AMED - İstasyon Meydanı’ndan 8 Mart mitingine katılan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, “Özel harp politikası olarak Kurdistan’da uygulanmak istenen siyasete boyun eğmeyeceğiz” dedi.
Amed’de İstasyon Meydanı’nı dolduran kadınlara seslenen Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Kurdistan’da sürdürülen savaş politikalarına dikkati çekti. Katılımcıları Kürtçe selamlayan Hatimoğulları, “Hoş geldiniz sefalar getirdiniz, baş göz üstüne geldiniz. Merhaba kadınlar, Cumartesi Anneleri, merhaba Adalet Nöbeti tutan analarımız, merhaba yaşamını bu mücadeleye adamış sevgili kadınlar. Filistin’den, Kurdistan’dan, Rojava’dan Afganistan’dan Şili’ye Latin Amerika’ya Fransa’ya kadar uzanan mücadeleci kadınlara binlerce selam olsun. Selam olsun Sakine’lere, selam olsun Seve’lere, Pakize’lere, selam olsun Figen’lere, Gültan’lara, Sebahat’lere, selam olsun zindandaki bütün tutsak kadınlara” dedi.
‘TARİHİ BİR MÜCADELEYE İMZA ATTIK’
Kadınların 5 bin yıldır erkek egemen sistem tarafından ezildiğini ve sömürüldüğünü ifade eden Hatimoğulları, “Ama aynı zamanda biz kadınlar 5 bin yıldır bir tarihi mücadeleye imza attık boyun eğmedik. Emeğimiz sömürüldü, şiddet gördük, katledildik boyun eğmedik. Eş başkanlık sistemimize saldırıldı ama asla boyun eğmedik. 8 Mart’ın tarihinde New York’lu dokuma işçisi 129 kadın eşit işe eşit ücret için verdikleri mücadelede patron devlet el ele vererek onların bedenini ateşe verdi. 129 kadının külleriyle yazıldı 8 Mart tarihi. Selam olsun bedel ödeyen kadınlara, selam olsun külleriyle 8 Mart tarihini yazıp bizlere armağan edenlere” diye konuştu.
KATLEDİLEN KADINLARI HATIRLATTI
“Biz kadınlar yaşamın her yerinde baskılara ve katliamlara, şiddete maruz kalıyoruz” diyen Hatimoğulları, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Hala Gülistan Doku nerede, diyoruz ama yok. Hatırlayacaksınız Fatma Altınmakas’ı. Eşinden şiddet gördüğü için şikâyette bulundu. Ama Kürtçe verebildi ifadesini, Türkçe tercüman bulunamadığı için tercüme edilemediği için evine geri gönderildi ve katledildi. Yine İpek Er. Bir asker tarafından katledildi, Kurdistan’da kadınlara dönük yürütülen özel harp politikasını burada Amed Meydanında bütün kadınlar olarak hep birlikte boşa çıkarmak için ‘Kadın, yaşam, özgürlük/ Jin Jiyan, azadî’ sloganını haykıralım hep birlikte.
ÖZEL HARP SİYASETİNE BOYUN EĞMEYECEĞİZ
Biz kadınlar yaşam hakkımızdan asla vazgeçmeyeceğiz. Biz kadınlar özel olarak yetiştirilip, özel harp politikası olarak Kurdistan’da uygulanmak istenen siyasete boyun eğmeyeceğiz. Biz kadınlar örgütlü mücadele gücümüzle İstanbul ’da da Amed’de de yaşamı savunacağız. Bunun için İstanbul Sözleşmesini savunmaya devam edeceğiz. 6284 sayılı kanunu savunmaya devam edeceğiz. Elimizden alınmak istenen Nafaka hakkımızı asla onlara vermeyecek ve savunmaya devam edeceğiz. Bunun için Kurdistan’dan Türkiye’ye kadar el ele örgütlü mücadeleye var mıyız hep beraber?
