 200 gün de olsa, bu eylemselliği sonuna kadar sahipleneceğiz. Kürt halkının özgürlüğü önündeki engellerin kaldırılmasının önünde en büyük engel Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit. Tecrit kırılmadığı sürece zindanlardaki direniş de halkın direnişi de devam edecektir. Mücadele ruhuyla donanmış bin halkın geri adım atması gibi bir durum söz konusu olamaz. Son bir annemiz, son bir kurum yetkilimiz kalana kadar da bu direniş devam edecektir.”
MA / Eylem Akdağ - Yüsra Batıhan