WAN – Mavi ve yeşilin buluştuğu Artemêt ilçesi, kayyım ve AKP’li yönetim eliyle yaratılan tahribatlar nedeniyle 8 yılda grileşti. Bu duruma son vermeye hazırlanan DEM Partili eşbaşkan adayları, iktidara gereken dersi vereceklerini söyledi.
Kıyısında yer aldığı Wan Gölü’nü tamamlayan göz kamaştırıcı doğal bir zenginliği barındıran Wan’ın Artemêt (Edremit) ilçesi, her mevsim ayrı bir güzellikte. Özellikle mavi ve yeşilin buluştuğu yaz aylarında ilçe adeta kartpostaldan fırlamış bir manzaraya sahip. Bu özelliği ile adeta bir çekim merkezi olan Artemêt’in 130 bin olan nüfusu hafta sonları 500 bine kadar çıkabiliyor.
Kent halkı ile dışarıdan gelen turistlerin sıcak yaz günlerinde adeta akın ettiği ilçe, son yıllarda kişiye özel imar izinleri ile ranta kurban edilerek sahip olduğu özellikleri günbegün kaybediyor. Büyük bir bölümü kamu kurumları ve askeriyenin denetiminde olan ilçe sahilinin geri kalan kısmı ise özel işletmelerin işgali altındı. Arıtma tesislerinin kapasite düşüklüğü nedeniyle deniz ve kıyıdaki kirliliğin giderek artması, altyapı ve trafik sorunu ile kültür ve sanatsal etkinliklerin eksikliği ilçeyi gözde bir yer olmaktan uzaklaştırıyor.
AKP’NİN MÜHENDİSLİĞİ TUTMADI
Kıyıdan içeriye doğru gittikçe halkın gelir seviyesi düşüyor. Şabaniye, Süphan, Eminpaşa ve Şehit Fırat mahalleri ekonomik açıdan kentin en yoksul mahalleleri. İlçenin daha önce 30 bin dolayında olan nüfusu 2011 yılında yaşanan deprem ve kentin büyükşehir statüsüne alınmasıyla bir anda dört katına çıktı.
AKP iktidarı, 2014 yerel seçimlerini kazanmak için adeta mühendisliğe girişerek sınırlarını çizdiği ve kendisi için bir laboratuvara dönüştürmek istediği ilçede sonuç alamadı. Hatta AKP’li Cumhurbaşkanı Tayip Erdoğan ile partili milletvekilleri ortaya çıkan seçim sonuçlarının kendilerini üzdüğünü ifade etti. Seçimlerden iki yıl sonra ise HDP’li eş başkanlar görevlerinden alınıp belediyeye kayyım atandı.
MAZBATA AKP’Lİ ADAYA VERİLDİ
2019 yılı yerel seçimlerinde de sonuç yine değişmedi. HDP yüzde 53, AKP ise yüzde 41 oy aldı. Ancak sandığı yansıyan halk iradesini tanımayan iktidar, dünya tarihinde görülmemiş bir hukuksuzluğa imza atarak HDP adayının KHK’li olmasını gerekçe göstererek mazbatayı seçimde ikinci olan kendi adayı İsmail Say’a verdi. Bu kararın ardından belediye meclisinde çoğunluk oluşturan HDP’li meclis üyelerinin birçoğunun üyelikleri düşürüldü, belediye yönetimi tümden ele geçirildi.
YENİDEN ADAY OLDU
Darbe sonucu koltuğa oturan AKP’li Say’ın adı daha çok imar rantları, usulsüzlükler, sahil şeridinde izin verdiği imarsız yapılar, akrabalarını işe alması ve yolsuzluklarla anıldı. 31 Mart yerel seçimlerinde AKP’nin bir kez daha aday gösterdiği Say’ın, daha önceki seçimleri kazanmışçasına “Yeniden İsmail Say” sloganını kullanması ise ayrı bir ironi.
Seçimleri yüksek bir oy farkıyla kazanmasına kesin gözüyle bakılan DEM Parti ise, AKP’ye güçlü bir cevap vermek istiyor.
