İZMİR - AKP, iktidarı döneminde çıkardığı yargı paketleriyle hukuksuzluğu derinleştirdi. Meclis’te kabul edilen son paketle de aynı suçtan iki ayrı ceza almanın önü açıldı.
Kamuoyunda "8. Yargı Paketi" olarak bilinen Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 659 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, 1 Mart’ta Meclis Genel Kurulu'nda kabul edilerek yasalaştı. Emeklilere bayram ikramiyesinden Ceza Kanunu'na kadar birçok alanda değişiklik içeren yasa, AKP'nin yıllardır her şeyi torbaya doldurduğu paketlerden oldu. Muhaliflere yine yargı sopasını gösteren iktidar, 2019 yılından itibaren Meclis’ten geçirdiği 8 “yargı paketi” ile icra ve iflas kanunundan ticaret kanununa, infaz kanunundan ceza kanununa kadar birçok yasayı kendine göre değiştirdi.
ANAYASA VE YARGIYA MÜDAHALE
Son paketle birlikte Anayasa Mahkemesi (AYM) tarafından 26 Ekim 2023 tarihinde iptal edilen “Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme” maddesi tekrar getirildi. TCK'de yapılan değişiklikle, “Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme” fiili müstakil bir suç olarak düzenlendi ve bu maddeden yargılananlara ayrıca 2 yıl 6 aydan 6 yıla kadar hapis cezası verilebilecek. “Örgüt adına suç işleyen” kişi, hem işlediği suçtan hem de “Örgüt adına suç işleme” cürmünden ayrı ayrı cezalandırılacak. Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) ve kişisel verilerin saklanması gibi birçok düzenleme yapılırken, yargı adeta yaz-boz tahtasına çevrildi. İktidarının ilk yıllarında yaptığı değişikliklerin birçoğu Anayasa Mahkemesi (AYM) tarafından iptal edilen AKP, gücü ele geçirmesinin ardından çareyi AYM’nin yapısını değiştirmekte buldu. 2010 yılında yapılan referandum ile Anayasa'yı değiştiren iktidar, AYM'nin hem üye sayısını arttırdı hem de yapısını değiştirdi. Yine Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) da yeniden yapılandırılırken, üye sayısı arttırıldı ve iktidarın doğrudan atayacağı üye sayısı çoğunluğu ele geçirildi.
TEK ADAM REJİMİNE GEÇİŞ
Bu süreçten sonra elindeki yürütme ve yasama gücüne yargıyı da ekleyen iktidar, Kanun Hükmünde Kararname ve Olağanüstü Hal (OHAL) KHK'leri ile adeta yargıyı kendine bağladı. 2017 yılında gerçekleşen Anayasa değişikliği referandumu ise tüm dengeleri değiştirdi. Yapılan değişiklikle Cumhurbaşkanı hem devletin hem de hükûmetin başı ilan edilerek, başbakanlık kaldırıldı. Cumhurbaşkanı, yardımcılarını ve bakanları hem atama hem de görevlerine son verme yetkisine sahip oldu. Kendisine, Anayasa değişikliği yapan kanunları gerekli görürse halkoyuna sunma ve yürütmeyle ilgili konularda "Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi" çıkarma yetkisi verildi. Yine Cumhurbaşkanı’na OHAL ilan etme yetkisi ve Meclis’e bunu onaylama, süresini uzatma veya kaldırma yetkisi verildi. Meclis’in savaş haricinde OHAL’i dört aya kadar uzatabileceği belirtildi ancak üst üste OHAL ilan edebilme yetkisi kısıtlanmadı.
İLK PAKETTE SENDİKAL HAKLARA SALDIRI
Yargı paketlerinin ilki ise, AKP'nin 2019 yılında yayınladığı "Yargı Reformu Strateji Belgesi" kapsamında "Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik yapılmasına dair 7188 sayılı kanun" adıyla 24 Ekim 2019'da yasalaştı. Bu kanunla Cumhuriyet Savcılarının ‘takdir’ yetkileri artırılarak ,"ön ödeme, uzlaşma ve kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kurumlarının kapsamı genişletildi. İş ve çalışma hürriyetini ihlal, güveni kötüye kullanma ve suç eşyasının satın alınması suçları uzlaştırma kapsamına alınarak, uzlaştırmaya tabi suçların kapsamı genişletildi. Kamu davasının açılmasının ertelenmesi ile "sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi" gibi suçların bulunduğu suçlarda kamu davası açılmasının ertelenmesi 1 yıldan 3 yıla çıkarıldı.
SANSÜR VE AİHM ENGELİ
Yine aynı paket ile getirilen "Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı" ile hakim adaylığı sınavına girmek, avukatlık ve noterlik stajlarına başlayabilmek için yapılacak merkezi sınavdan en az 70 puan alma şartı getirildi. Öte yandan yapılan düzenlemeyle internette erişim yasağı kademelendirilirken, ilgili sayfaya erişimin engellenememesi halinde sitenin tamamen kapatılması sağlandı. Düzenleme ile OHAL döneminde pasaportları geri alınanların pasaportları iade edilebileceği düzenlemesi yapıldı. Fakat buna İçişleri Bakanlığı tarafından inceleme yapılarak iade edilmesi koşulu getirildi. Düzenlemenin 29'uncu maddesinde “İfade özgürlüğü suçları” olarak tanımlanan suçlara temyiz yolu açıldı. Ancak hukukçular, bu düzenlemeyi "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Yolunda Bir Yeni Engel” olarak değerlendirerek, AİHM başvuru sürecini geciktirme potansiyeli taşıdığı için tepki gösterdi.