EŞBAŞKANLIĞI TARTIŞMAYA İZİN VERMEYECEĞİZ
Sevgili kadınlar bizler DEM parti olarak ve birlikte çalıştığımız bütün ortak güçlerle birlikte eş başkanlık mor çizgimizdir dedik. Eş başkanlık sistemine en büyük saldırı kayyım rejimiyle başlamıştır. Kayyımların en çok saldırdığı alan bizim belediyelerimizdeki kadın politikalarımız olmuştur. Eş başkanlık ve eşit temsiliyeti tartışmaya açmaya kalktılar, biz kadınlar izin vermedik, izin vermeyeceğiz. Şu anda Kurdistan ve Türkiye’de tam 5 bin kadın eşbaşkan adayımız ve yerel yönetimlere aday kadın arkadaşlarımız var. Türkiye’de hiçbir parti bunu gerçekleştirmemiştir. Bunu gerçekleştiren bir parti değil sadece, siz değerli kadınların iradesidir bunu gerçekleştiren.
KÜLLERİNDEN MÜCADELE YARATAN KADINLARIZ
Değerli arkadaşlar, 31 Mart seçimlerinde belediyelerimizi kazandığımızda ki biraz önce burada Amed’in onurlu kadınları eşbaşkan adaylarımız burada sizleri selamladılar. Amed olarak, kadınlar olarak, kadın eşbaşkanlarımızın etrafında demokratik kadın özgürlükçü belediye anlayışımızı icra edeceğiz. Biz kadınlar, kadın bakış açısıyla kadınların rahat edeceği bir şekilde hep beraber inşa edeceğiz. Yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır. Çünkü burada kadın meclisleri bu işin garantisidir. Biliyorum halaylara geçeceğiz, müziğe geçeceğiz. Bizler de birlikte halay çekmeyi bekliyoruz. Bizler 8 Mart’ta küllerinden mücadeleyi yaratan kadınlarız. Bizler hareket etmeyenler zincirlerinin farkına varamaz Rosa Lüxsemburg’larız, Clara Zetkin’leriz, Behice Boranları’ız, Şirin Tekeliyiz bizler. Kürt halkının özgürlük mücadelesini veren IŞİD’e karşı en güçlü mücadeleyi veren Arin Mirxan’lar ve Hevrin Xelef’leriz biz. Selam olsun onlara. Binlerce kez selam olsun. İsrail işgaline karşı direnen Şeyda Ebu Xazali’yiz. Kadın cinayetlerini asla unutmayan ve yaşam hakkını savunan kadınlarız biz ve biz küllerinden mücadeleyi yaratan Kürt, Türk, Arap, Ezidi, Ermeni burada sayamadığım birçok halktan kadınlarız.
KADINLAR BAŞARACAK
Kadınların örgütlü mücadelesi ve gücü oldukça hiç bir erkek rejimin bizleri yenmeye gücü yetmeyecek Sevgili Jina Êminî’nin sözlerini kulaklarımızda duyar gibiyiz. Dilim döndüğünce onun anadiliyle söylemek istiyorum. Mahsa öldürüldü, hayır Mahsa bayrak oldu, Mahsa her kadının kavgasının bayrağı oldu, her kadının bayrağı oldu. Onun saçı mücadelemizin bayrağı oldu. O ölmedi aramızda ve hep birlikte bizler şu sloganı hep birlikte atarak Jina Êminî’nin bayraklaşan saçlarını burada bir kez daha anarak ‘Jin, Jiyan, Azadî’ diyelim hep beraber. Kadınların bu mücadelesi oldukça, bu örgütlü gücü oldukça ne Türkiye’de ne Kurdistan’da ne de Ortadoğu’da hiç bir otoriter erkek rejimin bizleri yenmeye gücü yetmeyecektir. Kadınlar başaracak, bizler başaracağız.”
Miting sanatçıların sahne almasıyla sürüyor.