DEM PARTİ’NİN ADAYLARI
DEM Parti’nin adayları yapılan halk oylamasında en fazla oyu alan Rabia Başak Koç ve Cemil Komi.
Rabia Başak Koç, 2016 yılından beri kadın çalışmaları, siyasi parti faaliyetleri ve HDP Artemêt Belediye Meclis Üyesi olarak görev aldı. Cemil Komi ise, 19 Mayıs Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu yönetiminden mezun. 2012 yılından sonra aktif olarak siyasette başlayan Komi, 2016 yılında DBP il yönetimi, 2017 yılından DBP PM üyeliği, 2019 yılında ise belediye meclis üyesi olarak seçilerek, Wan Büyükşehir Belediyesi Meclis başkanlığını yürüttü. Komi, halen Edremit Belediyesi DEM Parti Meclis Grubu Eşsözcülüğü’nü de yürütüyor.
İLÇENİN SORUNLARI
Artemêt’in şuan en büyük sorununun kayyım olduğunu söyleyen Koç, “Kayyımlar döneminde bu ilçenin insanları, sorunları yok sayıldı. Kayyım yönetimi ile birlikte daha önce belediyelerimizin açtıkları kadına, gençliğe yönelik tüm kurumlar kapatıldı. Yine başladığımız projeler tamamlanmadı. Bu çağda halen merkez bir ilçenin mahallelerinde yollar asfaltsız. Kış aylarında bile insanların kendi imkanlarıyla yollarını açtıklarına tanıklık ettik. İlçenin imar, alt ve üst yapı sorunları da oldukça birikmiş durumda. Gittiğimiz her yerde halk bu sorunları bize dile getiriyor. Belediyeler halkın hizmetinde olması gerekirken, maalesef bu rolünü yerine getirmemiştir. Yine gittiğimiz birçok mahallede halen çöp konteynerleri bile yok. Yazın mahalleler ve göl kıyısı kokudan geçilmiyor. Özellikle Şehit Fırat, Şabaniye gibi mahallelerimizde sorunlar çok daha büyük. Bizler tüm bu sorunları tespit ederek, projelendirerek çözmek için çalışacağız. İnsanların ve özellikle dezavantajları grupların yaşam alanlarını daraltacak politikalara izin vermeyecek ve onlara alanlar açacağız” dedi.
‘İLÇE KAYIMLAR SAYESİNDE GRİLEŞTİ’
Kadın yaşam merkezleri, çocuk merkezleri ve dezavantajlı gruplara yönelik merkezler açacaklarını ifade eden Koç, “Daha önce açtığımız merkezler, özünden koparılarak kayyımlar tarafından başka amaçlar için kullanıldı. Bu kurumları yeniden özgünlüklerine kavuşturacağız. Yine bu merkezlerin tümünde anadilinde kurslar olacak. Kadınların evlerden çıkıp üretim süreçlerine katılması için elimizden geleni yapacağız. En önemli sorunlardan biri de Artemêt gibi hafta sonu yoğunluğun yaşandığı bir yerde çok az piknik alanları var. Halkımızın sahilden faydalanması için öncelikli çalışmalar yapmamız gerekiyor. Sahilin tamamı şuan işgal altına alınmış, yeşil alanlar özel işletme ve otellerin tasarrufunda adeta. Bu rant düzeninin bitmesi gerekiyor. Kayyımlar döneminde yeşil olan ilçemiz tamamen grileşti. İlçemizdeki en büyük sorun maalesef mavinin, yeşilin grileşmesidir” diye konuştu.