İNFAZ YASASI İLE AYRIMCALIK
Nisan 2020'de yapılan düzenlemede ise, yaklaşık 90 bin tutuklunun cezaevlerinden tahliyesini sağlayan ve kamuoyunda “infaz düzenlemesi” olarak bilinen "Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" Meclis’ten geçti. Hayatlarını cezaevinde yalnız idame ettiremeyen 65 yaşını bitiren hükümlülerin cezasının denetimli serbestlik tedbiri altında infaz edilmesi imkanı tanınırken, siyasi tutsaklar bu yasanın dışında tutuldu.
DURUŞMALARDA KAPALILIK VE AÇIKLIK KARARI
22 Temmuz 2020'de Meclis’ten geçerek yasalaşan "Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi" ile avukatların duruşma salonundan çıkarılmasından gizli yargılamaya kadar birçok madde yasalaştı. Düzenlemede, duruşma sırasında hakim tarafından salondan çıkarılacak kişiler kapsamına avukatlar da alınarak, duruşma sırasında taraf vekili sıfatı bulunmayan avukatlar, duruşma düzeninin bozmaları halinde hakim tarafından salondan çıkarılabileceği eklendi. Yine duruşmaların bir kısmının veya tamamının gizli olarak yapılması halleri arasına "yargılama ile ilgili kişilerin korunmaya değer üstün bir menfaatinin bulunması" hali de eklendi. Bu durumda, duruşmaların bir kısmı veya tamamının gizli yapılabilmesi sağlandı.
İSTİSMARCILARIN TUTUKLANMASI ZORLAŞTIRILDI
9 Haziran 2021'de, 4'üncü Yargı Paketi olarak bilinen "Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi" Meclis’te kabul edilerek yasalaştı. Yargı paketinde, "terör, soykırım, insanlığa karşı suçlar, kasten adam öldürme, çocuğun cinsel istismarı” suçlarının da aralarında bulunduğu "katalog suçlar"dan tutuklamada "somut delil" aranması koşulu getirildi. Bu koşul siyasi suçlarda işletilmezken, “çocuk istismarı” ve “tecavüz” suçlarından yapılan yargılamalarda uygulandı. Kadın örgütleri, bu düzenlemeyle çocuğa yönelik cinsel suç işleyen faillerin tutuklanmasının zorlaştırılmasına tepki gösterdi.
SİYASİ TUTSAKLAR KAPSAM DIŞI BIRAKILDI
5'inci Yargı Paketi olan "İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi" de 25 Kasım 2021'de Meclis’te kabul edildi. Yapılan düzenleme de salgın sebebiyle, açık ceza infaz kurumlarında bulunanlarla kapalı ceza infaz kurumunda bulunup da açık ceza infaz kurumlarına ayrılmaya hak kazanan hükümlülerin, denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak, cezasının infazına karar verilen hükümlülerin bu kapsamdaki izin süresi 31 Mayıs 2022'ye kadar uzatıldı. Fakat yine siyasi tutsaklar bu kapsamın dışında bırakıldı.
HAKİM VE SAVCILARA SÖZLÜ SINAV
23 Haziran'da ise kamuoyunda "6. Yargı Paketi" olarak bilinen "Hakimler ve Savcılar Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" Meclis’te kabul edildi. Burada yapılan düzenleme ile hakim ve savcı yardımcılığı sonunda başarılı sayılmak için yazılı ve sözlü sınav getirildi. Buna göre, yazılı sınav puanının yüzde 50'si, sözlü sınav puanının yüzde 25'i ile görev ve eğitim dönemlerinde verilen puanların aritmetik ortalamasının yüzde 25'inin toplamının en az 70 olması durumunda savcı ya da hakim olunabilmesi şartı getirildi. Yazılı sınavlar, hakim ve savcı yardımcılarına ders verenler arasından Türkiye Adalet Akademisi Başkanınca seçilen başkan ile 4 asıl ve 2 yedek üyeden oluşan yazılı sınav kurulu tarafından, sözlü sınav ise Türkiye Adalet Akademisi Başkanının başkanlığında, Teftiş Kurulu Başkanı ve Personel Genel Müdürü ile hakim ve savcı yardımcılarına ders verenler arasından ilgili bakan yardımcısınca seçilen 2 asıl ve 1 yedek üyeden oluşan sözlü sınav kurulu tarafından yapılması düzenlendi.
İŞE DÖNÜŞ ZORLAŞTIRILDI
7'nci Yargı Paketi olarak bilinen “İcra İflas Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” 12 Nisan 2023'te Meclis’ten geçerek yasalaştı. İcra ve iflas kanunlarında yapılan düzenlemelerin yanı sıra 7036 Sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nda da değişiklik yapıldı. Bu değişiklikle bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında zorunlu arabuluculuk dava şartı olarak düzenlendi. Böylece işçilerin işe geri dönüşte dava açması zorlaştırıldı.
MA / Tolga Güney