XARPET - Mazlum Doğan’ın memleketi Dep’te konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, “Türkiye’nin rahat nefes alabilmesi için Kürt meselesinin silahla değil diyalogla, müzakere ile çözülmesi gerektiğini, mücadelenin merkezi olan Dep’den dile getiriyoruz” dedi. 

 

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), Xarpêt’teki halk buluşmaları Dep (Karakoçan) İlçesi’nde devam etti. İlçe merkezindeki buluşmaya DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, milletvekilleri Ayten Kordu ve Ömer Faruk Hülakü ile Xarpêt Belediyesi eşbaşkan adayları Hayrettin Kaya ile Songül Cengiz, Sarcon belediyesi eşbaşkan adayları Ayten Alagöz ve İsmail Koç, Dep (Karakoçan) belediyesi eşbaşkanları Songül Düzgün ve Cafer Oğur katıldı. Barış Anneleri’nin ön saflarda yerini aldığı buluşmaya binlerce kişi katıldı. Buluşmada “Mazlum Doğan’ın topraklarında DEM kazanacak” mesajı öne çıktı. 

 

Belediye eşbaşkan adaylarının tanıtımı ile başlayan program, Eş Genel Başkan Tuncer Bakırhan’ın konuşmasıyla sürdü. Dep’in Kürt özgürlük tarihi açısından önemine dikkati çeken Bakırhan, “Kürt halkı, kendini reddedenlere, iradesine kayyım atayanlara 31 Mart’ta bu coşkusuyla büyük bir cevap verecektir. AKP belediye anlayışını sandığa gömecektir” dedi.

 

MÜZAKARE VE DİYALOG VURGUSU

 

İktidarın sadece Kürt halkının diline, kültürüne değil ekonomisine de “düşman” olduğunu vurgulayan Bakırhan, Türkiye’deki en yoksul illerin Kürt illeri olduğunu hatırlattı. Bakırhan, “Kürt doğduğu yerde aş ve iş bulmasın diyorlar. Kürdün çocuğu okumasın diye bilerek, sistem tarafından uyuşturucu ile buluşturuluyor. Bize düşmanlık yapan bu sistem karşısında 31 Mart’ta bunları sandıklara gömecek miyiz? Kürde düşmanlık yapayım diye bir taraftan da ülke ekonomisini felakete sürüklediler. Kürt dilini konuşmasın diye Türkiye halklarını yoksullaştırdılar. Türkiye’nin rahat nefes alabilmesi için Kürt meselesinin silahla değil diyalogla, müzakere ile çözülmesi gerektiğini mücadelenin merkezi olan Dep’den dile getiriyoruz” diye konuştu.

 

‘ZULMÜ TÜRKİYE HALKLARI BİTİRECEK’

 

“Yoksulların ne yaşadıklarının farkında değil mi bunlar” diye soran Bakırhan, şöyle devam etti: “Millet çocuğunu okutamıyor, eve ekmek, süt götüremiyor. Beyefendi diyor ki ‘yüzde 4 buçuk büyüdük.’ Sizlere soruyorum. Sizlerin geliri yüzde 4 buçuk büyüdü mü? Sanırım saray etrafındaki zenginlerden bahsediyorlar. Bunlar ekonomiyi batırdılar. Yolsuzlukta üzerlerine yok. Bu ülkenin iktidarı olursak aç ve açıkta kimse kalmayacak. Bu ülkede bin yıllardır konuştuğumuz dilde, insanca, kardeşçe birlikte yaşayacağız. Biz geldiğimizde cezaevleri müze olacak. Fabrika olacak. Bu sistem bir gün iflas edecek. Bir ülkede bir Cumhurbaşkanı cezaevleriyle övünüyorsa, bilin ki orada özgürlük, demokrasi yok. Zulüm var. Türkiye’yi yönetenler cezaevleriyle övünüyor. İnşallah cezaevlerinin olmadığı, Selahattinlerin,  Gültan’ların, Öcalan’ların özgürce siyaset yaptıkları günleri hep birlikte yaratacağız. Bu zülüm sonsuz değil, bu zulmü bir gün Türkiye halkları bitireceklerdir.

 

DEP’E DEM, DEM’E DEP YAKIŞIR

 

Bunlar nerede belediye aldıysa tamamında usulsüzlük, rant var. Başları seccadede, elleri semada ama akılları hilede, haramda… Kendilerine Müslüman diyorlar ama Dep belediyesinde eş, akraba dışında tek bir tane işe giren var mı? Böyle bir din var mı? Bizim inancımız Dep Belediyesi’nin herkese adil bir şekilde hizmet sunması için biz geliyoruz. Gürül gürül geliyoruz. Bizim ilk partimizin adı DEP’di. O DEP’ten DEM’e geldik. Dep’e DEM, DEM’e Dep yakışır. Avrupa’da yaşayan Dep’lilere sesleniyorum. Avrupa’da siyaset yapmak kolaydır, rahattır. Dep ile dayanışmak için onları bir aylığına buraya davet ediyoruz. Kürt halkı anadilini konuşsun istiyorlarsa, haklarını alsın istiyorlarsa yurt dışındaki arkadaşlarımızı buraya davet ediyoruz. Geri sayım başladı. 27 gün sonra Dep’i DEM ile buluşturacağız. DEM, DEM’a Kurda ye.”

 

Bakırhan, bir sonraki durağı olan Dêrsim’e doğru yola çıktı.