ÖZEL SAVAŞ POLİTİKALARI VE GENÇLER
Mahallelerde gençler için spor yapabilecekleri alanları da oluşturacaklarını ifade eden Koç, “Gençlerin istihdamına dönük bazı projeler de geliştirmemiz gerekiyor. Batı illerine giden gençlerimiz maalesef inşaatlardan düşüp hayatlarını kaybediyorlar. Bu gençlerimiz iş olanakları bulurlarsa elbette böyle bir yola başvurmazlar. Gittiğimiz her yerde insanlar iş imkanlarının yaratılması talebini dile getiriyor. Yine mahallelerde gençler özel savaş politikalarıyla uyuşturucuya sevk ediliyor. Artık sadece gençler değil, çocuklar bile uyuşturucuya rahat bir şekilde ulaşabiliyor. Aileler bu konuda çok mağduriyet dile getiriyorlar. Buna çok acil bir çözüm bulmamız gerekiyor. Bunun için eğitimler, ailelerle görüşmeler ve özel savaş politikalarını anlatarak bir çalışma yapacağız. Bu bilinçli politikayı tersyüz etmemiz bizim yapacağımız en önemli çalışma olur. Bu çalışma da ancak halkımızın topyekun katılımıyla yapılacak şeylerdir” dedi.
‘HER ÇALIŞMAMIZ KAYYIM POLİTİKASIYLA KESİNTİYE UĞRADI’
Artemêt’in Kurdistan’ın en gözde ilçelerinden biri ve aynı zamanda Wan’ın Türkiye’ye açılan kapısı olduğunu söyleyen Cemil Komi ise, “Wan’dan giden bir kişi ilk Edremit’ten kente giriş yapar. Bu açıdan ilçemiz aynı zamanda kentin görünün yüzüdür de. Artemêt 90’dan sonra ilçe olduktan sonra, 93’te özellikle Kurdistan’da yaşanan göç olaylarıyla birlikte bir anda nüfus patlaması yaşadık. Bununla beraber 2011 yılında Wan’da bir deprem süreci yaşandı. Depremle birlikte Edremit TOKİ’leşmeye başladı ve büyükşehir yasasıyla birlikte nüfusu 12-13 binken bir anda 148 bine yükselen bir ilçe oldu. Nüfus patlaması olmasıyla beraber kentleşme ve altyapı sorunu yaşanmaya başlandı. İlçenin geri kalmasının en önemli nedeni sürdürülebilir bir yönetimin olmamasıdır. Her kazandığımızda buraya kayyım atandı. İl ve ilçelerde 5 yıllık stratejik planlamalar yapılır. Bu stratejik planlamalar çerçevesinde ona göre kendine yol haritası belirlersin, projelerini geliştirirsin. Fakat bu projelerin tamamı kayyım politikasıyla kesintiye uğradı” dedi.
‘İLÇE KİMLİĞİNDEN UZAKLAŞIYOR’
İlçenin hafta sonu nüfusunun 500 bine kadar çıktığını ifade eden Komi, “Bununla beraber ister istemez ulaşım sorunu ortaya çıkıyor. Edremit sosyal donatı alanları bu kadar potansiyeli kaldıramıyor. Hafta sonu burada park sorunları yaşanıyor. Bununla beraber ister istemez Edremit artık kaotik bir ortama neden oluyor. Bunun önüne geçebilmemiz için önce kent kimliği olması lazım. Burada Edremit’i diğer ilçelerden ayıran kent kimliği. Diyorlar ya, ‘Sakin kent ve insan odaklı ilçe’ işte Edremit’in öyle bir özgünlüğü var. Ama geldiğimiz bu dönemde Edremit’in bu kimliği yok edildi. Bu sorunlar nedeniyle turizmi de sekteye uğradı. Akdeniz, Marmara bölgelerine baktığın zaman aynı Edremit konumunda olan yüzlerce ilçe, farklı bir potansiyel, farklı bir ekonomik refaha sahip. Ama ilçemizde öyle bir ivme yakalanmadı. Burada bir TOKİ var ve 60-70 bin insan orada yaşamını sürdürüyor. Bununla beraber oradaki insanların yaşam tarzları değiştirildi. Daha önce toplumsal bağları güçlü olan müstakil evler varken bu sefer TOKİ’lerle birlikte o yaşam tarzları da dönüştü” diye anlattı.
