ŞIRNEX - Şirnex’te seçim çalışmalarında yer alan DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk, iktidarın arkasına aldığı devlet gücüyle yarıştıklarını belirterek, “Halkımız hilelere ve oyunlara rağmen büyük bir zafer elde edecek” dedi.
Yerel ve genel seçimlerde Kurdistan’da istediği sonucu alamayan AKP, kayyım atamalarının ardından “seçmen taşıma” planlarıyla belediyeleri elde etmeye çalışıyor. 14 Mayıs 2023 Genel ve Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinde Kurdistan’da oy düşüşü yaşayan AKP, özellikle Federe Kurdistan Bölgesi’nin sınır hattında bulunan Colemêrg’ten Şirnex’e “güvenlik” gerekçesiyle binlerce asker ve polisi “seçmen” adı altında taşıyarak oylarını arttırmayı ve belediyeleri elde etmeyi planlıyor.
Seçim çalışmaları kapsamında Şirnex’te bulunan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Berdan Öztürk, iktidarın seçim planlarını ve Yerel Seçimlerin Kürtler açısından önemini değerlendirdi.
‘SEÇİMLERDE DEVLET İLE YARIŞIYORUZ’
Seçim çalışmalarının güçlü bir şekilde devam ettiğini belirten Öztürk, halkın Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’ne (DEM Parti) coşku ve ilgisinin çok yüksek olduğunu söyledi. Son 9 yılda yapılan seçimlerde Şirnex’te sadece AKP veya başka bir partiyle yarışmadıklarını, aynı zamanda iktidarın arkasına aldığı devletle mücadele ettiklerini ifade eden Öztürk, “Kurdistan’da halkın iradesi 2 defa kayyımlarla gasp edildi. Bu kayyımların pratiklerine baktığımız zaman, sadece Kurdistan coğrafyasını talan ediyorlar. Doğaya, Kürt halkının değerlerine, diline ve kültürüne saldırıyorlar. Bu zihniyet yeni bir zihniyet değildir. AKP-MHP’den önce de var olan bir zihniyettir. Kurdistan’da yaşayan halk, yüzyıldır ırkçılıkla karşı karşıyadır. Kürtleri ve diğer halkları, demokratik kitleleri yok sayan bir sisteme karşı seçimlere gidiyoruz” dedi.
‘HALK KİRLİ OYUNLARA CEVAP VERECEK’
İktidarın hem sınır kentlerinde hem de seçmen sayısının düşük olduğu Sêrt ve Îdir gibi kentlerde “seçmen taşıma” ile belediyeleri elde etmeyi amaçladığına dikkat çeken Öztürk, “Şirnex’te 8 bin 300’den fazla asker ve polis taşıması yapmışlar. Bu kayyım atamak değil de nedir? Bu, işgalci, ırkçı bir tutum değil de nedir? Bu uygulamalarla halkımızın yaşadığı yerlerde halkın iradesini yok sayıyorlar. Aslanların topraklarında tilkilik yapıyorlar. Fakat aslanların topraklarında tilkiler barınamaz ve yaşayamaz. 31 Mart’ta halkımız bu kirli politikalara karşı cevap olacaktır” şeklinde konuştu.
‘SEÇMEN TAŞIMA KAYYIMIN DİĞER ADIDIR’
Seçmen taşımanın kayyım uygulamasının bir diğer adı olduğunu ifade eden Öztürk, “Bu halkın iradesini yok saymadır. Aynı zamanda irade nezdinde Kürt halkının kimliğini ve dilini yok saymadır. Hilelerle burayı alıp, ‘Kürt partileri bitti’ algısını yaratmak istiyorlar. Bu bir siyasi darbedir. Bu darbe girişimine karşı halkımız sandıkta cevabını verecektir” vurgusunda bulundu.
‘HALKIMIZ BÜYÜK BİR ZAFER ELDE EDECEK’
Yerel seçimlerin kendileri için salt bir belediye seçimi olmadığının altını çizen Öztürk, şunları söyledi: “Bu seçimler bizim için sadece bir seçim değildir. AKP’nin, Kurdistan’da 9-10 yıldır yürüttüğü baskı ve şiddet politikasını toplumsal meşrutiyeti arama seçimidir. Bunun için sınır kentlerinde ve diğer yerlerde oy taşıma gibi hilelere başvurup, zafer algısı yaratmak istiyorlar. Böylelikle sürdürdükleri politikaları meşrulaştırıp, daha da ileriye taşımak istiyorlar. Ama sandık başına gittiğimiz zaman, halkımız onların hilelerine, oyunlarına rağmen büyük bir zafer elde edecektir” diye belirtti.
‘HALKIN İRADESİNE SAYGI DUYULMALI’
İnsan hakları, demokrasi, hak ve hukuk savunucularına seslenen Öztürk, “Demokrasi sadece Türkiye kanadı için değildir. Sadece Türkiye’deki halkın iradesi sayıldığı zaman, bu demokrasi olmaz. Kurdistan’da sandık başına giden Kürt halkının da iradesine saygı gösterilmek zorundadır. Halkın iradesine saygı gösterilmediği zaman, herkesin de ona göre tepkisini göstermesi gerekiyor. Tek çare budur” diye konuştu.
‘SEÇİMLER, TÜRKİYE HALKLARI İÇİN BÜYÜK BİR FIRSATTIR’
İktidarın Kürt sorunu üzerinden tekçi bir egemenlik arayışı içinde olduğunu söyleyen Öztürk, şöyle devam etti: “Kurdistan’daki politikalarını bu perde altında yürütüyorlar. Bunun bedelini sadece Kürt haklı ödemez. Türkiye topyekûn olarak insan haklarında, demokraside, adalet ve hukukta geriledi. Bir irade ortaya çıktığı zaman, bu iradeye saygı duymak zorundasınız. Kürt halkının iradesine saygı duymalısınız. Milyonlarca insan Sayın Öcalan’ın iradesi olduğunu kabul etmiş. Bu iradeyi tanımak zorundasınız. Bugünkü mevcut hukuku işletmelisiniz. Cesaretli adım atılması gerekiyor. 50 yıldır devam eden özgürlük mücadelesi var. Siyasi anlamda Kürt sorunun çözümü, Türkiye’ye demokrasi, Kurdistan’a özgürlükle olur. Bunun yolu da halkın iradesine saygı duymakla başlar. Bu seçimler, Türkiye halkları için büyük bir fırsattır.”
MA / Ömer Akın