Özellikle son 5 yıl içerisinde Artemêt’in betonlaşması ve grileşmesine dönük politikalar devreye sokulduğunu ifade eden Komi, şunları söyledi: “Edremit’in kent kimliği onun yeşili, sahili, gölü, bahçeli evleridir. Bu noktada Edremit’i hem kültürel olarak hem de sanatsal olarak Wan’ın merkezi haline getirmemiz gerekiyor. Bu noktada biraz mahrum bırakıldı. Evet, burada kültürel çalışmalarımız da olacak. Sonuçta burada turizm hızlandırmak ve canlandırmak için her türlü girişimde bulunmamız gerekiyor. Bunlar yapılırken buranın kültürel özgünlüklerinden kopmamak gerekiyor. Belediyecilik önemlidir evet ama biraz da bu insanların diline, kültürüne de dokunmamız gerekiyor. Edremit buna en müsait olan ilçelerimizden biridir. Edremit’in o faaliyetlerini arttırabilmemiz için biraz da konaklama, barınma alanları geliştirmemiz lazım. İlçenin tüm esnafı neredeyse küçük bir çarşıya sıkışmış durumda. Biraz da bu potansiyeli yaymamız gerekiyor. Bu noktada çabalarımız olacak. Bunlar yapılarsa uzun dönem stratejik planlamayla birlikte ilçemiz ivme de kazanır.”
HEDEF OY FARKINI 2 KATINA ÇIKARMAK
2019 seçimlerinde büyük bir farkla belediyeyi kazandıkları halde mazbatanın AKP’li adaya verilmesini değerlendiren Komi, “AKP’li adaylar gittikleri yerde kayyımdan rahatsız olduklarını anlatıyorlar. Ama bizim 4 belediyemiz bizzat AKP’liler tarafından gasp edildi. Bir çocuk yerde oyuncak görse ‘kimindir’ diye sorar. Ama biz 7 bin oy fark attığımız halde belediyelerimiz gasp edildi. Hatta o dönem AKP’nin kayyımı, ‘Ben kayyım olmak istemem ama zorla bana deklere ediliyor. Ben de mecburum’ şeklinde demeçler verdi. İnsan aynaya bakar utanır. Senin hakkın olmayan bir yeri yönetiyorsun ve ranttan tutalım yolsuzlukları etmedik bir şey bırakmıyorsun. Bu kayyım ilçeyi parsel parsel sattı ve burada yaşanan tüm kötü şeylere öncülük etti. Güya kendini inançlı olarak görüyor, Cuma’ya gidip, ellerini açıp dua ediyorlar ama bir yandan da insanların iradesini gasp ediyorlar. Bunu yaparken de hiç utanmadan yine de gelip aday oluyor ve 5 yıl daha istiyor. Halkımız bu kişiye fırsat vermeyecektir. Bunun adı aparat kayyımdır. Ne yaparsa yapsın halkımız onu kayyım olarak görüyor ve ona gereken cevabı da verecektir. Onu ve partisini büyük bir farkla yenip, tarihin kirli sayfalarına gömme noktasında büyük bir irademiz var. Bu kez yapmamız gereken şey geçen seçim 7 bin olan farkı 15 binin üzerine çıkarmaktır. Bu ahlaki çürümeye ve onun içinde çürüyenlere cevap vereceğiz. Bu güç ve irademiz vardır” diye konuştu.
Eşbaşkanlardan Koç, son olarak “Şuan tutuklu bulunan belediye eski eşbaşkanımız Rojbin Çetin bıraktığı mücadeleyi biz kaldığı yerden biz devam ettireceğiz. Hep beraber, ele ele vererek yeni bir Edremit ve yeni başlangıç için herkesi bu seçim çalışmalarında bizlere destek vermeye, tüm sokakları, mahalleleri korumaya davet ediyoruz” çağrısı yaptı.
Komi ise, “Bu seçimi sıradan bir seçim olarak görmemiz gerekiyor. Kentimize, sokağımıza, mahallemize sahip çıkmamız lazım. En önemlisi 5 yıldır gasp edilen bir belediyemiz var. Bu gaspa karşı hepimiz ortak bir mücadele içerisinde olmalı ve bunlara gereken cevabı vermeliyiz” ifadelerini kullandı.
MA / Adnan Bilen